İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

6.10.2007

Ada Sahillerinde Bir İspanyol

Madrid halkının takımı Atlético Madrid’de yıldızı parlayan, Vicente Calderón’da esmeye başlayan El Niño’nun yeni rotası Anfield Road. 40 milyon Euro karşılığında Liverpool’un yolunu tutan Torres, bakalım Premiership’te de esmeye devam edebilecek mi?

20 Mart 1984’te İspanya’nın başkenti Madrid’de dünyaya gelen Fernando José Torres Sanz’ın küçükken en büyük eğlencesi babasıyla birlikte gittiği, Galica kentine bağlı küçük bir kasaba olan Gastrar'da futbol oynamaktı. Daha 5 yaşındayken ilk takımı olan Parque’84 ile idmanlara çıkmaya başlayan Torres’in, 19 yaşına geldiğinde kaptanı olacağı Atlético Madrid’e olan sevgisi ise büyükbabasıyla yaptığı uzun sohbetlerle başladı. 9 yaşındayken babasıyla birlikte Atlético Madrid’in Kupa Müzesi’ne gittiklerinde ışıl ışıl parlayan kupalara hayranlıkla bakarken, belki de bu müzede bir gün kendi adına bir şeyler görmenin hayalini bile kuramıyordu.

Parque’84 takımının ardından bir süre de, komşularının lokantasının sponsorluğunu yaptığı Mario’s Holland adlı kulüpte forma giyen Torres, hayallerini süsleyen kulüp Atlético Madrid’in küçükler takımına katıldığında henüz 11 yaşındaydı. Buradaki ilk antrenörü Manolo Rangel'in kendisi için çok önemli olduğunu vurgulayan Torres, “Manolo’nun antrenmanları oyun gibiydi. Bu şekilde hem bir şeyler öğreniyor, hem de eğleniyorduk. O’nun sayesinde futbolu daha da çok sevdim.” diyor.

Torres, 12 yaşına geldiğinde ise Atlético Madrid’in Genç B takımına seçildi. Burada kendinden yaşça büyükler arasında gösterdiği yüksek performans sayesinde, bir sezon sonra Genç A takımda forma şansı buldu. 1998 yılında Atlético’nun 15 yaş altı takımıyla, dünyanın önde gelen futbol kulüplerinin de genç takımlarının dâhil olduğu Nike Cup turnuvasına katıldı. Atlético Madrid’in kazandığı bu turnuvada, Torres gol kralı oldu ve yaş grubu içinde Avrupa’nın en iyi futbolcusu seçildi.

Atlético ile profesyonel kontratını 1999 yılında imzaladı. Ancak 2000 yılında ayağından geçirdiği sakatlık, sezon başında takımda forma bulamamasına sebep oldu. İyileştiği gibi İspanya 16 yaş altı Milli Takımı’yla, İspanya’nın şampiyonluğuyla sonlanan Avrupa Kupası’na katıldı. Yeni iyileşmesine rağmen bu kupanın da en golcü futbolcusuydu ve en iyi oyuncusu seçildi.

Hayallerini süsleyen Atlético Madrid A Takımı’nın formasını giydiğinde ise, 2000-2001 sezonunun sonuna yaklaşılmıştı. El Calderón’un büyülü atmosferinde Leganés’e karşı forma şansı bulduğunda henüz 16 yaşındaydı ve böylece takım tarihindeki en genç oyuncu oldu. Bir hafta sonra da, Albacete maçında ilk golünü kaydetti ancak Atlético, o sezon sadece tek golle La Liga’ya çıkma şansını kaybettiği için, futbol tutkunları Torres’in neye benzediğini bir sezon daha öğrenemediler.

Atlético Madrid’in La Liga’daki ilk sezonunda 13 gol atan Torres, özellikle Barcelona ve Deportivo La Coruna maçlarındaki hızlı ataklarıyla, büyük ilgi topladı. Takımın La Liga’daki ikinci sezonunda da 19 gol atan genç futbolcu, o günden beri takımın en golcü ismiydi.

Torres, İspanyol milli takımının her yaş sınıfında oynadıktan sonra, 2003 yılında Portekiz’e karşı A Milli formayı giydi. Euro 2004’te ve özellikle 2006 Dünya Kupası’nda maçın kaderini değiştiren goller atmasına rağmen, İspanya milli takım teknik direktörü Luis Aragonés, Torres’in topla ilk buluşmasında ve son vuruşlarında eksikleri olduğunu düşünüyor.

Her fırsatta Atlético Madrid’in Raul’u olmak istediğini söyleyen ve verdiği iddialı demeçlerle Atlético taraftarının kalbini hoş eden Torres, 2005 yılında oynanan Barcelona-Atlético Madrid maçından iki gün önce “Bence Barcelona açık ara şampiyon olur.” demiş ve büyük tepki toplamıştı. Özel hayatında da koyu bir Atlético taraftarı olduğunu bildikleri futbolcularından böyle bir laf duymak, taraftarı oldukça sinirlendirmişti. Ancak Camp Nou’da “Açık ara şampiyon olur” dediği Barcelona’ya 1. ve 90. dakikada gol atarak taraftarın gönlünü almayı başaran Torres, böylece ezeli rakipleri Real Madrid’e de sezonun en büyük kıyağını yapmış oldu.

Atlético Madrid’in zor günler yaşadığı geçtiğimiz sezon ise, Chelsea’nin yaptığı çok cazip teklifi geri çeviren Torres, düzenlediği basın toplantısında; “Bu kulübe çok şey borçluyum. Takımın ve taraftarın bana bu kadar ihtiyacı varken hiçbir yere gidemem.” diyerek Atlético’nun kendisi için önemini bir kez daha vurgulamıştı. Ancak bu laflar İngiliz futbol kulüplerini hiç etkilememiş olsa gerek ki, Torres’in peşini bırakmadılar. Başta Liverpool, Manchester United, Chelsea ve Arsenal’in bulunduğu dünyanın önde gelen kulüpleri, genç yıldıza birbirinden cazip teklifler götürerek adeta aralarında yarıştılar. Kazanan takım ise, Luis Garcia + 30 milyon Euro denklemiyle tarihinin en pahalı transferini yapan Liverpool oldu.

Aslında başlarda, Atlético Madrid camiasının, kendi eliyle büyüttüğü Torres’i başka kulüplere kaptırmaya niyeti yok gibiydi. Kulüp başkanı Enrique Cerezo transfer haberlerini ısrarla yalanlıyor ve ekliyordu: “Fernando’nun gitmek gibi bir niyeti varsa kendi bilir. Biz takımızı güçlendirmekle meşgulüz. Ayrıca transferi bırakın, Liverpool’dan veya başka bir kulüpten, Fernando’yla ilgili teklif dâhi almadık.”

Ancak geçtiğimiz Haziran ayında Forlan’ın Atletico Madrid’le anlaşması, Torres’in gitmesinin kesinleştiğine dair bir işaretti. Zaten çok geçmeden Torres’i de, elinde tuttuğu 9 numaralı kırmızı formayla objektiflere poz verirken gördük. Torres, Liverpool’a transferiyle ilgili yaptığı açıklamada, Teklifi aldıktan sonra kulübümle de görüştüm, fakat son kararı kendim verdim. Zor bir karardı ama benim için çok büyük bir adım. Reddedilmesi zor bir teklifti. Kalbim her zaman Atlético ile birlikte” dedi.

Son günlerde çıkan haberlere göre, Torres’in kulüpten ayrılmasına tepkili bir grup Atlético taraftarı, Madrid sokaklarında kulübü gösterilerle protesto ediyormuş. Duyumlarıma göre ise, benzer şekilde Liverpool’lu kızlar da, takımlarının antrenman yaptığı tesislerin çevresinde Atlético taraftarlarınınkinden biraz daha farklı ancak daha ilgi çekici gösteriler yapmakla meşgullermiş.

Torres’le vites arttıran Liverpool’un, zorlu Premiership yarışındaki performansı ne olacak hep beraber göreceğiz.

Futbol Extra dergisi 2007/09 Sayı: 30'da yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: