İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

6.02.2006

Afrika Cephesi

Dünya Kupası’na ve ÖSS’ye 4.5 ay kala Dünya Kupası takımlarını değerlendirmeye devam etmek için bilgisayarın başına oturduğumda, baktım yetiştiremeyeceğim, bütün takımları ayrı ayrı yazmaktansa sadece favorileri ayrı değerlendirmeyi, diğer takımları da grup halinde vermeyi uygun gördüm..
İlk olarak da Afrika’dan turnuvaya katılan takımları ele alalım.. Şu anda devam eden Afirka Kupası nedeniyle bu takımlar hem gündemdeler hem de izleme şansımız mevcut..

Gerçi artık izleme şansımız kalmadı.. Çünkü Dünya Kupası elemelerinde olduğu gibi Afrika Uluslar Kupası’nda da sürprizler oluyor.. Dünya Kupası’na katılan hiçbir takım yarı finale kalamadığı gibi, Afrika’nın üstün güçleri Nijerya ve Kamerun da elendi.. Kalan takımlar da Gine, Senegal, Kongo ve ev sahibi Mısır.. Düşünüyorum da Afrika hakikaten futbolda bayağı gelişti.. Bugün Türk Milli Takımı’nı yenebilecek bir ton Afrika takımı sayarım gibime geliyor..

Neyse fazla uzatmadan 2006 Almanya’ ya katılacak Afrika takımlarına kısaca bir bakalım..


FİLDİŞİ SAHİLLERİ


Benim ve çoğu kişinin sürpriz adayı olan Fildişi Sahilleri hakikaten çok iyi bir kadroya sahip.. Henri Michel’in kontrolündeki Afrika’nın yeni aslanları, Arjantin, Hollanda, Sırbistan-Karadağ ile bu Dünya Kupası’nın ‘Ölüm Grubu’ na düşmesine rağmen eğer potansiyellerini sahaya yansıtabilirlerse gruptan çıkabilirler.... Takımın yıldızı Dünya Kupası’nın da gol kralı adaylarından Didier Drogba… Partneri ise PSG’de ciddi takip etme fırsatı bulduğum ve çok beğendiğim Bonaventure Kalou.. Kardeşi Feyonoord oyuncusu Salomon Kalou da forvet için bir aday ama Afrika Kupası’nda kadroda yoktu.. Ayrıca yine Hollanda’da PSV forması giyen genç Arouna Kone de forveti zorlayacak..
Fildişi Sahilleri’nin göze çarpan başlıca özelliği takımın oyuncularının tıpkı Senegal’de olduğu gibi Fransa Ligi’nde forma giymesi.. Bunlardan biri Lens’li Dindane.. Orta saha da iki solak Auxerre’li Akale ve Nantes’lı Yapi Yapo da kaliteli isimler.. Saint-Etienne’li Didier Zokora da orta saha da forma adaylarından.. Defansta ise Marsilyalı Abdoulaye Meite var… Defansın belkemiği tabii ki Arsenal’li Kolo Toure
Fildişi Sahilleri, daha bir çok yetenekli ve genç oyuncusuyla kupada sürpriz yapmaya adav ve Afrika’dan katılanlar arasında en iyi gibi gözüküyor.. En büyük sorunları kalede.. Eğer kalede de sorun yaşamazlarsa bir
çeyrek final oynamaları beni şaşırtmaz..


GANA


Gana’nın en iyi yeri orta saha’nın ortası elbette.. Bu mevkii de Dünya’nın en iyilerinden Chelsea’li Essien ve onun kadar iyi olmasa da Avrupa çapında diyebileceğimiz Fenerbahçeli kaptan Stephan Appiah var.. Bu iki oyuncunun da ortak özellikleri, defansif nitelikli olmaları ve hayatlarının özel uçaklarda geçmesi..
Gana‘da bir başka tanıdık isim eski Bayern Münih’li, şu an Roma’lı Samuel Kuffour.. Milli Takım’a geri dönen Kuffour defansı toparlayacaktır.. Böyle olunca da zaten dmc’leri iyi olan Gana zor gol yiyecektir..Takıma baktığımızda Dortmund’lu Mathew Amoah ve Vitesse’li Abubakari Yakubu haricinde bırakın ünlü bir ismi tanıdık bir isim bulmak bile çok zor… Ve bu şartlar altında İtalya, Çek Cumhuriyeti ve ABD’nin bulunduğu gruptan çıkmaları çok zor.. Teknik Direktörü Ratimor Dujkovic’in işi çok zor..


TUNUS


Teknik direktörlüğünü Roger Lemerre’in yaptığı, Suudi Arabistan, İspanya, Ukrayna ve ile aynı gruba düşen Tunus fena bir kadroya sahip değil… Yıllardır Dünya Kupalarına katılan ama pek bir şey yapamayan Tunus bu kez grubun da kolay olması ile bir ihtimal 2. Tur görebilir.. Takımın yıldızları Ajax’lı sağ bek Hatem Trabelsi, ülkemizden de tanıdığımız Troyes’da oynayan Jaziri ve Tunus’un Zidane’ı denilen eski PSG’li şimdi Guimares’li Selim Benachour.. Lens’li Jemaa forvette, Bolton’lı Jaidi defansta ve Glasgow’lu Namouchi de orta sahada takımın diğer demirbaşları.. Bir çok oyuncusu Avrupa’nın önemli liglerinde oynayan Tunus’ta Kais Ghodbane ve Anis Ayari Samsunspor’da, Bouazizi de Kayseri Erciyesspor’da forma giyiyor.. Kalecileri Ali Boumnijel ise Dünya Kupası’nda kırk yaşında olacak eğer oynarsa ve turnuvanın en yaşlı oyuncusudur herhalde.. Zaten kendisini bir çok Dünya Kupası’ndan, en azından çıkartma albümlerinden tanıyoruz…


TOGO VE ANGOLA

Bu iki takım hakkında söyleyecek pek bir şeyim yok açıkçası.. Zaten bu iki takım hakkında bir şeyler söylecek adam , futbol olayını aşmıştır.. Çünkü bırakın yıldızları, tanıdık oyuncu bile bulamıyorsunuz bu takımlarda.. Togo, Fransa, İsviçre ve Güney Kore ile aynı gruba düştü ve her ne kadar grup zayıf da olsa Stephen Keshi’nin yönetiminde yeni Arsenal’li Adebayor’un liderliğinde pek bir şansları yok gibi.. Zaten site editörü İlker Dalgıç’ın yazısında okduğumuz üzere Adebayor kendini takımın üstünde görüyormuş ve takım içinde bir sorun olması muhtemel.. Zaten zayıf bir takım olan Togo bir de sorunlu bir takım olursa gol atma ihtimali bile olmayabilir..

Angola’nın durumu ise daha vahim..
Antrenörleri Luis Olivira Gonçalves ve takımın yıldızı Benfica’lı Pedro Manuel.. Teknik Direktörü Angola’lı olan, (zayıf ülkelerde pek görülen bir şey değil bu nedenle takdir ettim) oyuncularının çoğu Angola liginde oynayan, bayrağında komünist semboller bulunan (okuduğum kadarıyla 91’de komünizmden ayrılmışlar ama o bayraklarını tam olarak çözemedim) bulunan, kısacası ezilenleri takımı Angola.. Şimdiden Dünya Kupası sonunculuğuna adaylar her Dünya Basketbol Şampiyonası’nda olduğu gibi.. Oynayacağı maçlar çoğu kişinin ilgisini çekecek olan Angola’nın alacağı puan ya da puanların Dünya Kupası’nın sürprizi olması kuvvetle muhtemel.. Her ne kadar Dünya Kupası’nın en zayıf grubunda da yer alacak olsalar (Portekiz, Meksika, İran) 2006’nın ezileni Angola gibi.. Bu yazıyı okuyacak bir Angola’lı yoktur herhalde…(umarım)

Evet, Dünya Kupası’nın Afrika Cephesi bu şekilde… Bir daha ki yazıda içerik değişikliği yapıp, stadyumlardan ve Dünya Kupası Tarihi’nden söz edebilirim.. Şimdilik Hoşçakalın.

Hiç yorum yok: