İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

16.08.2013

Kos


Kos'a gelişimle bir kültür şoku yaşadım. Bu tatile çıkarken amacım iki seksen uzanıp dinlenmek; sessiz, sakin koylarda kafa dinlemekti. Leros ve Kalymnos bu amacımı fazlasıyla tatmin etmiştim. Ancak Kos bu konseptten tamamen farklı; karşı komşusu Bodrum'a iyiden iyiye benzemiş bir ada. "Come my friend" deyip kolunuzdan sizi restaurantına sokmaya çalışan garsonlar var dersem bu benzetmeyi daha iyi kavrayacaksınız.

Öncelikle fiyatlar diğer iki adanın fiyatlarının iki katı. Dediğim gibi Kalymnos'a 50 avroya otel varken burada 95 avro. Keza Kalymnos'ta 8 avroya yediğim ahtapot burada 13,5 avro. Tabi bunda Kos'un çok daha büyük ve turistik bir yer olmasının payı büyük. Hem Bodrum'dan çok fazla günübirlik tekne kalkıyor, hem de özellikle İskandinav ülkelerinden buraya direk uçuş var. Zaten barlarda buraya yaz tatilini geçirmek için gelen çok İskandinav öğrenci var. Adanın güzel bir özelliği ise Avea ve Turkcell'in sorunsuz çekmesi.

Kos'un hikayesi ise Hipokrat'ın doğum yerinin olması. MÖ 4. Yüzyılda kurulan ve MS 554 yılına kadar hizmet veren hastane, tıp okulu ve Apollo tapınağından oluşan Aspili kompleksi adanın en önemli arkeolojik kalıntıları. Kompleksin en tepesinden hem Kos town'a hem de Turgutreis'e bakan çok güzel bir manzara var. Şehir merkezinde ise güzel bir çarşının etrafında eski şehir kalıntıları ve Hipokrat'ın ağacı yine dolaşırken fotoğraf çektiğim yerler.

Limanın hemen yanında plaj var, denize girilebiliyor ama daha büyük plajlar anladığım kadarıyla adanın öteki ucuna toplanmış durumda. Ben gitme gereği duymadım, nasıldır bilmiyorum.

Sonuç olarak Kos'u değerlendirmek için ne aradığınıza bakmak daha doğru olacaktır. Kafa dinlemek için buradan çok daha uygun adalar var. Amacınız daha canlı ve kalabalık eğlence mekanları ise Kos bu talebi karşılıyor ama bu eğlencenin alası hemen karşı yakada, Bodrum'da zaten mevcut.

Hiç yorum yok: