İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

23.08.2006

Premiership Season Preview 1: Sert Çocuklar

ARSENAL

Geçen sezonki fecaat başlangıçtan sonra Wenger’in genç topçuları, sürpriz bir şekilde, Şampiyonlar Ligi’nde finale kalmış, bu sezonki Şampiyonlar Ligi vizesini de ligin son haftasında, biraz da şansa (ligin son haftasında 7 Tottenham oyuncusu zehirlenmişti) elde etmişlerdi. Bu sezona da çok benzer bir şekilde sorunlu başlıyorlar.

Thierry Henry takımda kaldı kalmasına, fakat Ashley Cole ve Reyes ayrılmak istiyorlar. İkisinin hikayesi de ziyadesiyle medyatik: girl band Girls Aloud’dan Cheryl Tweedy’le evlenerek bir anda Britanya’da “Beckham Jr.” mertebesine ulaşan Cole, David abisine özenerek bir de otobiyografi yayınladı. Otobiyografisinde, geçtiğimiz sezon Chelsea menajeri Jose Mourinho’yla beraber bir Londra restoranında yemek yerken yakalanması ve ardından ortaya çıkan transfer skandalında Arsenal yönetimini ve menajer Arsene Wenger’i kendisini “günah keçisi” olarak kullanmakla suçladı. Arsenal yönetimi de kitaptaki bu bölüm için kendisine nota verince takımdan ayrılmak istediğini açıkladı. Cole, Chelsea’ye gitmek isityor. Wenger, milli sol beki Dinamo Zagrep ön eleme maçlarında ve Aston Villa’yla yapılan ilk maçta kadroya dahi almadı. Wenger’in gözünden düşen Cole, tıpkı geçen sene Campbell’ın yediği gibi satılana dek kesik yiyecektir.

Bir başka mutsuz oyuncu da José Antonio Reyes. Namağlup şampiyon bitirilen unutulmaz 2003-04 sezonunun ara transferinde takıma büyük umutlarla ve büyük paralarla transfer edilen Reyes, şu ana kadar oynamış olduğu oyunla büyük hayal kırıklığı yarattı. Geçtiğimiz sezon bir Madrid radyosunun Cem Ceminay’vari telefon şakasının tuzağına düşmesi ise Reyes’in olası İspanya transferini hızlandırdı. Kendini bir Real Madrid yetkilisi olarak tanıtan DJ, Reyes’i işletti ve Reyes İngiltere’de çok mutsuz olduğunu, İngiliz hayat tarzına alışamadığını ve küçüklüğünden beri hayran olduğu Real Madrid’e transfer olmanın rüya gibi bir şey olacağını söyleyince İngiliz tabloid basının eline düşmüş oldu. Reyes de Cole gibi 3 maçtır kesik; akıbeti de benzer olacaktır. Oyuncu artık Real Madrid aşkını hemen hemen bütün demeçlerinde dile getiriyor.

Bir de Campbell’ı kaybeden Arsenal’in bu sezonki yegane transferi ise Çek yıldız Rosicky. Ancak takımda bu sezon en büyük patlamayı hiç şüphesiz sezonun ilk üç maçında gösterdiği performansla otoriteleri hayrete düşüren Fabregas yapacak. Söylentilere göre genç İspanyol yaz boyunca kendini o kadar geliştirmiş ki Wenger kendisine efsanevi kaptan Vieira’nın 4 numaralı formasını vermiş. Kapalı kutu Theo Walcott’ın ligin ilk maçında Villa’ya karşı oyuna girer girmez bir asist yapması da düşündürücü.
Değerlendirme yapacak olursak, Arsenal, takım olarak, Cole ve Reyes’in gidişini kafadan silip konsantre olursa yine harikalar yaratacak düzeyde bir potansiyele sahip. Ancak bunun gerçekleşme olasılığı çok düşük. Şimdiden başta Henry olmak üzere takımın ileri gelen oyuncuları Ashley Cole’un satılmasının büyük bir krize yol açacağı konusunda hemfikir. Ancak geçen sene de Fabregas’ın Vieira’yı çok aratacağı söyleniyordu. Önceki yazılarımda da belirttiğim üzere, Arsenal kabuk değiştiriyor; Adebayor’lu, Clichy’li, Eboue’li, Fabregas’lı, Djourou’lu, Senderos’lu, Walcott’lı Hleb’li, Rosicky’li jenerasyona hazır olun. Tarih tekerrür eder, Cole ve Reyes’in parasıyla 5-6 tane daha genç takıma monte edilir. Arsenal bu sene de Şampiyonlar Ligi vizesi alacak bir görüntü çizecektir, fakat Chelsea’den şampiyonluğu almaları bana imkansız geliyor.


MANCHESTER UNITED

            Sir Alex Ferguson... Yaşlı kurt... Önce Dünya Kupası’ndaki “Rooney vs. Cristiano Ronaldo” krizi patlak verdi. United’ın menajeri ben olsam, ne kadar yetenekli veya yakışıklı olursa olsun, hilekarlığı ve çirkefliği yüzünden Ronaldo’nun kıçına tekmeyi basar, tarih kitaplarındaki yerimi alırdım. Ferguson ne yaptı? Rooney’le Ronaldo’yu barıştırdı, sonra ligin ilk haftasında takımına öyhle bir oyun oynattı ki Şeytanlar Fulham’a 19 dakikada 4 gol atarak iki oyuncuyu ve taraftarı tek çatı altında topladılar. (United taraftarı ise Ronaldo’yu ıslıklamak yerine bağrına basarak kişiliksizliğini bir kez daha gösterdi – ki bu oyuncu İngiltere-Portekiz maçı sonrası United taraftarının tepkisini önemsemediğini, zaten Real Madrid’e gitmek istediğini söylemişti). Yani adam enteresan bir şekilde yine tarih kitaplarına girdi. O, zaten bu yüzden “Sir” Alex Ferguson.

            Ruud van Nistelrooy’un gidişi tabii ki takım adına üzücü. Ancak motivasyonsuz bir Ruud, Turkcell Süper Lig ya da Tayland 2. Ligi’nde oynamadığı sürece hiçbir takıma bir şey katamaz. Adamın huyu bu işte, bir oyuncu çok yıldızlaştığı zaman ille de onla bir ego çatışması yaşıyor. “Sir” Alex Ferguson... Neyse ki ligin ilk maçında izlediğim Louis Saha, nesir macunu bağımlısı gibiydi. Bu sene Saha çıldırabilir. Scholes’ın geri dönüşü çok yerinde olmuş. Carrick’e verilen paraya elbette yazık, fakat Ferguson’ı çok rahat ettirecek, Keane benzeri bir oyuncu.

            Kısacası, mutasyonlarına büyük hızla devam eden ergenler Rooney ve Ronaldo’nun önderliğindeki United, bu sezon Chelsea’yle beraber şampiyonluğun en büyük adayı olacaktır. United they stand.


CHELSEA

            Chelsea oynadığı übermensch futbola tam gaz devam ediyor. Oyuncuları aşırı fit, çok fazla pres yapıyorlar ve gol yemeye pek yanaşmıyorlar. Üstelik Mourinho’nun bu sezon, Shevchenko, Ballack, Kalou, Mikel, Boulahrouz gibi yeni “cici” oyuncakları da var. Bütün bunlara rağmen José mutlu değil gibi. Sezon açılışını, City’i 3-0 dağıtarak (skor Chelsea adına çok daha farklı olabilirdi) yaparken José’nin saçlarının dökülmüş olması dikkati çekti. Başını ağrıtan bir sol bek sorunu var; Del Horno’nun gidişinden sonra orayı da Cole’la dolduracak herhalde. Ancak Arsenal’in 20 milyon £’dan tek bir şilin bile inmemesi bu transferi biraz zora soktu. Şu anda Brigde ile “idare edecekler.” Gallas, Mourinho'yla kavgalı ve arılmak istiyor. O yüzden onu yok sayalım. Varlık içinde yokluk bu olsa gerek. Bu sezonki tek rakipleri Barcelona. 3 seneye de bizzat Allah’a kafa tumaya başlarlar.


LIVERPOOL

            Geçtiğimiz sezonki Liverpool, 2 sorunlu bölgesi hariç çok şık bir kadroya sahipti. Neresiydi bu sorunlu bölgeler? Sağ kanat ve forvet. Gerçekten de “Kızıllar” geçen sezon hemen hemen hiç gol yememiş, attıkları az saıydaki golü de sol kanattan ya da ortadan bulmuşlardı. Efendim tam Cisse bey form tutacak derken sarışın nigger bacağını kırdı ve müteakiben Marsilya’ya kiralandı. Morientes’i de Valencia’ya kiraladılar.

            Şişman, alkolik, eski efsane Robbie Fowler, uyumsuz, problemli, huysuz sokak çocuğu Craig Bellamy, "Allah boy vermiş, gerisini koyvermiş" Crouch ile hapishane kaçkını, esrarlıyken araba kullanmak gibi ilgin hobileri olan Jamaikalı Jermaine Pennant... Hayır, sevgili okurlar, Tarantino’nun yeni filminden değil, Liverpool’un sorunlu forvet ve sağ kanat mevkiilerine bulmaya çalıştığı “çözümlerden” bahsediyoruz.

            İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bütün şehri bir sene boyunca kilitleyen 60 küsür “çözüm”’ü bile Rafa Benitez’in Liverpool’a bulduğu çözümlerden daha iyiydi. Amacım Liverpool yandaşlarına şunu söylemek, bir bakıma: “Beklentiler ne kadar büyük olursa, hayal kırıklıkları da o kadar büyük olur.” Anfield’lı liman işçilerini bu sene de çile dolu bir sezon bekliyor. Ben de “Yumurtanız haşlanmış mı olsun yoksa Rafa’dan mı?” diye iğrenç bir şekilde yazıyı bitiriyorum. Bu yazıyı yazarken çok eğlendim.

Hiç yorum yok: