İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

6.08.2010

Sezon açılışı: İlk Hüsran


Öncelikle bu yeni işim beni fena bozdu. Haftada 6 gün sahada çalıştığım için, bloga vakit ayıramadığımın farkındayım. Yine de çarşamba gecesine dönelim ve Şükrü Saraçoğlu'nu yazalım.

Askerlik yüzünden araya giren 1 sene kombinesizlikten sonraki ilk maçın heyecanı ile işten çıkar çıkmaz, maçkolik complex'e oradan da stada. Meraklısına maraton sarı tribündeyim.

Maç sonunda yapacağım ilk yorum, oyuncuların iş disiplinsizliği, şu an takımın en büyük problemi olmalı. "Nasılsa 0-0 ile turu geçiyoruz, zaten Saraçoğlu'nda yenilmeyiz" mentalitesi ile koca bir ilk yarı hiçbir şey oynanmadan bitecekken, durduk yerde golü yedik.

Son üç maçta takımın üç kırmızı kart görmesi üzerinde en çok düşünülmesi gereken konudur. Zira bunlardan biri, hazırlık maçında, diğeri vakit geçirmekten, sonuncusu da 1.5 metre farkla hakemi kandırmaktan geliyorsa ortada ciddi bir iş disiplinsizliği var demektir.

İkinci bir nokta takımın hücum anlayışı. Semih - Gökhan ikilisinden,Aykut hocanın Gökhan tercihini henüz daha çok bir maç performansı görmediğimiz için ancak antrenmandaki durumlara bağlayıp saygı gösterebiliriz. Ancak şu anlayışta Gökhan'ın, Kezman'dan bir farkı yok.

En iyimser yorumla, Aykut Kocaman, Gökhan'ın kanatları kaçıp, savunmayı peşinden sürüklemesini; göbekte oluşacak boşluğa da Stoch, Alex gibi oyuncularla penetre edip değerlendirmek istiyor diye bir yorumda bulunabilirim. Aksi türlü Gökhan ve Stoch "daha nerede durmaları gerektiğini" bilmiyor diye bir çıkarımda bulunmak zorunda kalacağım.

İlk Young Boys maçında hem Emre'nin hem de Stoch'un golleri bu çıkarımımı doğrular cinsten ancak o bindirmeler bu maçta gelmeyince Fener'in yegane kaleyi bulan şutu 90+'da Semih'ten geldi. 90 dakika boyunca yerimizden kaldıracak tek bir pozisyonun olmaması ciddi şekilde irdelenmeli.

Cristian kesinlikle bu takımın topçusu değil. Dia'yı fazlasıyla beğendim. Zaten adam, 3 oyuncuya sarı kart göstertti ki kanımca önemli bir istatistiktir.

Sonuç: Takımda 2 tane daha Gökhan Gönül iş etiğine sahip oyuncu bulunsa şu takım çok başka bir konumda olurdu.

Dip Not: Maçın ardından başlayan "yönetim istifa, Aziz siktir git" tezahüratlarının daha sezonun ilk maçından gelmesinde art niyet ararım ben. Acaba Unifeb ile Saadettin Saran yakınlaşması mı var?

2 yorum:

Cuma Ali dedi ki...

bence bizi bu sene çok zor bi sene bekliyo

dia ilginç bi oyuncu, kendine baya güveniyo ki ayağına gelen bütün toplarda dikine top sürmeye çalıştı, gücü de boyuna göre hayli fazla ama adam geçme de o kadar etkili değil ya da en azından bu maçta rahat adam geçebildiğini söylemek zor. stoch ondan çok daha kaliteli

cristian hala brezilya'da keyfine top oynuyo zannediyo kendisini, aldığı paradan haberi yok. selçuk hep bildiğimiz selçuk. defanstan daha çok ortasahaya ihtiyaç var. ben açıkçası ilhan ve bekir'e hatta eski zamanlarına dönmesi çok zor olsa da önder'e güveniyorum(bilica'ya değil)

gökhan ünal'ı semih'le karşılaştırmam bile, semih'e bundan sonra hz. semih demek istiyorum, mübarek adammış eyüp sabrını aştı maşallah

Av. Levent Öge dedi ki...

tribünlerin güttüğü siyaseti yakından bilmiyorum, maçın hangi anında yönetim istifa dendi onu da bilmiyorum ama basiretsizlik gelenek olduysa, dinamo kiev maçları öncesi gelmeyen santraforu young boys maçlarında da bekliyorsak, kurumsal kimlik adına sportif direktörlüğe getirilen şahıs bir sene sonra teknik direktörlüğe getiriliyorsa aziz yıldırımı istifaya davet etmek için feneri sevmek yeterlidir.