İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

16.12.2010

Geçmiş Zaman Olur Ki #2

Bundan tam 18 sene evvel; 16 Aralık 1992 Çarşamba.

A milli futbol takımımız, 1994 ABD Dünya Kupası elemelerindeki 4. maçında, Rijkaard, Gullit, Van Basten (Van Basten oynamıyor bu maçta) iskeletli efsane kadrosuyla Hollanda' yı ağırlıyor. İlk üç maçımızda Polonya deplasmanından mağlup dönmüş, içeride San Marino' yu yenmiş ve deplasmanda İngiltere' den standart tarifeyle 4 yemişiz. Teknik direktörümüz, bir sene kadar sonra içerideki İngiltere maçının ardından görevi devredecek olan Sepp Piontek.

İlk 60 dakika Hollanda' yı iyi kilitliyoruz. Lakin, üzerimize baskı kurmayan rakiplerden uçuk savunma hatalarıyla gol yeme alışkanlığımız tarihle yarışıyor, malum; 2 dakikada, sonradan İstanbulspor forması giyecek Van Vossen ve Gullit ile iki gol buluyor Hollanda. Biz de 2 dakika sonra, seyirci ısrarıyla devre sonrası oyuna alınan Feyyaz ile cevap veriyoruz rakibe ama yetmiyor. Sonlara doğru Van Vossen bir gol daha atıyor ve 3 -1 yeniliyoruz.

Kalan maçlarında pek varlık gösteremeyen milliler (ilk maçta tarihinin ilk golünü bize atan San Marino, ikinci maçta tarihinin ilk puanını yine bizden aldı), son iki maç için takımın başına gelen Fatih Terim ile geç bir atak yaptı: İç sahada Polonya ve grup lideri Norveç' i yendik ama bu bizi 6 takımlı grubun 5. sırasında kalmaktan kurtaramadı.

Yanda, maçın ertesi günü Milliyet gazetesinde Ömer Üründül' ün yazdığı maç yazısını görebilirsiniz (üzerine tıklarsanız daha net okunabilir hale gelecek): Özellikle ikinci paragrafın giriş ve çıkış cümleleri, yazının kalanının okunmasına ciddi derecede engel; ben şahsen hayli zorlandım.
"Bloklar arasındaki olumlu bağlantı ile sahayı iyi parsellememiz rakibe organize ataklar geliştirme ve tempoyu istediği şekilde ayarlama imkanı vermedi. (...) Bülent ile Van Vossen' e, Ogün ile Gullit' e adam adama markajlı bir alan savunması uyguladık. (...) Bu durumda Hollanda' nın defans - orta saha bağlantısı olumsuz yönde etkilendi. Biz de bundan faydalanarak hücum girişimlerimize ağırlık verme fırsatı bulduk."
Maçın tarihi ile ilgili somut verilerin üstünü karalasak, yazının dün akşam oynanan bir maç ile ilgili bugün yayımlanan bir yazı olduğunu "benim" diyen sporsevere kolaylıkla yutturabiliriz. Üslup aynı, futbola bakış aynı, kullanılan klişeler aynı, hatalar ("adam adama markajlı bir alan savunması") aynı.

Son 20 senede futbolda tarifi imkansız değişiklikler var ama Ömer Üründül bize hâlâ aynı maçı anlatıyor.

Hiç yorum yok: