İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

10.11.2005

Bundesliga'da Neler Oluyor - 1 - Ağır Toplar

Bir baktım ki en son 5 Eylül de yazmışım Bundesliga hakkında. O zaman bu zaman neler oldu bir bakalım. Bir kere Bayern aldı gidiyor. Hamburg deplasmanı dışında pek durmadılar ve şu an Werder Bremen’in 5 puan önünde liderler. Şampiyonlar ligindeki performanslarına da bakılırsa geçen sene başlayan Magath-Bayern birlikteliği iyi gidiyor. Hatta iyiden de öte; Bayern ligde ezici bir üstünlük kurmayı başardı. Hamburg deplasmanında kaybettiler, Schalke deplasmanında ise son dakikada yedikleri penaltı golüyle galibiyeti kaçırdılar. Onun dışında çelme takabilen olmadı Bavaryanlara. Kalede Kahn iyi bir sezon geçiriyor. Bence en önemli takviyeleri Ismael oldu. Lucio ile birlikte çok iyi bir ikili oluşturdular ve Kahn’ı da eklediğinizde görüyorsunuz ki orası sağlam bir kale duvarı olmuş. Orta saha zaten Ballack, Demichelis, Deisler, Ze Roberto, Jeremies, Scholl, ve Schweinsteiger(daha da var ama saymak bile zor) ile çok güçlü. Forvette ise bana göre dünyanın en iyi 5 forvetinden biri olan Makaay’a sahipler. Onun dışında kadro genişlikleri-özellikle orta saha ve forvette- imrenilecek düzeyde. Kahn, Lucio, Ismael üçlüsünden biri ciddi bir sakatlık yaşamazsa bu sene Bundesliga’nın tozunu atarlar gibi duruyor. Ama Lucio, Ismael ikilisinin bozulması takıma zarar verebilir, pek de alternatifleri yok o bölgede.

Ligin kralı bu durumda peki rakipleri kim olabilir? Bence en ciddi rakipleri Werder Bremen. Thomas Schaaf ile istikrarı yakaladılar. Karşı yarı sahada topu o kadar estetik ve yararlı kullanıyorlar ki izlemeyi en sevdiğim takımlar. Ama daha transfer sezonunda söylediğim gibi defanslarını tamamen değiştirmek zorunda kaldılar ve bu her takımın kaldırabileceği bir yük değil. Ismael’i ne kadar tutmak isteseler de Bayern istediği zaman alıyor biliyorsunuz. Onlar da Naldo’yu alarak defansta bir tane uzun boylu Brezilyalı stoper bulundurma furyasına katıldılar. Genelde bu tip oyuncular takımın ofansif gücünü arttırsa da hepsi Lucio kadar sert ve mücadeleci oyuncular olmuyor. Eğer bu teknik Brezilyalı defansın yanında mücadeleci ve müdaheleci, sert bir stoper olmazsa takımın defansif gücünü azaltıyor. (Luciano’nun Tomas ile uyumunu örnek verebilirim. Burda Naldo Luciano oluyor ama yanındakilerde Tomas tarzı bir oyuncu pfofili göremiyoruz.) Ismael’in gidişi bu açıdan takıma çok zarar verdi. Onun dışında orta saha ve hücum hattı konusunda pek sıkıntıları yok. Klasnic ve Klose birlikte oynamaya alışmışlar. Orda da tek sorun alternatif eksikliği. Micoud’un liderliğinde 3.senesine giren Werder karşı yarı sahada topla oynarken izlemeye kesinlikle değer. Zaten 12 maçta attıkları 32 gol bunu açıkça kanıtlıyor. Klose de en iyi sezonlarından birini geçiriyor, 12 maç sonunda 12 golle krallık yarışında zirvede.

Burdan geçiyorum Hamburg’a. Bayern hazretlerini yenebilen tek takıma bir başka deyişle. Van der Vaart transferiyle bu sene takımın bir üst seviyeye çıkıp CM diliyle, “title challenge” hedefinde olacağını herkes tahmin etmişti. Ben Intertoto kupasında oynamış olmaları gerekçesiyle erken form tuttuklarını ve sezonun bir noktasında ciddi bir düşüş yaşayacaklarını düşünüyorum. Son 4 haftada sadece 1 galibiyetleri var. UEFA Kupasında da ciddi sınavlar verdiklerini ve bu tempoya alışık olmadıklarını düşünerek bu senenin en iyi serisini artlarında bıraktıklarını ve bundan sonra daha zor ve kötü günlere gireceklerini söylüyorum. Umarım beni yanlış çıkarırlar ve lige renk katmaya devam ederler. Van der Vaart şu ana kadar 9 maçta attığı 6 golle takımın en etkili ismi ve beklentileri boşa çıkardığı kesinlikle söylenemez.

Geldim tuttuğum takıma, Gelschenkirchen’in Kral Mavileri Schalke04’e. Türk futbol kamuoyunun en yakından tanıdığı Alman takımı bu sene Schalke. Fenerbahçe’ye karşı oynadıkları 2 maçta da iyi takım olduklarını gösterdiler bize. Geçen sene çok etkili ve bence uyumlu olan Ailton-Sand-Asamoah üçlüsünü aradıklarını düşünüyorum. 12 maçta 14 gol atmaları bu kadar ofansif görünümlü bir takım için düşündürücü. Soren Larsen çok iyi bir oyuncu ancak Sand ile özellikleri benzer. Sand’ın yakında bırakacağını düşünürsek Larsen çok önemli bir parçası olacak Schalke forvetinin. Sağda Asamoah(Rafinha’nın gelmesi ile Hamit de oraya kaymaya başladı.) oynarken solda benzer pozisyonda oynayabilen solak Ailton’u kapatacak oyuncuya sahip değiller. Kuranyi dribbling konusunda daha becerikli Larsen ve Sand’a nispeten, ama geçen sene Ailton’un açık alanda oynadığı oyunun benzerini ortaya koyması tarzına ters. Ragnick yeni transferleri sistemine uydurmaya çalışarak benim sevmediğim bir tutum ortaya koydu aslında. Bunun yerine 4 lü orta sahaya dönüp Larsen-Kuranyi ikilisini kullansa daha iyi ederdi diye düşünüyorum. Sand ne kadar iyi bir oyuncu olsa da, ona olan saygımı çok az oyuncuya göstersem de karşı gelinemeyecek tek faktör olan zaman onu da zayıflattı. Asamoah-Ernst-Lincoln-Kobiashvili orta sahası(yedekte de Hamit-Poulsen-Bajramovic… ufff be kadroya bak) bence daha efektif olurdu. Bu sayede takımda alternatif sayısını da arttırmış olurdu. Bence elindeki kadroyu yeterince efektif kullanamadı şu ana kadar Ragnick. Tabi bu sene Şampiyonlar Ligi’nde oynuyor olmaları da onları muhakkak zorluyordur. Takımda bu tempoya alışık az oyuncu var. Onlar geçen sene Werder Bremen’in yaşadıkları sorunun bir benzerini yaşıyorlar ve kanımca aynen Bremen gibi Şampiyonlar Ligi grup maçları sonrası Bundesliga performansları artacak.

İlk olarak bu seneki ağır toplar olarak gördüğüm Hamburg, Bayern, Schalke ve Werder’i değerlendirdim. İkinci bölümde Stuttgart, Hertha, Leverkusen, Wolfsburg, Dortmund ve Gladbach gelecek.

Hiç yorum yok: