Son bıraktığımızda ki bu bırakış bir türlü engellenemeyen aylaklığım sebebiyle 15.haftaya denk geliyor; PSV şampiyonluk yolunda tozu dumana katarak ilerliyordu. İlerliyordu diyorum çünkü makine düzeninde işleyen PSV’de bu aralar işler pek de iyi gitmiyor. 16.haftada Groningen’i 2-0, 17.haftada Heracles’i 3-0, 18.haftada vites yükselterek Willem II’yi 4-0 yenen PSV, 19.haftada Rotterdam deplasmanında Feyenoord önünden 1-1’lik beraberlikle döndü. Sonraki 2 haftayı da galibiyetle tamamlayan Boeren (Çiftçiler) takip eden üç haftada ise sadece bir puan toplayabildi. Bu döneme kadar sadece bir defa kaybeden PSV önce Roda’ya 2-0, ardından Koevermans’ın 88.dakikada gelen golüyle evinde AZ’ye 3-2 kaybetti. ( 88 ve devam eden dakikalarda atılan gollerle rakibinin hevesini kursağında bırakmak AZ’ye özgü bir espri anlayışı olsa gerek)
Ama PSV’ye asıl öldürücü darbe 29.haftadaki Ajax maçında geldi. Sneijder, Perez, Gabri ve “Avcı” Klaas Jan Huntelaar’ın iki golüne yalnızca Gılayvırtla (Kara kaşlıma selam olsun) cevap verebilen lider, sahayı başı önünde terk ederken Ajax taraftarı zafer şarkıları ile Eindhoven semalarını inletiyordu. Öyle ya Ajax bu galibiyetle 2005 yılında kendi evinde aldığı 4-0’lık mağlubiyetin rövanşını almakla kalmamış, 23 Ekim 1994’ten beri ilk defa Eindhoven deplasmanından galibiyetle dönmüştü. Bu galibiyetin son 25 sezonda alınan 3.deplasman galibiyeti olduğunu da ekleyeyim de Ajaxlılar’ın sevinci daha iyi anlaşılsın. (Ajax taraftar forumlarında “acab” nickini kullanan bir genç bu sevinci benden daha içten bir ifadeyle dile getirmiş: “Şu anda 22 yaşındayım,bütün hayatım boyunca bugünü bekledim,artık ölebilirim.”http://www.ajaxtalk.nl/Forum/viewtopic.php?t=8288&postdays=0&postorder=asc&start=100
Bu maçta yaşanan iki gol sevinci tüm taraftarların dikkatini çekti. Bunlardan ilki bir dönem Ajax formasıyla zaferden zafere koşan Kluivert’in bu kez PSV formasıyla Ajax filelerini havalandırdığı golden sonraki işini iyi yapan insanlara mahsus duru hali : http://www.youtube.com/watch?v=GFbBTCBwGRQ ,
Bir de ee, nasıl desem isterseniz kendiniz bir bakın : http://www.youtube.com/watch?v=a4vGE4isX-o, Maçın hakemi daha sonra yaptığı açıklamada “gol sevincini” golden hemen önceki bir faul pozisyonunda oyunu durdurmak yerine devam ettirmesine bağladı ama takdir sizin elbette…
Bu mağlubiyet PSV’yi derinden yaraladı ve sonraki hafta NAC Breda ile 1-1 berabere kalan kırmızı-beyazlılar 31.haftada bu kez NEC’ e 2-1’lik skorla kaybetti. (PSV’nin yoluna sessiz sedasız devam ettiği Şampiyonlar Liginde kendi evinde Liverpool’a 3-0 kaybettiği maçın da bu döneme denk geldiğini hatırlatayım.)
Peki PSV de bunlar olurken takipçileri neler yaptı? Son bıraktığımızda liderin takipçisi 5 puan geriden gelen AZ Alkmaar’dı. 31.hafta sonunda AZ yine ikinci ama puan farkı bu kez sadece iki. AZ Alkmaar belki seri galibiyetler alarak PSV’nin bocaladığı hatta daha bir esnek yorumla söylersek devrilmeye yüz tuttuğu bir dönemde “tahtı” ele geçiremedi ama hiç yenilmedi. 19.haftadaki 3-0’lik Twente bozgunundan beri AZ ligde kaybetmiyor. Bugün AZ ligin zirvesinde değilse bunun sebebi aralarında çok rahat kazanabileceği maçlar da olan 9 maçtan beraberlikle ayrılmasıdır.
Ya lig üçüncüsü Ajax? Aslında AZ Alkmaar için söylediklerimi Ajax için de tekrarlayabilirim. Zira Ajax’da AZ ile aynı puana (66) sahip, yani onlar da liderin sadece iki puan gerisinde. Kısacası ligin bitimine az bir zaman kala “taht kavgası” iyiden iyiye kızışacak.
Peki kalan maçlarda zirvedeki üçlü kimlerle oynayacak? Hemen bakalım: PSV 32.haftada lig dördüncüsü Twente ile içeride, (Twente forması altında 14 gole imza atan bir isim dikkat çekici:Kennedy Bakırcıoğlu) 33.haftada Utrecht ile deplasmanda ve son hafta içeride Vitesse ile oynuyor . Bu maçlardan en zorlu görüneni “ya nasip ya kısmet” diyecek Twente ile içeride oynanacak maç olarak gözüküyor. Çünkü Twente’nin de puanı 62. Utrecht ve Vitesse ise nispeten etli ve sütlü işleriyle ilgisi olmayan takımlar. AZ ise önce içeride Vitesse ile, sonra yine içeride Heerenveen’le oynayıp ligi Rotterdam deplasmanında Excelsior ile oynayacağı maç ile tamamlayacak. Excelsior’un ligdeki konumu AZ’ye problem çıkartabilir.(Excelsior şu anda on beşinci sırada ve ligde kalmak için play-off maçlarına çıkmak konusunda gönüllü olduklarını tahmin etmiyorum.) Buna karşılık Ajax ‘ın rakipleri ise NAC Breda, Sparta ve Willem II.
Kalan maçlara baktığımızda Ajax, fikstür açısından Eredivisie’nin play-off labirentlerini saymayacak olursak nispeten iddiasız orta-alt sıra takımlarıyla oynayacak olması sebebiyle bir adım önde duruyor gibi ama bu gözler 2005-2006 sezonunda Denizlispor-Fenerbahçe maçını da gördü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder