Hidayet'in Magic'e dönmesi iki sevgilinin yeniden birlikte olmasından farksız. Magic sonrası, haklı olarak kariyerinin son kontratını yapan biri olarak parayı tercih ettiğinden beri Hidayet'in performansı hakkında boşuna yorum yapmayalım. En son olarak Phoenix'ten biri onun için "Sanki emekli olmuş gibi oynuyor" demişti.
Orlando tarafında ise 25 sayı 12 asist 5 ribaund ile Celtics 7. maçı kazandıran, sonraki turda takımın en yükseği 6.7 asist ortalaması ile Cavs'ı eleyen, final serisinde de 18 sayı ortalaması ile takımın yine en yükseği olmuş oyuncuya kavuşmanın sevinci var. Ki bu sevinç, edebiyat kasmak için yazdığım bir laf değil.
İşin kanımca en önemli tarafı "bu takımdan cacık olmayacak" demeye başlayan Howard'ı mutlu tutmak. Kankasını getirmek de bunun önemli bir parçası. O da zaten "Hedo, bizim Mr. 4th quarter'ımızdı" diyerek gerekeni yapmış.
Hidayet için sorulan soru tabi ki, "Hidayet, 2 sezondur yanlış sistemin kurbanı mı?" Yazın, Dünya Şampiyonası'ndaki performansını gördükten sonra buna yüksek oranda evet diyebiliyorum. Zira kafamızdaki Hidayet imajı yıllardır, "canı isterse oynar" değil mi? Geçen yıl, New York maçındaki oyunundan sonra yorumcunun "bugün ne değişti?" sorusuna "ball" diye yanıt veren de o. Stan Van Gundy, Jameer Nelson, Dwight Howard ile yıllardır oynadıktan sonra artık Hidayet'in "kan uyuşmazlığı var" gibi bahaneler uydurma şansı kalmadı.
Burası artık Hidayet'in son durağı. Orlando ahalisi "Welcome Home, Hedo" başlıklarıyla Hidayet'i karşıladğı bir ortamda, Hidayet'in burada da tutunamaması, Hidayet'in bittiğinin resmi göstergesi olacaktır.
O zaman da artık arada youtube açıp aşağıdaki gibi videolarla NBA'de kariyer yapmış ilk Türk'ü yadetmekten başka şansımız kalmayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder