Dünya Kupası öncesinde kupada beklediğim hayal kırıklıklarıyla ilgili tahminlerde bulunmuştum. Kupa sonrasında da bunlarla ilgili sonuçları içeren bir yazı yazmıştım. Birçok okur benle hem fikirken birçok okurda zıt yönde görüş belirtmişti. Şimdide bu döneme kadar ki oynanan maçların sonuçlarına göre beni hayal kırıklıklarına uğratan takımları size aktarmaya çalışacağım.
A Grubu
Polonya, Sırbistan, Finlandiya ve Portekiz gibi kafaya oynayan takımların yanında bir de Belçika’ nın olması beni hiç şaşırtmazdı. Çünkü kadro kalitelerine baktığımızda hiçte kötü durumda değiller. Savunmalarında Hamburg ‘lu Kompany ve Bayern’ li Van Buyten olmamasına rağmen PSV’li Simons ve Ajax’ lı Vermaelen varken çok gol yemeleri oldukça düşündürücü. Bu kötü performanslarının altında yatan nedenin liglerinin kalitesizliği olduğunu düşünüyorum. Her sene lig şampiyonları Şampiyonlar Ligi’ne katılıyor ama 4. sıradan yukarı çıkamıyor. Bu kötü lig kalitesi de milli takımlarına yansıyor. 8 maçta topladıkları 7 puan ülke futbolları için oldukça düşündürücü.
B Grubu
Gürcistan takımı Belçika kadar olmasa da beni biraz hayal kırıklığına uğrattım. Çünkü Dünya Kupası elemelerinde bizim grubumuzda oynadıkları birçok maçı izlemiştim ve bana ümit vermişlerdi. Kadrolarında çok yetenekli oyuncuları olmasına rağmen takım olamadıkları için kendilerini bir kademe yukarı daha taşıyamıyorlar. Schalke’li sol açık Kobiashvili, AZ’li ve eski Trabzonspor’lu Shota, Blackburn’lü stoper Kzihinasvili gibi çok yetenekli oyuncularının olmasına rağmen takım olamadıkları sürece vasat bir takım görüntüsünden uzaklaşamazlar.
C Grubu
Milli takımımızın da olduğu bu grupta Puskas’ ın mirasından yiyen Macaristan en büyük hayal kırıklığı olarak görülüyor. Deplasmanda aldıkları Bosna galibiyeti dışında aldıkları hiçbir sonuç taraftarlarını tatmin etmedi. Birkaç sene öncesinde Matheus aşısını denemişlerdi ancak o da sonuç vermedi. Kadrolarındaki en yetenekli iki oyuncunun İngiltere Championship’ te oynayan Zoltan Gera ve Hertha Berlin’in 100 yaşındaki liberosu Pal Dardai olduğunu düşünürsek Macaristan eski günleri çok arayacak. Bu kötü durumların yanında Belçika Ligi yazarı olduğum için sıkça takip ettiğim Anderlecht’ in stoperi Roland Juhasz’ a dikkat etmenizi öneririm. Ayrıca FM severlere de bu oyuncuyu tavsiye ederim. Özellikleri ve fiyatı bakımından iyi bir seçenek.
D Grubu
Kuzey İrlanda bile grubunda iddialı oluyorsa Galler milli takımının şapkaları önlerine koyup düşünmesi lazım. Denedikleri hiçbir aşı John Benjamin Toschak bile tutmadığına göre radikal bir çözümün zamanı geldi. Bellamy ve Giggs gibi iki tane tecrübe abidesi kadroda olmasına rağmen hiçbir şeye benzemeyen bir oyunları var. Rıdvan Dilmen bile o kadar sıkılmış ki ‘’Galler futbolu bıraksın rugby’de takılsın’’ dedi.
E Grubu
Bu grupta beni hayal kırıklığına uğratan bir takım yok sadece beklediğim atılımı yapamayan bir takım var. O da Makedonya. Yıllardır gruplarında bazı takımlara baş belası olmalarına rağmen kayda değer bir başarıları yok. İngiltere aynı grupta olduğumuz sene deplasmanda İngiltere’yle berabere kalmalarına rağmen o sene grupta hiçbir iddiaları yoktu. Kadro kalitesi olarak çok iyi olmamalarına rağmen iyi mücadele ediyorlar ve takım görüntüsü çiziyorlar. Ama bir ekstra oyuncuları olmadığı için çok ileri gidemiyorlar. Bu ekstra oyuncu Lazio’ nun oyuncusu Pandev olacak diye düşünülürken o da çare olamadı.
F Grubu
Çoğunluk bu grubun hayal kırıklığı Danimarka diye düşünürken ben farklı bir takımı seçtim. İzlanda yıllardır Makedonya gibi bazı takımlara karşı ters sonuçlar alsa da başarı seviyelerini bir kat daha attıramıyorlar. Bir önceki Avrupa Şampiyonası elemelerinde iyi sonuçlar aslalarda başarılı olamadılar. Gudjohnsen gibi ekstra bir oyuncuları da var iyi de takım oyunu oynuyorlar ama tecrübe eksiklikleri nedeniyle başarılı sonuçlar bir türlü arka arkaya gelmiyorlar. Bunu gidermek için sahada daha sakin kalmaları gerekiyor. Bunun içinde çok tecrübeli bir teknik direktör ile anlaşmaları gerekiyor. Çünkü bazı maçlarda sadece panik yaparak puan kaybediyorlar.
G Grubu
Onları gerçek bir turnuvada en son 2002 Dünya Kupası’ nda görmüştük. Kadrolarında Zlatko Zahovic gibi bir yıldızları vardı. Dünya Kupası’ na katılan en küçük ülke olma ünvanına da sahipler. Ancak Slovenya takımı o Dünya Kupası’ ndan sonra düzenli bir düşüş içerisinde. Birkaç yıl daha böyle devam ederse yere çakılacaklar ve bir daha kalkmaları çok zor olacak. Çok zor rakiplerin olmadığı şu grupta bile 7 maçta sadece 4 puan toplamaları çok ciddi şeyler anlatıyor. Radikal çözümler alma zamanı geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder