Türkiye, Şampiyonlar Ligi'ne bu sezon iki takımla birden girince bütün ilgimiz bu iki takımımıza yöneldi ve ligin geri kalanına bakmayı unuttuk. Yine de, konuyla ilgilenen okurlarımız için lig başlamadan bir hafta önce bir tanıtım yazısı düzenlemek gerekir diye düşünüyorum. Beşiktaş A Grubu'nda Liverpool, Porto ve Marsilya ile eşleşirken; Fenerbahçe G Grubu'nda Inter, PSV ve CSKA Moskova ile mücadele edecek. Konuyu uzatmayacağım sadece söyleyeceğim şu; iki takımımızın da turu geçmesini hayal olarak görüyorum. En büyük şansları; üçüncü torbadan zayıf rakipler seçmeleri, akıllıca hareket ederlerse gruplarını üçüncü bitirirler. Bu arada; desteğimiz tabii ki sonsuz...
Diğer altı gruba alfabetik sırayla bakalım. Önümüze ilk gelen B Grubu. B Grubu'nda mücadele edecek olan takımlar; Chelsea, Valencia, Schalke 04 ve Rosenborg. Chelsea ve Valencia, son olarak geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final yaptılar ve turu geçen son dakika golüyle Chelsea oldu. 1997'de UEFA Cup'ı kazanan Schalke 04 ise geçen sezon Bundesliga şampiyonluğunu son düzlükte elinden kaçırmıştı. Dördüncü torbadan gelen Norveç temsilcisi Rosenborg ise bu ligde görmeye alıştığımız bir takım. Son iki yıl kriz yaşadıktan sonra 2006'da tekrar ligi kazanan Rosenborg, bir başka kuzey temsilcisi Tampere United'ı geçerek gruplara kaldı. Kadro kalitelerine baktığımızda Rosenborg, diğer üç takımın son derece gerisinde gözüküyor. Savunmada Basma, Riseth, Kvarme; orta alanda Strand ve forvette de Steffen Iversen gibi tecrübeli yerli futbolculara sahipler. Kendi evlerinde iyi sonuçlar çıkarmaları durumunda grupta iddialı bir duruma gelebilirler. Kalan üç iddialı takıma bakıyoruz: Chelsea, son üç yıldır çok iddialı bir şekilde geliyor ve bu yıl da en az geçen seneki kadar başarılı olmalarını bekliyorum. Son üç yılda iki kez yarı finalde Liverpool'a elenen Chelsea, geçen sezon ligi ikinci bitirmişti. Jose Mourinho, Michael Ballack'ı kadroya almayarak göndereceğinin sinyallerini verdi. Chelsea için en büyük sorunun orta alan-hücum arasındaki oyuncu eksiği olabileceğini düşünüyorum. Malouda ve Wright-Philips ikilisi dışında Joe Cole'un da tam hazır bulunması durumunda Chelsea durdurulması çok zor bir takım olacak gibi duruyor... Geçen sezonun çeyrek finalisti Valencia, yeni sezona kaleci Timo Hildebrand, sağ kanat Manuel Fernandes,stoper Ivan Helguera, hücuma dönük sağ kanat Javier Arizmendi ve forvet Nikola Zigic transferleriyle devam edecek. Yeni kadrosuyla Valencia'nın geçen sezonkinden bir adım önde olduğuna inanmıyorum. Bir adım öne çıkmaları için Arizmendi'nin geçen sezon izlediğimiz performansını arttırarak yola devam etmesi gerekiyor. Bu durumda Valencia, en az geçen sezonki kadar başarılı olabilir... Son olarak grubun kilit takımı Almanya'dan gelen Schalke 04. Geçen sezonki kadrosundan Hamit Altıntop ve Lincoln'ü kaybeden Schalke'nin transferde daha etkili olmasını beklerdim. En önemli transferleri geleceğin yıldızı oyun kurucu Ivan Rakitic oldu. Jermaine Jones da fena bir ekleme değil. Yalnız, bu kadroyla Chelsea-Valencia ikilisini zorlamaları çok ama çok zor... Tahmin: Grup, torba sırasına göre biter...
C Grubu'ndaki takımlar; Real Madrid, Werder Bremen, Lazio ve Olympiakos. Performansları sürekli değişen dört takımın bulunduğu grup; ilginç sonuçlara gebe olabilir. Geçen sezon İspanya Ligi'ni kazanan Şampiyonlar Ligi tarihinin en başarılı takımı Real Madrid, kağıt üstünde çok iyi bir kadroya sahip. Savunmadan beğenmediğim Fabio Cannavaro'yu çıkarsak bile Pepe-Heinze-Sergio Ramos-Metzelder gibi harika isimlere sahip olan Real Madrid, ön liberoda Gago-Diarra ikilisine sahip. Ön tarafta Sneijder-Robben ikilisi var iken; yedekteki Guti ile Julio Baptista'yı da unutmamak gerek. Hücumda ise Raul-Van Nistelrooy ikilisinin yedeğinde Robinho, Saviola ve Gonzalo Higuain var. Bernd Schuster iyi teknik adamlık yaparsa Real Madrid çok üstün olmasa da aç oyunculardan kurulu bir kadroya sahip ve grupta zirveye oynayabilir... Geçen sezon grupta Chelsea-Barcelona'ya toslayan Werder Bremen bu sezon çok daha iyi bir gruba geldi diyebiliriz. Geçen sezonki kadrosundan Miro Klose'yi kaybeden Bremen'in yeni transferleri Carlos Alberto ile Boubacar Sanogo oldu. İyi bir savunma hattına ve Diego'nun önderlik ettiği hücum hattına sahip olan Werder Bremen'in önündeki en önemli sorun ön libero pozisyonu. 30 yaşındaki Torsten Frings bu bölgeyi tek başına idare edebilir mi? Gol atmakta sıkıntı çekeceklerini düşünmüyorum... Geçen sezon İtalya Ligi'ni dördüncü bitirmeyi başaran Lazio da tur şansını kovalama iddiasında. 3.Öneleme'de Dinamo Bükreş'i eleyen Lazio sonuna kadar mücadele eden bir kadroya sahip. En önemli handikapları tecrübesiz isimlerden kurulu olan savunmaları. Orta alanda Roberto Baronio, Cristian Ledesma ve Valon Behrami gibi hem genç, hem yetenekli, hem de tecrübeli isimlere sahipler. Forvette ise Goran Pandev, Tommaso Rocchi ve ihtiyaç duyulursa Stephan Makinwa son derece tehlikeli bir üçlü... Grubun son katılımcısı da Lig'e direkt olarak katılan Olympiakos. Olympiakos'un geçen seneye nazaran çok zayıf bir kadrosu olduğunu söyleyebiliriz. Rivaldo, Nery Castillo, Haruna Babangida'dan yoksun Olympiakos'un kadrosundaki en önemli isimler forvet hattındaki Luciano Galletti ve Darko Kovacevic olarak gözüküyor... Tahmin: Werder Bremen birinci olur, ikincilik için Real Madrid-Lazio mücadelesi olur, Real Madrid tecrübesiyle ve son maçı içerde oynamaya avantajıyla turu geçmeye aday; Olympiakos ligin en kötü takımı olabilir...
D Grubu... Yine torba sırasına göre takımları yazalım; AC Milan, Celtic, Benfica ve Shakthar Donetsk. Geçen yılın Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Milan için fazla söze gerek yok zaten. 2003'ten beri iki yılda bir final yapma geleneğine sahip olan Milan, geçen yıl kupaya giden yol da pek de zorlanmadı. Geçen sezonun ikinci turunda, Celtic'i elediklerini de hatırlatalım. Milan'ın geçen seneden pek de farklı bir kadrosu yok. En önemli artıları; Pirlo-Seedorf-Gattuso rüya üçlüsünün yanına Real Madrid'den Emerson'u transfer etmeleri oldu. Geçen sezon tecrübe kazanan Yoann Gourcoff ve Ocak'tan sonra oynayacak olan Pato'yu merakla bekliyoruz. En önemli eksi ise Paolo Maldini'nin bir yaş daha yaşlanması diyebiliriz... Gruptaki mücadele kalan üç takım arasında olacak gibi gözüküyor. Portekiz Ligi'ni üçüncü bitiren SL Benfica, önelemede FC Kobenhavn'ı eledi. Benfica'nın transferlerini ''Portekiz Ligi: Transfer Dosyası'' başlıklı yazımda genişçe ele almıştım. Simao, Karagounis gibi yıldızlarını gönderen Benfica yola genç yıldızlarla devam ediyor. Uyum sürecini de katarsak Benfica'nın sürpriz/şok edici sonuçlar almasını beklemek hayal olmaz diye düşünüyorum... Geçen sezon Benfica ile yine aynı grupta bulunan İskoçya Şampiyonu Celtic önelemede Spartak Moskova'yı penaltılarla geçti. Yeni sezona orta sahaya yaptığı iki önemli transferle başlıyor. Birincisi, tecrübeli İtalyan Massimo Donati; ikincisi ise Hibernian'dan Scott Brown. Takımdan ayrılan önemli isimler ise Thomas Gravesen ile Kenny Miller. Gidenlerle gelenlerin birbirini dengelediğini düşünüyorum ve Celtic'in geçen sezonki kadar başarılı olmasını zor bir ihtimal olarak görüyorum... Grubun son takımı ise Ukrayna'dan gelen Shakthar Donetsk. Shaktar, önce Pyunik sonra da Salzburg'u eleyerek gruplara kaldı. Geçen sezon grupta elenen Shakthar çoğu yıldızını Avrupa'ya gönderdi. Ciprian Marica Stuttgart'a, Matuzalem Zaragoza'ya, Elano ManCity'ye gittiler. Savunmacı Ilsinho Sao Paulo'dan, Nery Castillo Olympiakos'tan ve forvet Cristiano Lucarelli de Livorno'dan transfer edildiler... Tahmin; Milan grubu çok rahat birinci bitirir. Kalan sıralar için ise ciddi mücadele yaşanacak gibi. Dördüncü torbadan gelen Shakhtar Donetsk'in genç Benfica ve kadro derinliği olmayan Celtic'e karşı ciddi bir mücadele verebileceğine inanıyorum. Sakatlık gibi durumlar olmazsa Mircea Lucescu'nun takımı ikinci tur biletini kapar...
E Grubu'nda ise iki çok üst seviye takım ile iki üst seviye olma yolunda ilerleyen takım bulunuyor: Barcelona, Lyon, Stuttgart ve Glasgow Rangers. 2006 Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Barcelona için söylenecek fazla söz yok. Kurduğu kadroyla bu sezonun en önemli şampiyonluk adayı olarak gözüken Barcelona'nın kadrosunda hiçbir zayıf yön bulunmuyor. Solda yeni transfer Eric Abidal, sağda Gianluca Zambrotta, ortada Carles Puyol ile Gabriel Milito, onların önünde Yaya Toure, ortada Xavi-Iniesta, ilerde Ronaldinho-Messi-Henry. Eto'o ve Deco'yu ilk 11'e yazmadığımı da ekleyeyim. Bir de yeni yıldız Giovanni Dos Santos var. Kadroyu yazarken bile yeteri kadar ürküyoruz. 2006 Şampiyonu'ndan çok daha korkutucu bir kadro var elde... Son yıllarda, sezonun ilk bölümünde coşan ama sonlara doğru performansı sürekli düşen Lyon ise yine aynı performansı verebilir. Caçapa, Abidal, Diarra, Wiltord ve Tiago'yu kaybeden Lyon'un en önemli transferi Lille'den gelen forvet Kader Keita oldu. Savunmaya Anderson, Fabio Grosso ve orta alana da Mathieu Bodmer transfer edildi. Lyon'da yıllardır gördüğümüz süperstarlar gider, başkaları gelir ama takımın performansı hiç değişmez. Bu yıl belki biraz daha zor olur ama yeni hoca Alain Perrin'in etkisiyle, Hatem Ben Arfa ve Karim Benzema'nın verebilecekleri spektaküler performanslarla Lyon hiç de fena olmaz... Sırada Almanya Şampiyonu Vfb Stuttgart var. Geçen sezon genç kadrosuyla beklenilmedik bir şampiyonluk kazanan Stuttgart'ın bu sezon ne performans vereceği merak konusu. Pek iyi başladıklarını söyleyemeyiz. Dörder maç sonunda 15.ci sıradalar. Takımdan ayrılan kaleci Timo Hildebrand olurken; gelenler, Yıldıray Baştürk, Ciprian Marica ve Ewerthon. Serdar Taşçı'lı, Khedira'lı, Cacau'lu, Mario Gomez'li Stuttgart'ın kötü başladığına hiç şaşırmadım. Geçen sezonki Hamburg gibiler. Bu performansı bir süre daha devam ettirip grubun en kötüsü olabilirler... İskoçya Ligi'ne fırtına gibi başlayan Glasgow Rangers grubun kilit takımı durumunda gözüküyor. Rangers'tan ayrılan isimlerin en önemlisi Dado Prso oldu. Yeni transferlerde ise çok başarılı olduklarını söylememek elde değil. Fazla para harcamadan nasıl iyi transfer politikası olur, onu tekrar ispatladılar adeta. Savunmaya Osasuna'dan Carlos Cuellar transfer edildi. Ön liberoya Amdy Faye kiralanırken, kanata da DaMarcus Beasley getirildi. Forvete ise Lee McCulloch, Daniel Cousin ve Darcheville transfer edildi. Avrupa tecrübesine sahip olan yeni isimlere Nacho Novo, Thomas Buffel ve Barry Ferguson da eşlik edecekler... Tahmin; Barcelona'nın bu grupta zorlanması hayal gibi duruyor. Barcelona bu sezon ligi en az yarı final oynamadan bırakmaz; şampiyonluğun da en önemli favorisi durumundalar. Stuttgart bir an önce toparlanırsa iş yapabilir. Glasgow Rangers sezon başı performansını sürdürürse grupta üçüncülüğe gidebilir; hatta, Lyon son maç öncesi turu garantileyemezse içeride oynayacakları maç çok heyecanlı geçebilir. Yine de tahminim Barcelona ve Lyon turu geçer...
F Grubu takımları; Manchester United, AS Roma, Sporting Lisbon ve Dinamo Kiev. Geçen sezonun yarı finalisti ManUtd, çeyrek finalde Roma'yı elemişti, hatırlanacağı üzere. Old Trafford'daki maç da 6-2'lik sonucuyla unutulmaz maçlar arasına girmişti. Sporting Lisbon, Portekiz Ligi'ni üçüncü bitirerek doğrudan gruplara kaldı. Ukrayna Şampiyonu Dinamo Kiev ise önelemede Sarajevo'yu yendi. Geçen yıl yarı finalde şampiyona kaybeden ManUtd, bu sezon daha fazlasını istiyor. Kadrolarına baktığımızda bu yeterlilikte olduğunu görüyoruz. Savunma hattında sakatlık sorunu yaşamazlar ise işleri çok kolay olabilir. Takıma çabuk uyum sağlayan Nani, geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi oynayan Anderson, tecrübeli Hargreaves ve ligde ilk kez oynayacak olan Carlos Tevez'in üst seviye performanslar sergilemesini beklemek hayal olmaz... Geçen sezon çeyrek final yaparak kulüp tarihinin en başarılısı olan AS Roma geçen sezon Serie A'yı ikinci bitirmişti. Kadrolarından Chivu'yu kaybederken, yerine Juan transfer edildi. Sağ bekte de Real Madrid'den gelen Cicinho oynayacak. Hücum hattında kayıp olmazken Mirko Vucinic daha tecrübeli geliyor ve Fabio Capello ya göre sezonun transferi olan Ludovic Giuly de Roma'nın tam aradığı adam... Nani'siz Sporting Lisbon yoluna yine genç denebilecek bir kadroyla devam ediyor. Bu kadroyla çok başarılı olmalarını beklemek zor. Yine de, Joao Moutinho-Miguel Veloso'lu orta sahalarının gücüyle rakip takımlar için Portekiz deplasmanlarını zorlaştırabileceklerini düşünüuorum... Dinamo Kiev'in bu sezonki kadrosunda da geçen sezondan değişen fazla birşey yok. Geçen sezonki grubunu iki puanla kapatan Dinamo Kiev'in bir adım ileriye gitmesini beklemiyorum... Tahmin; ManUtd ve Roma grubun zirvesi için mücadele ederler. Çok iyi kadrosuyla birkaç adım önde gözüken ManUtd'nin diğer takımlardan alacağı puanlar çok önemli. Sporting Lisbon son derece aç ve son maçı Kiev'le içeride oynama avantajına sahipler. Sporting Lisbon ikinciliği zorlayamaz. Gruptan çıkacak takımları tahmin etmek kolay...
Son olarak H Grubu'nda yer alan takımlar da Arsenal, Sevilla, Steau Bükreş ve Slavia Prag. Arsenal, geçen sezon ikinci turda kaybetmişti. 2006'da oynadıkları finali saymazsak; en iyi döneminde bile Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olamayan bir takım var önümüzde. Son iki yılın UEFA Cup Şampiyonu Sevilla ise sonunda Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek. Geçen sezon grubunu üçüncü bitiren Steaua, oynadığı futbolla ve ilk maçlardaki başarılı performansıyla gelecek sezonlar için ümit vermişti. Son takım ise önelemede Ajax'ı geçen Slavia Prag. Thierry Henry'i kaybeden Arsenal, beklenenin aksine lige iyi başladı ve Şampiyonlar Ligi'nde de başarılı olup olmayacakları merak konusu. Arsenal'in elindeki genç kadroya rağmen son derece tecrübeli olduğunu söyleyebiliriz. Henry'nin ayrılmasının takım için pozitif etki yarattığını düşünenlerdenim. Eskiden ''Nasıl olsa ilerde Henry var'' diye düşünen futbolcular artık ellerinden gelenin en iyisini veriyorlar. Eduardo da Silva'nın da tam performans vermesiyle Arsenal'in işi kolaylaşabilir... Son iki sezonda iki numaralı kupayı şampiyon bitiren Sevilla, geçen sezon ligini üçüncü sırada bitirmeyi başarmıştı. Sezon başında Antonio Puerta'yı kaybeden Sevilla, önelemede AEK'yı eledi. Geçen sezon bile yeterli bir kadrodan fazlasına sahip olan Sevilla'nın yeni transferleri; Khalid Boulahrouz, Seydou Keita ve Arouna Kone. Ajax'tan gelen 1986 doğumlu orta saha oyuncusu Tom de Mul da bu sezon olmasa bile gelecek sezonlarda adından çok söz ettirecek. Yaz döneminde Dani Alves'i de elinden kaçırmayan Sevilla, çok derin ve başarıya gidebilecek bir kadroya sahip... Grubun kilit takımı ise Romen Steaua Bükreş. Steaua'daki en önemli değişiklik; başarılı teknik direktör Cosmin Olariou'nun yerine Gheorghe Hagi'nin getirilmesi oldu. Son yedi yılda dokuz kez teknik direktör değiştiren Steaua'da Hagi dönemi de uzun sürmez gibi gözüküyor. Kadroda sadece üç yabancı var. Polonya Milli Takımı'nda forma giyen savunma oyuncusu Pawel Golanski yeni transfer ve etkili olacak gibi. Bir diğer yeni savunmacı da Nijeryalı Ifeanyi Emeghara. Orta sahada en önemli yıldızlardan 26 yaşındaki Mirel Radoi var. Hücumda ise geçen sezon büyük çıkış yakalayan Nicolae Dica var... Grubun son takımı olan Slavia Prag da benzer bir kadro yapısına sahip. En önemli yabancı Brezilyalı forvet Rogerio, kadrodaki en iyi isim ise Vladimir Smicer olarak gözüküyor... Tahmin; Slavia Prag diğer takımlarla mücadele edebilecek kadro kapasitesine sahip değil. Diğer üç takım ise genç ve mücadeleci kadrolara sahip. Sevilla'nın çok başarılı olacağını düşünüyorum. Arsenal de kadro yapısı olarak Steaua'dan üstün ama gruba kötü başlamaları durumunda işleri zorlaşabilir. Zor da olsa Arsenal'in grubu ikinci bitireceğini düşünüyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder