Sneijder ve Drogba Türkiye’ye ilk transfer olduğu günden
beri bu isimlerin akıbetinin Türkiye’de futbol oynayan bir çok yabancı “yıldız”
gibi kötü olabileceği konuşuluyor. Bu “saçma” konuşmalarla ilgili ne zamandır
yazmak istiyordum, nasip bugüneymiş. Önce kavramları
netleştirelim. Türkiye’ye öyle bahsedildiği gibi çokça gerçek yıldız gelmedi. Dünya
çapında yıldız olmak kolay bir iş değil.
Türkiye’de oynayan ve “Dünya yıldızı” denilen yabancıları şu şekilde gruplara
ayırabiliriz.
1- İyi takımlarda oynamış, iyi kariyerli, ancak pozisyonları itibariyle
gösterişsiz isimler: Örnek olarak aklıma Popescu, Taffarel, Eboue, Frank De
Boer, Oscar Cordoba geliyor. Bu
örneklerden Popescu ve Taffarel’in neler yaptığını biliyoruz. Örnekleri
çoğaltabiliriz.
2- Dünya piyasasında hiçbir zaman süper yıldız olmamış, ancak Türkiye’ye gelmeden
önce iyi işler yapmış isimler: Örnek: Jardel, Alex, Van Hooijdonk, Elano,
Moussa Sow, Ailton, Guti aklıma gelen ilk isimler. Özellikle Alex ve Van
Hooijdonk’un yaptıkları muazzam. Örnekleri çoğaltabiliriz.
3- Kariyer başlangıcında umut vaat eden ama sonradan “bir türlü isteneni
veremeyen” ve hiçbir zaman Dünya
piyasasında süper yıldız olamayan isimler: Örnek: Anelka, Ortega, Abdul Kader Keita,
Lincoln, Quaresma. Bu isimler biraz da tarzları gereği Türkiye’de de başarılı
olamadılar. Çünkü ortak noktaları düşük iş ahlakı. Örnekleri çoğaltabiliriz.
4-Gerçek manada süper yıldızlar: Burada örnekleri çoğaltamayız. 2013 yılına
kadar Dünya çapında süper yıldız mertebesine erişmiş ve Türkiye’de oynamış iki
isim vardı: Hagi ve Roberto Carlos. 2013 Ocak ayında Sneijder ve Drogba da bu
ikiliye katıldı.
Şimdi de bu isimlerin Dünya çapındaki yıldızlığını tartışalım:
Hagi: Bir çok kişi onun Barcelona ve Real Madrid’de başarısız olduğunu sürekli vurgulasa da şunu unutmayalım ki Real Madrid’de başarısız olup sonradan Barcelona’da
oynamak kolay iş değildir. Ayrıca Hagi’nin Steaua kariyeri, Romanya Milli Takım
kariyeri, Galatasaray ve Brescia kariyeri son derece başarılı. Karizması da cabası. Dünya üzerindeki bir çok otoriteye göre futbol tarihinin en büyük 50
isminden biri ve Dünya’da futbolun konuşulduğu her yerde bilinen bir isim.
Roberto Carlos: Herkesçe kabul edilen bir şey var: Roberto Carlos futbol
tarihinin en iyi sol beki. Ayrıca mevkisine göre fazla gösterişli oyunu sayesinde
her zaman ön plana çıkmış, Dünyaca tanınmış gerçek bir süperstar.
Wesley Sneijder: 2010 yazında bu adama Dünya’nın en iyi orta sahası diyenlerin
sayısı hiç az değildi. Kariyerinde oynadığı her takımda başarılı oldu, belki
pozisyonu için fazla gösterişli değil ama pozisyonu için fazla iyi bir oyuncu. 50 yıl sonra hatırlanmayabilir, ancak Avrupa kariyerinin bir süper yıldız seviyesinde olduğu nettir.
Didier Drogba: Afrika futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük oyuncularından
biri. Çok fazla uzatmaya gerek yok, Dünya çapında gerçek bir süper yıldız olduğu
aşikar.
Bu kısa notlardan çıkan sonuç: Sneijder ve Drogba Türkiye’de Hagi'nin yaptıklarını yapamayabilirler, bir Alex
olmayabilirler. Ancak lütfen bu isimleri Lincoln ile Queresma ile ya da ne
bileyim Frank De Boer ile aynı kefeye koymayalım. Gerçekten Dünya yıldızı
olmanın ne demek olduğunu bilelim.