Gündem Euro 2012 iken malum federasyon Türk futbolu için bence çok problemli bir değişiklik yaptı.
TFF, 2012-13 sezonundan itibaren Spor Toto Süper Lig kulüplerinin en fazla 10 yabancı oyuncuyla sözleşme yapabileceğini açıkladı. Eski yönetmeliğe göre takımlar ilk on birde en fazla altı yabancı ile oynayabilse de kadroda sınırsız yabancı oyuncu bulundurabiliyordu. İlk on birde oynayabilecek yabancı sayısı değişmedi. Zaten bu değişiklik takımların transfer politikasını çok etkilemeyecek. Çünkü bir takım için aldığın yabancıyı kulübede tutmak ile tribüne oturtmak arasında çok bir fark yok. Kimse kulübede oturtmak için yabancı transfer etmiyor. İlginç olan sınırsız yabancı yönetmeliği geçen yıl Yıldırım Demirören’in müthiş transfer politikası sonucu yabancı sınırlamasını aşması üzerine getirilmişti. Hatırladığım kadarıyla da Demirören kulüp başkanlığı döneminde yabancı sınırlamasına karşıydı. En azından transferleri bunu gösteriyordu. Peki şimdi TFF başkanı Demirören için ne değişti? Soru işareti
Dediğim gibi bu değişiklik takımların politikalarını çok
etkilemeyecek. Değişikliğin önemi
taşıdığı zihniyette. Bu değişiklik ile
anlıyoruz ki ciddi bir süre daha takımlarımız sınırsız yabancı ile oynayamayacak.
Yabancı sınırlamasına kesin olarak karşıyım.
Bunun bir çok nedeni var. Başlayalım.
1. Yabancı sınırlaması takımlarımızın Avrupa’da başarısını engelliyor: Bu yaz Galatasaraylı arkadaşlarla Galatasaray’ın transfer politikasını konuştuğumda hemen hemen hepsi Hakan Balta’nın iyi bir Türk oyuncu olduğunu ve sol bek mevkiini yabancı ile doldurmanın anlamsız olduğunu söylüyorlar. Belki de haklılar. Ama Eboue’yi izledikten sonra diğer kanatta Hakan Balta’ya mecbur kalmak istemiyorum ben. Aynı şeyi diğer takımlar için de söyleyebiliriz. Fazla uzatmaya gerek yok, eğer Avrupa’da başarı isteniyorsa yabancı sınırlaması kalkmalı.
2. Türk oyuncuların fiyatları havalarda uçuyor, fiyat balonu oluşuyor: Hamit Altıntop’un menajeri Galatasaray’dan astronomik fiyatlar isteyebiliyor. Hamit çok iyi oyuncu ama bulunmaz Hint kumaşı değil. Keza Fenerbahçe yaz başından beri Mehmet Topal ve Hasan Ali Kaldırım’ın peşinde koşuyor. Her transfer döneminde Avrupa’da oynayan Türk oyuncular bolca konuşuluyor, niye? Çünkü takımlarımızın bu oyunculara ihtiyacı var. Aslında yabancı sınırlamasının bu özelliği sadece büyük takımların zararına. Anadolu takımları yetiştirdikleri sıradan bir Türk futbolcu ile köşeyi dönüyor.
3. Bu sınırlama zannedildiği gibi Türk futbolcusunun gelişimine değil, gerilemesine sebep oluyor: Yabancı sınırlaması savunucularının temel argümanı budur aslında, eğer yabancı sınırlaması olmazsa Türk oyuncular takımlarında forma şansı bulamaz ve kendini geliştiremez. Ekonomide her zaman tartışılan bir konudur bu. Bir sektörü geliştirmek için onu yabancı ürünlerden korumak mı daha faydalıdır yoksa yabancı ürünlerle rekabete açıp gelişmesini sağlamak mı? Bu konuda verilen en doğru cevap sektörüne göre değişir olmalıdır. Söz konusu sektörde çok gerideyseniz korumacılık doğru olabilir, ama ilerleme kaydediyorsanız artık rekabetin zamanı gelmiştir. Bugün yabancı sınırlaması kalksa Fenerbahçe’de Volkan’ı, Gökhan’ı kim kesebilir? Türk futbolcusu artık bazı şeyleri aştı, her katılmadığımız büyük turnuvayı izlerken biz burada olsak neler yaparız demiyor muyuz? Saçma sapan takımların bile bir çok oyuncusu Avrupa’da oynarken bizim isimlerimizi kimse tanımıyor. Bunun sebebi oyuncularımızı ülkemize resmen hapsetmemiz. Selçuk İnan geçtiğimiz yıl Galatasaray yerine kendisini isteyen Espanyol’a gitseydi ve bu performansını orada sergileseydi bugün belki Valencia’daydı, yarın niye Real Madrid olmasın? Volkan Demirel Daum döneminde beğenilmeyen adam iken atıyorum küçük bir İtalyan takımına gitseydi bugün Milan’da olabilirdi ve Avrupa’nın en iyi beş kalecisinden biri olarak lanse edilebilirdi. Eğer oyuncularımızı rekabete açarsak Türk futbolcusu da küçük takımlardan başlayarak Avrupa’ya açılmaya başlar ve kesinlikle gelişim sağlar. Ancak bizde o kadar büyük paralar dönüyor ki(vergi de çok düşük) Mehmet Topal Valencia’da oynama şansı varken Fenerbahçe’ye dönmek istiyor. Arda Turan Galatasaray’dan gideceksem en kötü Atletico Madrid’e giderim diye düşünüyor. Arda’nın geldiği yer ortada. Unutmayalım ki Türkiye Ligi’nin özetlerini bile Avrupa’da izleyen yok.
4. Yabancı sınırlaması kalkarsa oluşacak rekabet iş ahlakı düşük olan Türk futbolcusunun aklını başına getirir: Bu da aslında yukarıdaki ile eşleşen bir madde. Sonuç olarak Türk futbolcusunun gelişimine bir katkı. Bizim insanımız maalesef iş ahlakı denilen kavramı pek sahiplenememiş. Bir yolunu bulsam da kaytarsam mantığına sahip. Yaptığı işe saygı ve sevgi duymuyor. Bu futbolcular için de geçerli. Spesifik bir örnek vereyim. Bank Asya Ligi’ni çok iyi takip eden bir arkadaşım İzmir-İstanbul uçağında o hafta İzmir’de Karşıyaka’yı yenen Bolusporlu iki futbolcu ile yan yana oturuyor. Tabii kimsenin tanımayacağı bu adamları arkadaşım tanıyor. Bu futbolcularla konuştuğunda o sıralar play-offa oynayan Bolusporlu oyuncuların puan durumundan bile haberlerinin olmadığını, play-offa kalmayı istemediklerini öğreniyor. Bir oyuncu bir sonraki maçta oynamamak için dördüncü sarı kartı görmek istediğini söylüyor arkadaşıma. Bu aslında Türk insanının genel bir davranış biçiminin futboldaki yansıması. Siz bir de bu adamları rekabetsiz bir ortama atarsanız bu insanları daha çok tembelliğe sevk edersiniz.
Sonuç olarak yabancı sınırlaması üstte yazdığım dört nedenden ötürü Türk futbolu için ciddi anlamda zararlı görüyorum. Eğer bu sınırlama kalkarsa (en azından ilk on birde kalkması, sınırlamanın atıyorum 15’e çıkarılması ) Türk futbolu atağa geçecektir diye düşünüyorum.
1. Yabancı sınırlaması takımlarımızın Avrupa’da başarısını engelliyor: Bu yaz Galatasaraylı arkadaşlarla Galatasaray’ın transfer politikasını konuştuğumda hemen hemen hepsi Hakan Balta’nın iyi bir Türk oyuncu olduğunu ve sol bek mevkiini yabancı ile doldurmanın anlamsız olduğunu söylüyorlar. Belki de haklılar. Ama Eboue’yi izledikten sonra diğer kanatta Hakan Balta’ya mecbur kalmak istemiyorum ben. Aynı şeyi diğer takımlar için de söyleyebiliriz. Fazla uzatmaya gerek yok, eğer Avrupa’da başarı isteniyorsa yabancı sınırlaması kalkmalı.
2. Türk oyuncuların fiyatları havalarda uçuyor, fiyat balonu oluşuyor: Hamit Altıntop’un menajeri Galatasaray’dan astronomik fiyatlar isteyebiliyor. Hamit çok iyi oyuncu ama bulunmaz Hint kumaşı değil. Keza Fenerbahçe yaz başından beri Mehmet Topal ve Hasan Ali Kaldırım’ın peşinde koşuyor. Her transfer döneminde Avrupa’da oynayan Türk oyuncular bolca konuşuluyor, niye? Çünkü takımlarımızın bu oyunculara ihtiyacı var. Aslında yabancı sınırlamasının bu özelliği sadece büyük takımların zararına. Anadolu takımları yetiştirdikleri sıradan bir Türk futbolcu ile köşeyi dönüyor.
3. Bu sınırlama zannedildiği gibi Türk futbolcusunun gelişimine değil, gerilemesine sebep oluyor: Yabancı sınırlaması savunucularının temel argümanı budur aslında, eğer yabancı sınırlaması olmazsa Türk oyuncular takımlarında forma şansı bulamaz ve kendini geliştiremez. Ekonomide her zaman tartışılan bir konudur bu. Bir sektörü geliştirmek için onu yabancı ürünlerden korumak mı daha faydalıdır yoksa yabancı ürünlerle rekabete açıp gelişmesini sağlamak mı? Bu konuda verilen en doğru cevap sektörüne göre değişir olmalıdır. Söz konusu sektörde çok gerideyseniz korumacılık doğru olabilir, ama ilerleme kaydediyorsanız artık rekabetin zamanı gelmiştir. Bugün yabancı sınırlaması kalksa Fenerbahçe’de Volkan’ı, Gökhan’ı kim kesebilir? Türk futbolcusu artık bazı şeyleri aştı, her katılmadığımız büyük turnuvayı izlerken biz burada olsak neler yaparız demiyor muyuz? Saçma sapan takımların bile bir çok oyuncusu Avrupa’da oynarken bizim isimlerimizi kimse tanımıyor. Bunun sebebi oyuncularımızı ülkemize resmen hapsetmemiz. Selçuk İnan geçtiğimiz yıl Galatasaray yerine kendisini isteyen Espanyol’a gitseydi ve bu performansını orada sergileseydi bugün belki Valencia’daydı, yarın niye Real Madrid olmasın? Volkan Demirel Daum döneminde beğenilmeyen adam iken atıyorum küçük bir İtalyan takımına gitseydi bugün Milan’da olabilirdi ve Avrupa’nın en iyi beş kalecisinden biri olarak lanse edilebilirdi. Eğer oyuncularımızı rekabete açarsak Türk futbolcusu da küçük takımlardan başlayarak Avrupa’ya açılmaya başlar ve kesinlikle gelişim sağlar. Ancak bizde o kadar büyük paralar dönüyor ki(vergi de çok düşük) Mehmet Topal Valencia’da oynama şansı varken Fenerbahçe’ye dönmek istiyor. Arda Turan Galatasaray’dan gideceksem en kötü Atletico Madrid’e giderim diye düşünüyor. Arda’nın geldiği yer ortada. Unutmayalım ki Türkiye Ligi’nin özetlerini bile Avrupa’da izleyen yok.
4. Yabancı sınırlaması kalkarsa oluşacak rekabet iş ahlakı düşük olan Türk futbolcusunun aklını başına getirir: Bu da aslında yukarıdaki ile eşleşen bir madde. Sonuç olarak Türk futbolcusunun gelişimine bir katkı. Bizim insanımız maalesef iş ahlakı denilen kavramı pek sahiplenememiş. Bir yolunu bulsam da kaytarsam mantığına sahip. Yaptığı işe saygı ve sevgi duymuyor. Bu futbolcular için de geçerli. Spesifik bir örnek vereyim. Bank Asya Ligi’ni çok iyi takip eden bir arkadaşım İzmir-İstanbul uçağında o hafta İzmir’de Karşıyaka’yı yenen Bolusporlu iki futbolcu ile yan yana oturuyor. Tabii kimsenin tanımayacağı bu adamları arkadaşım tanıyor. Bu futbolcularla konuştuğunda o sıralar play-offa oynayan Bolusporlu oyuncuların puan durumundan bile haberlerinin olmadığını, play-offa kalmayı istemediklerini öğreniyor. Bir oyuncu bir sonraki maçta oynamamak için dördüncü sarı kartı görmek istediğini söylüyor arkadaşıma. Bu aslında Türk insanının genel bir davranış biçiminin futboldaki yansıması. Siz bir de bu adamları rekabetsiz bir ortama atarsanız bu insanları daha çok tembelliğe sevk edersiniz.
Sonuç olarak yabancı sınırlaması üstte yazdığım dört nedenden ötürü Türk futbolu için ciddi anlamda zararlı görüyorum. Eğer bu sınırlama kalkarsa (en azından ilk on birde kalkması, sınırlamanın atıyorum 15’e çıkarılması ) Türk futbolu atağa geçecektir diye düşünüyorum.