Manu yenilgisini duydugumda (izlemeyi 60.dk`dan sonra biraktim, skoru sonradan ogrendim) sonra aklima gelen ilk saskinlik ve kufur iceren ifadelerden sonraki ilk cumle (sarki) bu oldu desem yalan soylemis olmam zannediyorum. Arsenal`in yillardir daha da kotuye giden durumunun bariz bi sekilde daha da kotuye gidemeyecegini gosterdi sanki bu yenilgi. Wenger`in ogrenmesi gereken ilk seyse, mazeret bulmak yerine yenilgiyi kabullenmek. Cunku hala 8 oyuncum eksikti gibi sacma sapan bahanelerle 8-2lik yenilgiye mazeret bulma cabasi icerisinde.
Bana gore ilk yaptigi hata Vieira`yi gondermekle ya da gonderdiyse bile onun yerini doldurmamakla yapti. Cunku bariz bi sekilde Vieira bu takimin belkemigiydi ve o gittikten sonra bariz bi bocalama donemi gecirdi Arsenal, ta ki Gilberto Silva biraz cekip cevirene kadar. Aslinda Vieira`nin gidisi o donemin bittiginin gostergesiydi ve "Dokunulmazlar" cetesinden ondan sonra birer birer oyuncular kopmaya basladi, tabii yeri dolmamak sartiyla. Wenger`in gecenlerde "Dogru oyuncu icin 40 milyon pound dahi veririm" ve "Ortalama bi oyuncu icin abarti rakamlar vermek istemiyorum" demesi de ayrica gulunc bi olay olsa gerek. Cunku su anda futbol yorumcularina sorulsa cogunlukla Arsenal`in ortalama oyunculardan kurulu oldugunu soylerler ki katilmamak mumkun degil.
Wenger`in son 6-7 senedir yapmaya calistigi sey aslinda cok basit bi sey: Protesto. Chelsea`yle baslayan ve su zamanlarda City`le devam eden para babalarini futbolu cirkinlestirdigini dusundugu icin protesto ediyor ama metodu yanlis secmis gibi. Arsenal, hala ucuz miktarlara kaliteli oyuncular bulabilir ama Wenger nedense hala Fransiz marketinden istifade etmeye calisiyor. Ingiliz futboluna da garezi var mi yok mu tartisilir. Eger Koscielny, Squillaci, Eduardo, Adebayor... gibi futbolculara degil de Ingiliz oyunculara yatirim yapsaydi eminim daha basarili olurdu.