Gerçi çok uzun süre oldu burada karalamayalı ancak bu güzide bölümü de ihmal etmemeli.Son kez M.Ali Yılmaz Efendi’nin makine muhabbetinde kalmıştık orayı sonlandıralım İber Yarımadasına inelim.
Bask bölgesinin efsanesi Athletic Bilbao’ya ve kasabına dikkati çekelim.İsmini yazmak o kadar zor ki ekşi’den kopya çekmek zorundayım.Adıyla sanıyla Andoni Goikoetxea.Barcelona tarihine hiç oynamadan geçmeyi bilmiş bir adamdır kendisi.Bir maçta Barcelona’nın o zamanki yıldızı Bernd Schuster’in ayağını kırmıştır.Talih bu ya öteki senede Diego Armanda Maradona, Bilbao Kasabının kurbanı olmuştur.
1982 Dünya Kupasında İtalya zafere ulaşırken en önemli rol o zamanın şike şüphelisi Paolo Rossi’ye aittir.Ancak arkada kalan asıl kahramanlardan bir tanesi de Claudio Gentile’dir. Bu turnuvada eleminasyon turlarında öyle adamlara öyle savunmalara yapmıştır ki.Kimi sinmiş etkisiz kalmış kimi başarısız olmuştur.Maradona’da bu hazretin hışmına uğramış sinirlenip dellenip kırmızı kartı görmüştür.Gentile attığı kasıtlı tekmelerle meşhurdur ki adının anlamı İtalyanca’da sevimli hoş terbiyeli nazik kelimeleridir.
Yine 1982 Dünya Kupasında kupayı kazanan İtalya Milli takımı uçakla İtalya’ya dönerken milli takım antrenörü Enzo Bearzot ile o devrin İtalya Cumhurbaşkanı Alessandro Pertini kağıt oynamışlardır.
Malum ortalıkta domuz gribi virüsü ve haberleri dolaşıyor.Yakalananlara geçmiş olsun dileklerimle beraber Ancelotti’nin büyükannesinin gripten kurtulma formülünü veriyorum.Sıcak sütün içine kırmızı şarap koyup öyle içip öyle iyileşiyormuş Carletto efendi.Bizlere de öneriyor ayrıca.
Adriano efendi zamanında henüz çıldırmamış kafayı yememiş alkolik olmamışken çok etkili durdurulmaz bir santrafor idi.Gerek Şampiyonlar Ligi maçlarında gerekse Serie A’da çok etkili karşılaşmalar çıkartıyorlardı.Zamanın Valencia antrenörü Claudio Ranieri onun hakkında şunları söylemişti.Adriano’yu durdurmanın tek yolu stadın ışıklarını söndürmektir.
Futbolda en beğendiğim teknik adam olan Fabio Capello’nun bir sözüyle yazımı nihayete erdirmek istiyorum.Neden fazla hücum oynamıyorsunuz neden defansif futbolu tercihliyorsunuz eksenindeki sorulara verdiği bu cevap bence bir futbol klasiğidir.
Bir maçı 6-0 kazanmaktansa altı maçı 1-0 kazanmayı yeğlerim.