25.03.2014
11.03.2014
Futbolcunun toplumsal olaylara duyarlılığı
Belki bugün Berkin öldüğü için daha tepkiliyim ve bu olay olmasa belki bu videoya bu kadar takılmayacaktım. 3 yıl önce bugün Japanyo 8.8'lik depremle sarsılmış, 10m büyüklüğündeki tsunami dalgalarına teslim olmuştu. Sanfrecce Hiroshima oyuncuları maçta bunu unutmadılar ve şöyle bir gol sevincine imza attılar. Düşünüyorum, düşünüyorum, Emre'nin Rabia sevinci ya da Fethiyespor'un Atatürk seremonisi gibi siyasi bir iki örnek haricinde herhangi bir sosyal olguya işaret edildiğini hatırlamıyorum.
Topcast 10.3.2014
Oben'in yazısı üzerine yabancı sınırından konuştuk, işin içinden çıkamadık. Sonunda Telegol'e bağladık.
8.03.2014
Yabancı Sınırlaması Yeniden
Bu bloga yazdığım yazılar genellikle yabancı sınırlaması hakkında oluyor. Daha önce iki kez bu konuya değindim. Bir tanesi burada: http://ortakafagolblog.blogspot.com.tr/2012/06/yabanc-snrlamasnn-zararlar.html Görüşlerim belli: Sınırlamaya karşıyım. En azından sınırlamanın gevşetilmesinden ve 6+2, 5+3 vb. artılı sistemlerin tarihe karışmasından yanayım. ( Artılı sistem hem Türk oyunculara ilk onbir garantisi veriyor hem de teknik direktörlerin kafasındaki takımı kurmasını engelliyor )
Yabancı kuralının konuşulduğu bugünlerde olaya dört büyük kulübümüz üzerinden bakmak istiyorum. Anadolu takımlarının yabancı sınırlamasını desteklemesi normal. Sıradan Türk oyuncuları pahalıya satmanın başka bir yolu yok çünkü. Peki büyük takımlarımız ne düşünüyor?
Galatasaray: Sınırlamaya tamamen karşı. Kendini düşünüyor. Orta vadede Avrupa'da hatırı sayılır işler yapma potansiyeli var ve bu yabancı sınırı elini kolunu bağlıyor.
Beşiktaş: Sınırlamadan yana. Kendince haklı sebepleri var. Galatasaray ve Fenerbahçe'ye kıyasla maddi zorluklar yaşıyor ve tüm planlarını bu sınırlama üzerine yaptı. İki senedir genç Türk oyunculara yöneldi.
Fenerbahçe: Sınırlamadan yana. En anlamsız tavrı onlar gösteriyor bence. Çünkü zamanında bu sınırlamanın karşısındaydılar. Şu anda da daha serbest bir yabancı kuralı olsa ellerindeki parasal imkanlar ile çok daha güçlü kadro kurabilirler. Ama onlar mutlak anlamda güçlenmektense nispi anlamda Galatasaray'a karşı güçlü olmak istiyorlar. Çünkü en iyi yerli oyuncu kadrosu onlarda. Bence bu vizyonsuzluk.
Trabzonspor: Sınırlamaya karşı. Aslında sınırlama onların işine gelir. Fakat yabancı sınırına karşı bir tavır gösteriyorlar. Bunu ülke futbolunun geleceği için yapıyorlarsa helal olsun.
5.03.2014
Bansko
Memlekete bir türlü kış gelmeyip, kar yağmayınca, daha önceki yıllarda Uludağ'a otobüs kaldıran turlar rotalarını Bulgaristan'a çevirdiler. Ardı ardına gelen Bansko e-maillerinden "3 gece 175 avro" yazanına atlayıp soluğu Bulgaristan'da aldık. Tabi geçen yıl mayısta avro 2,35 iken aradan bir yıl geçmeden %28 artış ile artık çat diye 3 ile çarpınca, o masumane 175 bir anda 500 oluveriyor.
Akşam 11'de Bakırköy'den kalkan otobüs sabah 8.30'da Bansko'da oldu. Yani gümrük vs ile toplam 9.30 saat tutuyor yol. Uludağ, Kartalkaya gibi bizdeki kayak merkezlerinin aksine Bansko'da oteller pistler ile iç içe değil. Bansko yaklaşık 8.500 nüfuslu ve 900m rakımda bir kasaba. Bu kasabada kalıp teleferik ile 1600m'deki pistlere varıyoruz. Oradan da telesiyeje binip 2600m zirveye çıkıyoruz.
Rivayet odur ki 2600'den 900'e yolu uzata uzata inersek 17 km oluyormuş. O kadar var mıdır, yok mudur bilmem ama 35 dakika kesintisiz kaydım. Uludağ'da 15 dakikada çıkılıp 5 dakikada inilen pistlerden sonra burası cennet gibi geldi. Bizim gittiğimiz dönemde kar yağışı yoktu ancak her yere kar marinası koymuşlar. Böylece yapay kar da olsa kar sıkıntısı yaşanmıyor.
Kasabanın kendisine gelecek olursak teleferiği önündeki bir kaç pub/bar ve o yolu dik kesen bir cadde dışında fazla da birşey yok. Cuma gecesi, sözde oranın en hareketli gece kulübüne gittik ama bomboştu. Euphoria diye bir Brit pub var. Her gece canlı müzik, Guinness ve maç seyredecek dev ekranlar var. Her daim gidilesi bir mekan. Diğer tatil konularında da olduğu gibi zengin İngilizler kayak tatili için soluğu Alpler'de alırken, ucuzcular buraya geliyor. Gerçekten de İngiltere'den Bansko'ya epey bir tur var.
Bunun dışında muhtemelen meyhaneden türemiş, "meyana"lar Bulgar tavernası oluyorlar. Böyle otantik bir ortamda et söyleyeyim yanına mastika içeyim derseniz en azından bir gece gidebilirsiniz. Şehir merkezinde alkol ile birlikte bir akşam yemeği 25 - 35 leva arasına çıkıyor.
Sözün özü, harcanan para Uludağ'ın çok daha altında kalıyor ve pistler çok çok daha güzel. Eğer şöyle 3 gece ve üzeri bir kayak tatili planlıyorsanız, burası gayet tatmin edici bir merkez.
Akşam 11'de Bakırköy'den kalkan otobüs sabah 8.30'da Bansko'da oldu. Yani gümrük vs ile toplam 9.30 saat tutuyor yol. Uludağ, Kartalkaya gibi bizdeki kayak merkezlerinin aksine Bansko'da oteller pistler ile iç içe değil. Bansko yaklaşık 8.500 nüfuslu ve 900m rakımda bir kasaba. Bu kasabada kalıp teleferik ile 1600m'deki pistlere varıyoruz. Oradan da telesiyeje binip 2600m zirveye çıkıyoruz.
Rivayet odur ki 2600'den 900'e yolu uzata uzata inersek 17 km oluyormuş. O kadar var mıdır, yok mudur bilmem ama 35 dakika kesintisiz kaydım. Uludağ'da 15 dakikada çıkılıp 5 dakikada inilen pistlerden sonra burası cennet gibi geldi. Bizim gittiğimiz dönemde kar yağışı yoktu ancak her yere kar marinası koymuşlar. Böylece yapay kar da olsa kar sıkıntısı yaşanmıyor.
Kasabanın kendisine gelecek olursak teleferiği önündeki bir kaç pub/bar ve o yolu dik kesen bir cadde dışında fazla da birşey yok. Cuma gecesi, sözde oranın en hareketli gece kulübüne gittik ama bomboştu. Euphoria diye bir Brit pub var. Her gece canlı müzik, Guinness ve maç seyredecek dev ekranlar var. Her daim gidilesi bir mekan. Diğer tatil konularında da olduğu gibi zengin İngilizler kayak tatili için soluğu Alpler'de alırken, ucuzcular buraya geliyor. Gerçekten de İngiltere'den Bansko'ya epey bir tur var.
Bunun dışında muhtemelen meyhaneden türemiş, "meyana"lar Bulgar tavernası oluyorlar. Böyle otantik bir ortamda et söyleyeyim yanına mastika içeyim derseniz en azından bir gece gidebilirsiniz. Şehir merkezinde alkol ile birlikte bir akşam yemeği 25 - 35 leva arasına çıkıyor.
Sözün özü, harcanan para Uludağ'ın çok daha altında kalıyor ve pistler çok çok daha güzel. Eğer şöyle 3 gece ve üzeri bir kayak tatili planlıyorsanız, burası gayet tatmin edici bir merkez.
4.03.2014
Topcast 3 Mart
Haftalık geyiğimizin bu sayısında İngiltere Lig Kupası, Milan - Juve / Roma - İnter maçları, Madrid derbisi ve Şampiyonlar Ligi'nde geçen hafta oynanan maçlar var.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)