İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

1.06.2009

Şampiyon Wolfsburg

Kimin yazdığını hatırlamıyorum ama geçen yılki Şampiyonlar Ligi finalinden sonra güzel bir yorum okumuştum:

''John Terry dünyanın en güzel ağlayan adamı olmasaydı, bu kupa o kadar değerli olmazdı.'' diyordu yorum. Maçı ve maç sonrası kutlamaları izledikten sonra da kesin olarak söyleyebilirim ki Wolfsburg futbolcuları ve taraftarı bu kadar çok sevinmeseydi, Bundesliga şampiyonluğunun hiçbir değeri olmazdı.

2009 yılında tarihinin ilk şampiyonluğunu kazanan Wolfsburg'a sezon başında kimse şans tanımıyordu. Şahsen, benim aklımdan da Wolfsburg'un şampiyon olabileceği, hatta ilk beşe girebileceği hiç geçmedi. Takımdan doğru-dürüst beş tane bile futbolcu adı saymakta zorlanıyordum. Herkesin bildiği tek şey var, takımın başında Felix Magath'ın olduğu. 2003/04 sezonunda Stuttgart takımının başında bir çıkış yakalayan Porto Riko asıllı Felix, ertesi sezon Bayern Münih'le anlaştı. Münih'te ilk iki sezonunda iki şampiyonluk yaşayan Felix Magath, ertesi sezon sezon sonuna kadar duramadan Ocak ayının sonunda kovuldu ve Haziran 2007'de de Wolfsburg ile anlaştı.

Takımın başına Magath geçtiğinde Wolfsburg berbat bir haldeydi. Daha önceleri orta sıralarda yer alan takım son iki sezonu 15. sırada bitirip düşmekten kılpayı kurtulmuştu. Takım iki sezon içinde tamamen kendini değiştirdi -kadroda Alex Madlung dışında eskiden kalan tek bir isim yok-. Magath'ın geldiği sezon takıma Grafite, Edin Dzeko, Ricardo Costa, Christian Gentner ve Josue transfer edildiler ve takım sezonu beşinci sırada bitirdi.

Bu sezona daha iddialı başlayan Wolfsburg kadrosuna 'on numara' olarak Zvejdan Misimovic'i kattı. Savunmaya Palermo'dan Andrea Barzagli-Cristian Zaccardo ikilisi transfer edildi. Kaleye İsviçre'nin parlayan genci Diego Benaglio transfer edildi. UEFA Kupası'nda son 32 takım arasına kalan Wolfsburg, Almanya Kupası'nda da çeyrek finalde elendi. Asıl sürpriz ise lige saklanmıştı.

Bundesliga gerçekten de büyük Avrupa ligleri arasında en ilginç mücadeleye sahne olan lig. Önceki sezonlarda da hatırladığım üzere sürprizlere son derece açık. -Stuttgart'ın şampiyon olduğu 2006/07'yi hatırlayalım- Bu sezonun devre arasındaki durumu hatırlayalım: Devre arasını lider bitiren takım, lige yeni çıkan Hoffenheim. Ligin en güçlü ekibi Bayern Münih hemen ensesinde. Hertha Berlin üçüncü, Hamburg dördüncü ve Bayer Leverkusen beşinci sırada. Wolfsburg ise devreyi dokuzuncu sırada bitiriyor.

Wolfsburg ikinci yarıya Köln beraberliği ile başladıktan sonra on maç arka arkaya kazanıyor. Bu süreçte deplasmanda Hamburg'u, kendi sahasında ise Schalke 04 ve Bayern Münih'i (5-1) yenmeyi başarıyor. İlginç bir şekilde Energie Cottbus'a kaybettikten sonra rakiplerinin beceriksizliğiyle -Hertha Berlin garip puanlar kaybediyor, Bayern Münih'i hiç sormayın- bir kayba uğramıyor. Stuttgart deplasmanında bozguna uğramaları şampiyonluğu bir hafta geç kutlamalarına neden oluyor sadece.

Takımın kuşkusuz en büyük starı Felix Magath. Grafite gol kralı, Dzeko da gol krallığının ikincisi oldu ama kimse Magath'ın yerini tutamaz. Magath sezon bitmeden -sezon bitmeden olması çok tartışılacak birşey- Schalke 04 takımıyla anlaştı. Magath, bazı futbolcular gibi 'gittiği bir takıma ayrılmak için gidenler'den. Stuttgart'ta kalsaydı efsane olurdu, Wolfsburg'da zaten efsane oldu ama yine ayrılmaya karar verdi. Schalke'de ne kadar başarılı olur bilemem ama Wolfsburg'un bu sezonki başarısını tekrarlayabileceğini zannetmiyorum. Birçok yıldız futbolcu da takımdan ayrılacak gibi gözüküyor, Magath takımı yarı yolda bırakmasaydı belki ama Magath'tan sonra aynı veya daha üstün başarıları tekrarlamalarını beklemek biraz uzak duruyor. Yine de, Bundesliga bu, belli olmaz...

Hiç yorum yok: