İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

20.06.2014

Başlarken Kanada


2013 Kasım’ında bir haftalık Kurban Bayramı ile 4 günlük Cumhuriyet Bayramı'nın arasına sadece  5 günlük yıllık izin sıkıştırarak 18 gün tatil yapma fikrini ta geçen yıldan kafaya koymuştum. Bu Avrupa ile ziyan edilemeyecek kadar uzun bir süreydi ve mutlaka deniz aşırı bir yerlere gidilerek değerlendirilmeliydi. Fransa'daki ev arkadaşım Kyle, 2007'den bu yana 2 defa beni ziyaret etmişti ve artık iadeyi ziyaretin vakti gelmişti. Seyehate geçmeden, bileti almamın hikayesini anlatmam lazım. Zira eğer bu gezi yazılarıyla amaç gidilecek yerler hakkında bilgi vermekse bu da kanımca önemli bir bilgi.

Yaklaşık 4 senedir kullandığım Miles&Smiles kredi kartı, beni Stockholm, Toulouse ve Barcelona olmak üzere 3 kere bedava uçurmuş ancak mayıs 2012'deki puan değişikleri sonrası pek de işe yaramaz duruma gelmişti. Yine de beni Kanada'ya bedava uçuracak 50 bin puanı doldurmaya yakınken kartı kullanmaya devam ettim. 2013 Şubat’ında en nihayetinde 50 bin mili doldurur doldurmaz hemen THY'nin sitesine girdim ve 9 ay sonraki uçağa bile limitliden yer bulamayınca artık Garanti ile yollarımızı ayırmanın zamanı geldi.

İnternette biraz zaman geçirip diğer bankaların uçuş kartlarını inceledikten sonra Adios'ta karar kıldım. Muhtemlen Adios'un sosyal medya ekibi tarafından yürütülen donanımhaberdeki forumu takip edince tüm kampanyalardan haberdar olunuyor. Böylelikle martta aldığım Adios ile sadece kampanya takip ederek  8 ayda yaptığım 4-5 bin liralık market, giyim gündelik hayatın gerektirdiği alışverişler ile 2500 TL'lik uçak biletini tamamen bedavaya getirdim.

YKB'nin reklamını yapmayı bırakıp Kanada'ya geçelim. İsrail dönüşü, beni kötü bir sürpriz bekliyordu. Kanada konsolosluğu grevdeydi. Benim için tam bir karın ağrısına dönüşen vizem uçağımdan sadece bir gece önce elime ulaşarak bir Hollywood filmi klişesine dönüştü.

Böylelikle bir cumartesi öğleden sonrası toplam 14 saatlik bir uçuşla İstanbul - Toronto - Ottawa seferini yaptım. Toronto'ya yaptığım 10 saatlik uçuş şimdiye kadar ki en uzun uçuşumdu. 2 ana yemek 1 snack verilen Air Canada uçuşunda dikkatimi çeken ise hostesler oldu. Bizde bu meslek en fazla 40'ına kadar icap edilip biraz da çoluk çocuğa karışılması sebebiyle sonrasında yer hizmetlerine kayılırken, hem gidiş hem dönüş yolundaki kabin memurları 50'sini geçmiş 60'ına merdiven dayamış halen daha kıtalararası uçuyorlardı.

Rocky 1'i izeyip tamamladığım uçuşun ardından alışılagelmişin dışında bir uygulama ile karşılaştım Toronto'da: uluslararası uçuşun ardından, transit iç hat uçuşuna geçerken bavulunuzu teslim alıp tekrar veriyorsunuz. En nihayetinde akşam 21'de Ottawa'ya vararak 17 günlük uzun tatile başladım.

Tabi oranın saati ile 21 demek Türkiye saati ile 4 demek. Her ne kadar saate kendimi alıştırmak için uçak da bol bol uyumaya çalışsam da neticede bir yerde jetlag’e kurban gidiyorum. 4 saat diliminin ötesindeki uçuşlarda jetlag gayet normal ve pek de adam akıllı çözümü olmayan bir durum. Hatta yaş ilerledikçe daha da şiddetleniyormuş. 4 gün boyunca akşam 8’de esnemeye başlayıp zar zor 10’a kadar ayakta kalıp sonra sabahın 5’inde uyandım.

Kyle ile 17 günü planlarken elimize önce maç takvimini aldık. Programımızda elbette ki Kanada için olmazsa olmaz bir buz hokeyi maçı, hatta daha spesifik olarak Kyle’ın tuttuğu Ottawa Senetors maçı; her ne kadar sezon öncesi hazırlık maçları oynansa da bir Toronto Raptors maçı ve Amerikan futbolunun çakması Kanada futbolu vardı.

Maçları takvime yerleştirip hangi gün nerede olmam gerektiği belli olunca da program şekillenmiş oldu. Buna göre öncelikle başkent Ottawa ile başlayıp sonra yönümü kuzey doğuya çevirip Quebec City ve Montreal’e; sonra tam ters istikamete güney batıya gidip Niagara Şelaleleri ve Toronto’ya.

Kanada, dünyanın yüzölçümü açısından Rusya’dan sonra en büyük 2. ülkesi. Her ne kadar ülkenin kuzeyi önce ormanlar ardından da buzullarla kaplı olsa da ülkenin doğusundaki bu 5 şehri gezmek için bile toplamda 2500 km yol yapmamız gerekiyor. Ülkenin en doğusu, ortası batısı artık başka baharlara kalıyor.  Zira ülke o kadar büyük ki 6 farklı saat dilimi kullanılıyor ve Ottawa’dan Londra’ya gitmek, Vancouver’a gitmekten daha kısa ve ucuz. Haliyle “hazır buralara kadar gelmişken her yeri gezelim” diyebilmek için ciddi bir zamana ve bütçeye ihtiyaç var. 


17 günlük tatilin yazısı haliyle uzun olur. Girişi yaptıktan sonra yarın Ottawa ile başlıyoruz. 

Hiç yorum yok: