İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

21.03.2007

UEFA’da Çeyrek Final: Fenerbahçe’de Orada Olmalı Mıydı?

Geçtiğimiz hafta arası UEFA kupasında çeyrek finalistler belli olurken, Fenerbahçe’yi bir önceki turda son dakikalarda bulduğu golle eleyen Az Alkmaar da adını son sekize yazdıran takımlardan biri oldu. Tabi Az Alkmaar çeyrek finalist olunca ülkemizde de Fenerbahçe de orda olmalıydı, bunu yapabilirdi, yapsaydı finale kadar önü açıktı gibi sözler yükseldi. Gerçekten öyle mi?

Öncelikli olarak hafta arası oynanan maçlara değinip, ardından çeyrek finaldeki durumdan bahsetmek ve yazımı Fenerbahçe’yle tamamlamak istiyorum.

4. Tur maçlarında en çok dikkatimi çeken şey, ilk maçları deplasmanda oynayan yedi takımın tur atlamış olmasıydı. Sadece Shahktar elendi, o da son dakika golüyle. İlk olarak Çarşamba oynanan maçlara değinelim. Leverkusen 2-1 kaybettiği ilk maçın ardından Almanya’da Lens’i 3-0 mağlup ederek çeyrek finalist oldu. Beşiktaş ile oynadığı gruptaki son maçı kazanarak tur atlayan Leverkusen, Bundesliga’da da çok iyi bir sezon geçirememesine rağmen UEFA’da çeyrek finale kalarak önemli bir başarı elde etti. Leverkusen’in çeyrek finalde rakibi ise İspanya’nın Osasuna takımı oldu. Osasuna kupa finaline ev sahipliği yapacak olan Glasgow şehrinin takımı Rangers’ı deplasmanda 1-1 berabere kaldığı maçın rövanşında 1-0 mağlup ederek tur atlayan takım oldu. Çarşamba akşam şampiyonlar liginden gelen takımlardan biri ve kupanın en iddialılarından olan Werder Bremen ilk maçın son dakikalarında Almeida’nın golüyle 1-0 yendikleri Celta Vigo’yu Bremen’de de 48. dakikada yine Almeida’nın golüyle öne geçip sahadan 2-0 galip ayrılarak tur atlayan taraf oldu. İngiliz Tottenham şu ana kadar kupadaki en şanslı takım olsa gerek. Grup maçlarının ardından Feyenord’un ceza alması nedeniyle 3. turu maç yapmadan geçen İngiliz takımı, dördüncü turda da belki de kupadaki en tecrübesiz ve güçsüz takımla karşılaştı. Braga’yı deplasmanda 3-2 yenen Tottenham, Londra’da maçın bir ara 2-2 olmasıyla stres yaşasa da sahadan 3-2’lik galibiyetle ayrıldı ve çeyrek finalist oldu.

Perşembe gecesi bir önceki gün maçlarına oranla daha heyecanlı maçlara sahne oldu. Benfica’nın son dakika golüyle PSG’yi 3-1 yenerek elemesi, Az Alkmaar’ın 4-2 kaybettiği ve tur atlaması çok zor olarak nitelendirilen maçta Newcastle’ı 2-0 yenerek tur atlaması ve en önemlisi ise Shahktar-Sevilla maçı tam bitti derken kaleci Palop’un kafa golüyle maçı uzatmalara taşıması ve orada da turu geçmesi oldu. Gecenin en normal maçı Barcelona’da oynandı ve Espanyol, Haifa’yı 4-0 yendi ve tur atladı.

Cuma günü ise kupada kuralar çekildi ve eşleşmeler belli oldu. Sevilla-Tottenham, Osasuna-Leverkusen, Espanyol-Benfica ve Werder Bremen-Az Alkmaar eşleşmeleri meydana geldi. Çeyrek final eşleşmelerinde kuşkusuz en zorlu diyebileceğimiz maçlar Sevilla ile Tottenham arasında oynanacak gibi görünüyor. Birçok insanın finali oynar dediği iki takım çeyrek finalde karşılaşacaklar. Shaktar karşısında mucizeye imza atan Sevilla için böyle bir tur geçiş ekstra motivasyon sağlayacaktır. La Liga’da şampiyonluk mücadelesi veren Sevilla’nın kupadaki en güçlü takım olduğu bir gerçek ancak lig yarışı onları kupada zorda bırakabilir. Rakipleri Tottenham ise bu sezona kötü başladı ancak son zamanlarda daha iyi. Tottenham’ın yüksek bir hücum gücüne sahip olduğunu biliyoruz. Keane, Defoe ve özellikle de Braga karşısında da mükemmel goller atan Berbatov’a sahip bir takımdan her defans ürker. İki takım arasında oynanacak maçların hayli gollü ve heyecanlı geçmesi beklenebilir.

Werder-AZ eşleşmesi de bol gol izlemeyi hayal ettiğimiz iki maça sahne olacak. Savunmadan çok hücum yapmayı seven ve bunu de iyi yapabilen iki takımın maçından da farklı bir şey beklemek olmazdı herhalde. İyi bir eşleşme olmuş diye düşünüyorum. Bremen birçoklarına göre finale kadar gidecek ve kupayı da alacak. Ben o konuda o kadar iddialı değilim. Sezon başına göre Bremen’in daha kötü olduğunu ve ligde de zorlu bir şampiyonluk yarışı geçirdiğini düşündüğümüzde ve Alkmaar’ın potansiyeline baktığımızda Bremen tura burada veda edebilir. Burayı geçseler de yarı finalde karşılaşacakları Benfica-Espanyol maçının galibi hem Bremen hem de Alkmaar karşısında favori olacaktır.

Sevilla-Tottenham eşleşmesinin galibiyle yarı finalde karşılaşacak olan Osasuna-Leverkusen eşleşmesi ise çeyrek finaldeki belki de en zayıf eşleşme. Diğer takımlara oranla biraz daha geride diyebileceğimiz bu iki takımdan Leverkusen, Lens karşısında önemli bir galibiyet elde ederek turu geçmiş de olsa Osasuna karşısında şansının daha az olduğunu düşünüyorum. Evinde gol yemeyen, deplasmanda da çok iyi bir savunma ortaya koyup iyi kontralar yapan Osasuna yarı finale daha yakın olan taraf.

Espanyol’la ilgili yazımda kupadaki favorimin Espanyol olduğundan söz etmiştim. Haifa karşısında ilk 90 dakika ve ikinci maçtaki ilk 50 dakikada gol bulamamış olmalarına rağmen maçı turu 4 gol atıp, yemeden geçen Espanyol’un şu ana kadar kupadaki en etkileyici performansa sahip takımların başında geldiğini düşünüyorum. Onların ne Sevilla, ne AZ, ne Bremen, ne de Benfica gibi şampiyon olmak gibi bir dertleri var. Bu onlar için avantaj. Deplasmanda çok iyi savunma yapan evinde ise çok iyi hücum eden bir takım Valverde’nin takımı. Rakipleri Benfica ise oldukça iyi bir takım. Şampiyonlar liginden gelen Benfica 4. turda PSG’ni elemeyi başardı. Daha önce de Dinamo Bükreş’i her iki maçta da 2-1 yenmeyi başarmışlardı. Onarda kupanın favorileri arasındalar. Bu turu geçen takımın Bremen-Alkmaar eşleşmesinden gelen takıma oranla daha şanslı olduğu düşüncesindeyim. Keza Sevilla-Tottenham galibi de Osasuna-Leverkusen galibine oranla daha şanslı gözüküyor.

Aşağıdaki tabloda takımların bu sezon UEFA Kupasındaki karnelerini çıkardım.

Takım

Maç sayısı

Galibiyet

Beraberlik

Mağlubiyet

Attığı Gol

Yediği Gol

Sevilla

10

7

2

1

21

7

Tottenham

8

8

0

0

17

6

Leverkusen

10

4

3

3

14

10

Osasuna

12(10)

4(4)

7(5)

1(1)

13(12)

8(7)

Espanyol

10

7

3

0

24

6

Benfica

12(4)

6(3)

2(0)

4(1)

18(7)

13(4)

Werder

10(4)

6(3)

1(0)

3(1)

14(7)

8(3)

Alkmaar

10

5

4

1

25

17

Not: Bremen, Osasuna ve Benfica için parantez içindeki değerler UEFA kupası değerlerdir.

Yukarıdaki tabloyu incelediğimiz zaman UEFA kupasına ilk turdan başlayan takımlar arasında Tottenham, Sevilla ve Espanyol’un daha etkileyici performanslara sahip olduklarını görüyoruz. AZ Alkmaar’ın çok atıp, çok yiyen bir takım olduğu, Osasuna’nın ise az gol yiyen ve zor kaybeden bir takım olduğu ortaya çıkıyor. Yine Leverkusen’in buradaki takımlar arasında en kötü performansa sahip takım olduğu ortada. Şampiyonlar liginden gelen Werder Bremen ve Benfica’nın da bu sezon iyi işler çıkardıklarını görebiliriz.

Futbolun tahmin edilmesi kolay bir oyun olmadığını da not düşerek, finaldeki eşleşmeyi Sevilla-Espanyol olarak tahmin ediyorum. Belki de öyle istiyorum.

Gelelim Fenerbahçe’ye. Aslında bu ayrıca bir yazı konusu ama ben burada biraz değinmek istiyorum. Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olamayacağını düşünen ve kendisine UEFA’yı hedef çizen Fenerbahçe yönetimi takımı UEFA’ya sürüklemişti sezon başında. Kolay ilk tur eşleşmesinin ardından UEFA’daki en zor gruba düşen Fenerbahçe beklentilerimin üzerinde bir performans göstererek gruptan üçüncü dahi olsa çıkmayı başardı. Kuralar çekileceği zaman Parma’dan sonra AZ’nin iyi bir kura olacağını düşünmüştüm. Sevilla’yı son maçta yenerek grup birincisi olarak gelen AZ, Sevilla’ya oranla oldukça iyi bir kuraydı. Fenerbahçe 2-2 ve 3-3 biten iki maçın sonunda AZ’ye elenerek kupaya veda etti. Özellikle ikinci maçta 2-0 öne geçen bir takımın turu kaybetmiş olması şaşırtıcı ve finali hedefleyen bir takıma kesinlikle yakışmadı.

Başlıktaki sorumuza dönecek olursak, Fenerbahçe pekala çeyrek finalde olabilirdi, daha da ilerisi de olabilirdi ancak bunların gerçekleşmesi kesinlikle sürpriz olurdu. Çünkü Fenerbahçe UEFA kupası finaline gidebilecek bir takım asla değil. Ne teknik direktörü, ne yönetimi ne de futbolcu kadrosu bunu başarabilecek bir çapta. Fenerbahçe maalesef Avrupa kültüründen uzakta ve kendisi gibi uzakta olan teknik direktör ve yabancı oyuncu tercihleriyle bu açığını kapatmak yerine daha da açtı. Fenerbahçe sezon başında daha akıllı bir yapılanmaya gidebilmiş olsaydı, bugün çeyrek finalde olma şansı da daha fazla olurdu, finalin önemli adaylarından biri de olurdu. Ne var ki Fenerbahçe yönetimi bunu gerçekleştiremedi. Soruyu kendime tekrar soruyorum ve cevabı da veriyorum. Fenerbahçe orada olmalı mıydı?

Hayır olmamalıydı. 32 takım arasına kalmak bu “Fenerbahçe” için yeterli!

Hiç yorum yok: