Ben belgeseli beğendim. Danny Dyer'ın iki yıl önce çektiği, güpegündüz çekim yaparken"Şu an Taksim Meydanı'ndayım. Burada 2 Leedsli öldürülmüştü. Çok tehlikeli bir yer, her an başıma birşey gelebilir" tarzında popülist bir şovun yanında bu belgesel Planet Earth kıvamında kalmış.
Herşeyin başında, çok ciddi bir arşiv taranmış. 1900'lerin başından videolar bulunmuş. Ünal Aysal, Ara Güler, Aykut Kocaman, Fatih Terim, Emre, Alex, Semih, Mehmet Ali Birand, Uğur Dündar, Mustafa Denizli ile röportaj kesitleri bulunması; aldım elime kameraya gittim, maçı çektimin çok ötesinde bir ciddiyet. Tanıl Bora ve öteki tarihçi arkadaş cuk oturmuşlar. Genel anlamda Türk futbol tarihini bence çok iyi özetlemiş.
İkinci konu, klasik Avrupalı'nın oryantalist bakış açısı ile İstanbul'u sadece camiler, kara çarşaflı kadınlar, fakir mahalle sokak çocukları ile değil İstanbul'un gerçek kişiliği ile göstermiş olması. Stada metro ile gelindiğini göstermesi modernizasyon anlamında bence oldukça önemli bir ayrıntıdır. Maç dediğin alkolle izlenir, bunun da hakkını vermişler, sağolsunlar. Türk eğlence hayatı olarak dansöz yerine Baba Zula'nın verilmiş olması da gayet başarılı.
Bu kadar başarılı giden belgeseldeki kanımca tek eksik nokta, belgesele eşlik eden Fenerbahçeli 2 kız taraftarın aşırı yapmacık tavırları. Belli ki çok maskülen bir belgesel olmasın diye iki kız taraftarı ele almışlar ama olmamış. 1319 günde 11 tane çocuk yapılır diyen lavuk, Ara Güler ile aynı belgeselde olmamalıydı.
Sonuç olarak 10 üzerinden 7,5 veriyorum ve izlenilmesi için aşağıda linkini koyuyorum.
