İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

26.04.2011

Premier League 2011 en iyi 11

Hart
Ivanovic-Vidic-Kompany-Baines
Nani-Modric-Adam-Silva
Van Persie-Hernandez

Kayda değerler: Foster, EVS, Jose Enrique, Skrtel, Roger Johnson, Huth, Cahill(Gary), Downing, Young, VDV, Yaya Toure, Tevez, Berbatov, Bent

Hart: Hem City`nin kalesinde gecit vermemesi hem de Capello`nun kaleyi ona teslim etmesinden dolayi sezonun en iyi kalecisi gozumde. Van der Sar da hemen arkasindan geliyor.

Ivanovic: Sag bekte zaten cok aday olmamasi Ivanovic`i secmemi kolaylastirdi. 3 gol 4 asistlik performansinin yanisira Bosingwa`ya sans tanimayan devamliligi en onemli etken oldu secmemde. Arasira Alex`in yoklugunda gobekte de gorev aldi ama Luiz´ìn gelmesiyle birlikte sag bekteki yerini saglamlastirdi.

Kompany: Su anda Avrupa`daki en formda ve en iyi defanslardan, hatta bence en iyisi.

Vidic: United`in yeni kaptani gecen seneki sakatlik ve formsuzluktan siyrildi ve takimini 2 kupaya dogru ulastirmaya calisiyor. Ferdinand`in yoklugunda Smalling ve Johnny Evans`in aciklarini da kapatmasi cabasi.

Baines: Devamlilik, azim ve yetenek: 4 gol 11 asist. Sezonun en gozde oyuncularindan, sezon sonu Moyes`in basi cok agriyacak.

Nani: United`i Rooney`in yoklugunda o sirtladi. 9 gol 18 asist gibi bir rakama ulasmasi ne kadar etkili ve faydali oldugunu kanitliyor.

Modric: 2-3 seneye kalmayacak Avrupa`nin en iyi ortasahasi olacak. Harika bi yonetmen ve Tottenham`in basarisinda VDV`den daha onemli oldugunu dusunuyorum. Sezon sonunda Avrupa devleri Tottenham`in kapisini cok calacak ama Tottenham 50 milyon poundluk transfer ucretini belirleyerek bu kapiyi kapatmis gozukuyor.

Adam: Sezon ortasi geldiginde cogu gazete onu ManU ve Liverpool`un transfer listesine girdigini yaziyordu. PL`de ilk sezonu olmasina ragmen Blackpool`un hala kume dusme potasinda olmamasinin bir numarali sebebi.

Silva: Modric gibi City ataklari onun yonlendirmesiyle gerceklesiyor. Onun olmadigi Arsenal macinda City cok vasat bir takim goruntusundeydi. Tevez`den daha onemli City icin.

RVP: Sakatliktan ciktiktan sonra bu kadar iyi bir performans gostermesi Arsenal'i şampiyonluk potasına soktu ama onun üstün gayreti bile defansın beceriksizliğine engel olamadı.

Hernandez: Efsane bir golcü olacağını çoğu kişi şimdiden söylüyor ki hakikaten çok kritik zamanlarda ilk senesi olmasına rağmen hep sazı eline aldı ve Rooney ve Nani'den daha önemli oldu sezon içinde. Berbatov daha fazla gol atmış olabilir ama "yüzyılın transferi" olarak nitelendirilen Hernandez bence bu listeye girmeyi haketti.

17.04.2011

Fenerbahçe - Gaziantep

Statta olunca ister istemez, olaylara epey bir tek taraflı bakıyorsun ama gerek Bursa gerekse Antep maçında da görüldü ki hakem kararlarında çıldırmamızda hiç de haksız değilmişiz. Bu kadar gerilmiş bir durumdayken, gözünün önünde Stoch'un şutu da direkten dönüp tam çökerken gelen golün tarifini yapabilmek için sanırım Gabriel Garcia Marquez kadar iyi bir edebiyatçı olmak lazım. Tarifini yapamadığım bir orgazm gibiydi gol anı.

O sırada çok anlaşılmıyor ama Fenerbahçe hücum yönlendirmede yetersiz kalıyor. Alex'in ayağına çok bakılıyor, kimse risk alıp, göbekten alıp şut çekmeye cesaret edemiyor. Hal böyle olunca yegane seçenek topu kanatlardan sıfıra indirip, içeriye ortalamak, ya tutarsa diye beklemek. Son 3 senenin futbolunda orta kesmenin hiçbir efektifliği kalmadı, bunun değişmesi lazım.

Bu konuda reçete basit aslında. Her ne kadar köpek gibi koşup bassa da esasında Mehmet Topuz'un bir şeyler ürettiğini söylemek yanlış olur. Niang'ın da haftaya oynamayacağını düşünürsek artık Aykut'un bu maçın sonundaki düzene Mehmet - Emre'nin önünde Dia - Alex - Stoch ve Semih hücum varyasyonu için çok daha faydalı olacaktır. Ama bu düzende daha önce tecrübelendiği üzere Dia - Alex - Stoch üçlüsünün defansif katkısı ne kadar olur, biraz şüpheli. Yine de Stoch'un maçın sonlarındaki çabası ve takımın bu inancı ile artık kalan şu kadar sürede konsantrasyonun düşmeyeceğine inanıyorum.

Haftaya Bülent Uygun'un bize destek olması korkarım ki neredeyse son ümidimiz. Trabzon'un son üç maçta Buca - İBB - Karabük'e karşı puan kaybedeceğini sanmıyorum. Dördüncülüğe oynayan Eskişehir ve Antep maçlarında Trabzon takılmazsa şampiyon olur.

4.04.2011

Kulübün İpleri Kimin Elinde?

1998 Dünya Kupası finalinde Ronaldo'nun hasta hasta Nike'ın baskısıyla oynatıldığı rivayet edilir, sponsorların oyuna nasıl müdahele ettiğine örnek verilirdi. Artık bunun için rivayete ihtiyacımız yok çünkü açık açık Liverpool'un forma sponsoru Standard Chartered, kulübün transfer politikası için görüş beyan ediyor.

4 yıllığına 80 milyon pound ödeyecek şirketin sponsorluktan sorumlu müdürü Gavin Laws çıkmış demiş ki; "Biz Asya pazarında etkiliyiz. Asyalılar çok vatansever insanlar. Liverpool'un kadrosuna Asyalı bir oyuncu katmasını istiyoruz. Böylelikle bütün ülke Liverpool'u izleyecek."

Liverpool seneye bırakın Şampiyonlar Ligi'nde oynamayı, Avrupa Ligi'ne bile gidemeyebilir. Bu durum sponsor şirketi ne kadar ilgilendiriyor? "Çok da önemli değil. Avrupa Kupası maçları akşam oynanıyor, o saatte Asya'daki insanlar zaten uyumuş oluyorlar"

3.04.2011

Fenerbahçe - Bursa

Hem Emre, hem de Selçuk olmayınca mecburen Cristian oynuyor. Yabancı sınırı sebebiyle Dia kesilip Özer ile başlamak zorunda kaldı Aykut hoca. Kadroya bakınca Özer sağ açık, Niang sol açık oynamasını bekliyordum ancak ilk yarıyı Fenerbahçe açıksız oynadı ve Özer, Mehmet, Cristian ile üçlü göbek yapıp iki kanadı sadece Gökhan ve Santos'a bıraktı.

Hal böyle olunca oyun çok sıkıştı hele ki sol kanattan hiçbir şey yapamadık ve Semih'in verilmeyen penaltısı dışında pozisyonumuz da yoktu. Dahası 35. dakikadan sonra Fener'in sol kanadının otoban olduğunu farkeden Bursa, Ali Tandoğan - Volkan Şen ikilisi ile birkaç defa etkili bile geldi. Zaten bunun dışında da Bursa maç boyunca bir şey yapmadı. Bu düzende Özer nerede, ne yapmasını bilmeden sadece deli danalar gibi koştu ve 80 dakika kendisine gereğinden fazla tahammül edildi.

İkinci yarıda beklediğimiz kanatlı düzene dönüp Mehmet - Cristian ikilisinin oyunu öne taşıması büyük baskıyı getirdi ama gol gelmedi. Tribünde ister istemez gereğinden fazla sübjektif bakılıyor ama daha kulübeden çıkmamış oyuncu için oyuncu değişikliği gösterip hızlı hücumu kesmesi bile Kudusi'nin art niyetli olduğunu düşünmeme sebep açıyor.

Maçtan ziyade benim için en büyük anektod Emniyet Müdürlüğünün yoğun PR çalışmasıydı. İmam Orduları vesilesi ile kaybedilen güveni toparlamak için sağlam bir çalışma sergiliyorlar. Fenerbahçe sahaya "Emniyet'in 166. yılı kutlu olsun" pankartıyla çıkarken, 4 tribünde de "Güvenliğiniz bize yeter" diye pankart astırmışlardı. Dahası Ziynet Sali ile anlaşmışlar, Bana Yeter'in sözlerini Emniyet'e uyarlayıp klip çekmişler. Bu klip iki devre öncesinde de gösterildi. Bursa taraftarnın tomarla meşale sokmasına izin veren de aynı emniyet.

Şimdi Trabzon iki puan öne geçti. Haftaya Seyrantepe'de Galatasaray maçı hediye edecek dedikoduları başladı bile. Aynısı geçen sezon Bursa maçı için de söylenmiş, Galatasaray çatır çatır top oynamıştı. Galatasaray taraftarı muhtemlen Fener şampiyon olmamasını ister ama futbolcular bu kadar karizmayı çizdirmişken böyle bir düşünceye gireceklerini düşünmüyorum.