İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

30.05.2006

İspanya: Beklentilerin ve Hayal Kırıklıklarının Buluşma Noktası

Almanya 2006 için favori gösterilmeyen takımlardan biri İspanya. İspanya’nın favori olmamasını sağlayan sebebin geçmiş turnuvalarda yaşanan hayal kırıklıkları olduğu açık. Yoksa kimsenin İspanyol Milli takımının kadrosuna tek kelime edecek hali yok. Belki de turnuvadaki en iyi birkaç kadrodan biri.


1964 Avrupa Şampiyonluğu ve 1984 Avrupa ikinciliği İspanya Milli takımının bugüne kadar ki en önemli başarıları. İspanya bundan önce ilki 1934’de İtalya’da düzenlenen Dünya Kupası olmak üzere toplam 11 kez yer aldı Dünya Kupalarında. En önemli başarısı 1950’de dördüncülük. 90’lı yıllardan sonra İspanyol futbolunda önceki yıllara oranla bir yükseliş gözlendi. İlk izlediğim Dünya Kupası olan İtalya 90’da İspanya ikinci tura çıkmış ve Yugoslavya’ya uzatma dakikalarında 2-1 yenilerek elenmişti. Michel’li, Vazquez’li, Butrogueno’lu, Zubizarreta’lı kadrosuyla istediklerini elde edememişlerdi. Sonra Amerika 94’de çeyrek finale yükseldiler. İtalya ile çeyrek finalde karşılaşmışlardı ve Del Pierro’nun golüne engel olamayarak 2-1 kaybetmişlerdi maçı. Tabii kamera görüntülerinden sonra 8 maç ceza alan Tasotti’nin Luis Enrique’ye ceza sahası içinde atmış olduğu dirsek maçın sonucuna ne kadar tesis etmişti düşünmek gerek. Her zaman olduğu gibi oldukça kaliteli oyuncularla örülmüş bir İspanya kadrosundan söz etmek mümkündü yine. Fransa 98 ise tam bir hayal kırıklığıydı Boğalar için. Daha gruptaki ilk maçta Nijerya karşısında 2-1 öne geçtikleri maçta İspanyol tarihinin en çok milli olan adamı Zubizarreta’nin yemiş olduğu iki hatalı golle maçı 3-2 kaybetmişlerdi. Sonrasında 90 dakika baskılı oynadıkları Paraguay maçı 0-0 bitmiş son maçta Bulgarları 6-1 yenmeleri bir anlam ifade etmemiş ve gruptan çıkamamışlardı. Türkiye’nin üçüncü olduğu 2002 Dünya Kupasında ise Fifa’nın ayıbıyla karşılaşmışlardı. Çeyrek finalde penaltılar sonucu Güney Kore’ye elenen İspanya’nın bu maçta Morientes ve Helguera’nın attığı iki gol faul ve topun dışarıdan ortalanması gibi anlamsız nedenlerle sayılmamıştı. İspanya hiç kuşku yok ki bu turnuvada Brezilya ile beraber turnuvanın eniyisiydi. Muhtemelen finalde Brezilya’nın rakibi olacaktı başına bu kaza(Kaza diyorum ama art niyetli olunduğu açık) gelmeseydi. Bundan önceki turnuvalarda yaşanan Şansızlıklar, beceriksizlikler İspanyol Milli takımını bu turnuvada favori klasmanından bir alt klasmana itmiş durumda.


Şimdi İspanya, Almanya 2006’ya nasıl geldi buna bir göz atalım. 7. Grupta yer alan İspanya Sırbistan-Karadağ’ın ardından ikinci olarak play-off maçları oynamaya hak kazandı. Dünya Kupası ve Avrupa Kupası elemelerinde son iki elemeye kadar hep çok rahat çıkan İspanya Euro2004 elemelerinde ve bu son elemelerde oldukça zorlandı ve grup ikincisi oldu. Sırbistan-Karadağ’ın yanı sıra grubunda;Bosna-Hersek, Litvanya, Belçika ve San Marino yer aldı. Oynadıkları on maçta beş galibiyet beş de beraberlik aldılar. Play-off mücadelesinde ise Slovakya ile eşleşen İspanya ilk maçta İspanya’da Slovakya’yı Luis Garcia’nın mükemmel bir performans çizdiği maçta 5-1 yendi. İkinci maç ise 1-1 sona erdi ve İspanya Dünya Kupasına gitmeye hak kazandı. Teknik direktör Aragones eleme maçlarında çok sayıda oyuncuya yer verdi. Son olarak Nisan ayında 34 kişik bir kadro belirlemişti ve Mayıs ayı başında bu sayıyı 27’ye düşürdü. Betis’den Melli, Celta’dan Quibina, Getafe’den Gavilan, Zaragoza’dan Cani, Valencia’dan Vicente, Real Madrid’den Guti, Espanyol’dan De La Pena takımda yer vermediği isimler oldu. Kadroya çağrılmayan isimlerden Guti ve Vicente doğal olarak kafada soru işaretleri bıraktı. Bu sezon harika oynayan Guti’nin O’nun mevkiinde oynayan çok sayıda oyuncu olması sebebiyle alınmaması ve sezonun büyük bölümünü sakat olarak geçiren ancak hali hazırda iyileşmiş olan Vicente’nin yeterli seviyeye erişememiş olması sebepleriyle bu oyuncular takımda yer alamadılar. Sakatlığı sebebiyle takımda yer alamayacak bir önemli isim de Deportivo’lu Juan Carlos Valeron. O’nun eksikliğini de hiç kuşkusuz hissedecekler. Geçtiğimiz günlerde Luis Aragones kadrodan dört oyuncuyu daha çıkararak sayıyı 23’e indirdi. Morientes sürpriz bir şekilde kadrodan çıkarıldı ve Marchena kadroda kaldı. Ayrıca Javi Venta, Capdevila ve Baraja da kadroya alınmayan diğer isimler oldular. Şimdi 23 kişilik İspanya kadrosundaki oyunculara bir göz atalım.

Kaleciler:

1. Iker Casillas(Real Madrid):25 yaşındaki Real Madrid’li kaleci Almanya’da takımın as kalecisi olacak. Yaklaşık altı yıldır Real Madrid kalesini koruyan ve şu an Dünya’nın en başarılı kalecilerinden birisi olan Casillas ile İspanya kalesinin güvende olduğunu söyleyebiliriz. Bu sezonu da Real Madrid adına başarılı geçiren nadir oyunculardandı. Genç ama tecrübeli kaleci 56 kez A Milli takım forması giydi.

19. Santiago Canizares(Valencia):Yıllarca Real Madrid’de Buyo’nun yedeği olarak yer aldıktan sonra Valencia’ya geçip İspanya milli takımını da Zubizareta’dan devralan Canizares son birkaç yılda Casillas’ın yedeği durumuna düştü. 37 yaşındaki tecrübeli kaleci hiç kuşkusuz çok önemli bir kaleci. Canizares bugüne kadar 42 kez A Milli oldu.

23. Jose Manuel Pepe Reina(Liverpool): Barcelona menşeli, Villarreal kalesinden Benitez’in isteğiyle Liverpool’a giden ve Dudek’i yedek bırakan Reina da son derece başarılı sezonlar geçiriyor. İspanya Milli takımında Casillas ve Canizares’in varlığı nedeniyle üçüncü kaleci durumunda da olsa görev düştüğü takdirde başarıyla bunu yapacaktır. 2 kez Milli olmuş durumda.

Üç kaleci’nin de Dünya çapında üst düzey kaleciler olduğunu düşündüğümüz zaman belki de kaleci konusunda Dünyada bir numara olduğunu bile söyleyebiliriz İspanya’nın.

Defans:

5. Carles Puyol(Barcelona): 27 yaşındaki Puyol bana göre dünyanın en iyi defans oyuncusu. Barça’da ve İspanya Milli takımında uzun yıllardır müthiş bir performans çiziyor. O’nun olduğu bir takımda kalecinin görevi yarı yarıya düşüyor. (Sanırım kalecilerin aldıkların paralarının bir kısmını ona vermeleri gerekecek. )Henüz Puyol’un kötü bir gününü hatırlayan çıkmamıştır diye düşünüyorum. Barça ve Milli takımdaki ilk yıllarında sağbek oynayan oyuncu son dört yılda göbekte oynamaya başladı ve muazzam bir başarı gösterdi. 44 kez İspanya Milli takım formasını giydi.

15. Sergio Ramos(Real Madrid):20 yaşındaki Ramos bu sezon Sevilla’dan Real Madrid’e oldukça yüksek bir bedelle transfer olmuştu. Real Madrid savunmasının en önemli ismi haline gelen genç oyuncu çok sık da gol atabilme özelliğine sahip. Çok hırslı, çok çabuk ve Puyol’a göre de önemli bir hava hakimiyetine sahip. Çok kart görüyor olması onun tecrübe eksikliğinden kaynaklanıyor. Tek sıkıntısı tecrübe sorunu. Bunun dışında harika bir defans oyuncusu. Ramos bugüne kadar 8 kez Milli oldu.

22. Pablo İbanez(Atletico Madrid):24 yaşında ve 1. 92 m boyundaki Atletico savunmasının başarılı ismi Pablo son iki yılda Milli takımda yer alıyor ve bu süre içinde 8 kez Milli takım formasını giydi. Özellikle hava hakimiyeti üst düzey olan oyuncu Juanito ile birlikte Puyol ve Ramos’dan formayı almaya çalışacak. Oldukça kaliteli bir savunma oyuncusu olduğunu Atletico maçlarını izleyenler bileceklerdir.

20. Juanito(Real Betis): Betis’in başarılı savunma oyuncusu da uzun süredir milli takım kadrosunda yer alıyor. 29 yaşındaki, 1. 83 m boyundaki Juanito savunmadaki başarısının yanında yan toplarda da çok etkili olabiliyor. Tecrübeli savunmacı 14 defa milli oldu.

4. Carlos Marchena(Valencia):Kadrodaki beş Valencia’lıdan biri de Marchena. Savunmanın ortasında ve orta sahada savunmaya dönük oynayabilir. Marchena güvenilir bir stoper ancak çok sert olduğu ve sıkça kart gördüğü söylenebilir. Aragones O’nun tecrübesinden yararlanmak isteyecektir. 27 kez İspanya Milli takım formasını giyen Marchena 26 yaşında ve 1. 83m boyunda.

12. Antonio Lopez(Atletico Madrid):24 yaşındaki solbek Del Horno ile birlikte İspanyol takımının solbeki olacaklar. Bu sezon oldukça iyi bir performans çizen oyuncu hem hücumda hem de savunmada başarılı. Özellikle kesme diye tabir edilen frikikleri harika kullanan Antonio Lopez 8 kez A Milli oldu.

3. Asier Del Horno(Chelsea):Chelsea’nin A. Bilbao’dan bu sezon transfer ettiği oyuncu için ideal bir solbek diyebiliriz. 25 yaşındaki oyuncu İspanya’nın ilk onbirinde yer alması muhtemel. Mourinho’nun takımında savunma yönünü daha da güçlendirdi. İspanya Milli formasını 10 kez giydi.

2. Michel Salgado(Real Madrid):Real Madrid’in tecrübeli sağbeki Salgado’da 23 kişilik kadroda kendine yer buldu. Özellikle çabukluğu sayesinde savunmada önemli bir görevi yerine getiren Salgado hücumda da zaman zaman etkili olabiliyor. Eski yıllara oranla bir düşüş yaşadığını söyleyebiliriz. Ancak İspanyolların tecrübeli bir sağ beklerinin olmayışı O’nu kadroda tutan en önemli etken olsa gerek. Tecrübeli oyuncu 33 kez İspanya Milli takımında yer aldı.

İspanyol savunması eskiden beri eleştirile gelmiş bir savunmadır. Fakat son yıllarda iyi savunmacıları hem yetiştirmişlerdir hem de takım olarak nasıl iyi savunma yapılır çok daha iyi uygular hale gelmişlerdir. Puyol, Del Horno, Ramos, Pablo, Juanito, Marchena gibi sağlam savunma oyuncularıyla bu konuda bir sıkıntı yaşamaları muhtemel değil. Sadece sağbek konusunda biraz tereddütlerim var. Puyol ya da Ramos’u sağbekte kullanarak bu sorunu ortadan kaldırabilirler.

Orta Saha:

8. Xavi(Barcelona):Barcelona ve İspanya Milli takımının kuşkusuz en önemli orta saha oyuncusu. 33 kez Milli olan, 25 yaşındaki yıldız bu sezonun neredeyse tamamında sakattı. Geçtiğimiz günlerde tekrar takımına dönen Xavi yavaş yavaş oynamaya başladı. Dünya Kupasına 25 günlük bir süre kaldı ve Xavi hazırlık maçlarıyla birlikte form grafiğini yükseltecektir. Kuşkusuz mükemmel bir orta saha oyuncusu. Oyun zekası, teknik kapasitesi, devamlılığıyla her takımın sahip olmak istediği türde bir oyuncu.

18. Cesc Fabregas(Arsenal):Arsenal’in 18 yaşındaki genç yıldızı bir süredir İspanya Milli takımında da yer alıyordu ve kadroya da seçildi. Hatta ilk onbirde de onu sıkça göreceğiz. Mükemmel bir oyuncu olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım. Şampiyonlar ligi finalisti Arsenal’in orta sahasının en önemli oyuncusu. Bu kupaya damgasını vurması beklenen isimlerden biri. 2003 FİFA 17 yaş altı dünya gençler şampiyonasının en değerli oyuncusu olmuştu Cesc. Şu ana kadar 1 kez İspanya forması giydi.

13. İniesta(Barcelona):Andres İniesta 21 yaşında ve Barça’da bu sezon Xavi’nin de sakatlık probleminden sonra ilk onbir de çok sık yer aldı. O’nu izlerken Xavi’yi izlermiş gibi oluyoruz. Hücumda da etkili olabilmesi klasik orta saha oyunculuğunun yanında hücuma dönük orta saha oyunculuğu da yapabilmesini sağlıyor. Şampiyonlar ligi finalinde ikinci yarıda oyuna girip takıma yaptığı katkıyı hatırlayabiliriz. Henüz Milli takım formasını giymedi.

14. Xabi Alonso(Lİverpool):Guardiola futbolu bıraktıktan sonra Xavi ile birlikte O’nu aratmadılar desek yalan olmaz sanırım. Real Sociedad’da göstermiş olduğu mükemmel performansa Liverpool’da da devam etti. Xavi için söylediklerimin aynılarını O’nun için de aynen söyleyebilirim. İsabetli şutları da önemli bir artısı. Xabi Alonso 23 kez İspanya forması giydi.

6. David Albelda(Valencia):İspanyol futbolunun klasik ikili orta saha düzenin çalışkan adamını uzun zamandır Albelda oluşturuyor. Yanındaki isim Xavi, Baraja, Alonso, Guti gibi isimlerden biri de olsa O’nun yeri değişmiyor. 31 defa milli olan, 28 yaşındaki tecrübeli oyuncu rakibi bozmak konusunda hünerli olduğu kadar oyun başlatmakta da usta bir isim.

17. Joaquin(Real Betis):25 yaşındaki Betis’li sağ açık Jouquin İspanyolların son on yılda yetiştirdikleri önemli yıldızlardan biri. Bu sezon artık takımından da ayrılarak Avrupa’nın devlerinden birine transfer olması muhtemel. Dünyadaki en iyi açık oyuncularından biri durumunda. Karşısına rakip savunmacıyı aldığı zaman O’nu durdurmak bir hayli zor ve çok da güçlü bir oyuncu. Joaquin 36 kez İspanya forması giydi.

16. Marcos Senna(Villarreal):Brezilya asıllı olan Senna Villarreal’de göstermiş olduğu üstün performansla İspanyol vatandaşlığının ardından İspanya Milli takımında da forma giymeye başladı. (Türkiye’de Auerello’yu artık Milli takımda oynatmaya başlasa akıllıca olacak)29 yaşındaki oyuncu Albelda’nın yedeği olacak gibi görünüyor. Orta sahada çok koşan, rakibi bozan ve uzaktan mükemmel şutlar atan çok iyi bir oyuncu. Şu ana kadar O da Fabregas gibi 1 kez Milli oldu.

11. Luis Garcia(Liverpool):Atletico Madrid ve Barcelona’da oynadıktan sonra Benitez’in Liverpool’a transfer ettiği 27 yaşındaki Luis Garcia biraz istikrarsız bir oyuncu. Bazı zamanlarda sahada görünmeyen bazen ise maçı alıp götürebilen bir isim. Sol ve sağ açık olarak Jouquin ve Reyes ile birlikte kadroda yer buldu. Özellikle Slovakya ile oynanan eleme maçında harikalar yaratmıştı. Garcia 7 kez Milli oldu.

10. Jose Antonio Reyes(Arsenal):Sevilla’dan Arsenal’e önemli bir meblağ karşılığında transfer olan Reyes için hem biraz forvet hem de sol açık diyebiliriz. Vicente’nin olmadığı bu turnuvada sol kanadı ne kadar iyi kullanabilecek merak konusu. İstikrarsız grafiği en önemli dezavantajı ama iyi gününde de olursa mükemmel bir oyuncu. 10 numaralı formayı giyecek olan Reyes 16 defa Milli oldu.

İspanyol orta sahası her zaman özellikle göbekte oynayan müthiş oyunculardan kurulu olmuştur. Bu şampiyonada da bu bölgenin en iyilerine sahipler. Guti ve Baraja gibi son derece kaliteli iki oyuncu bile kendilerine yer bulamadılar. Sol ve sağ açıkları da her zaman çok etkili isimler olmuştur. Euro 2004 de İspanya adına en iyi iki isim sol ve sağ açık olarak oynayan Vicente ve Exteberria idi. Ne var ki bu iki oyuncu da yok bu Dünya Kupasında. Reyes, Garcia ve Jouquin de bu işi iyi yapacaklardır ama burada biraz sıkıntı yaşayabilirler. İspanyol futbolunun yaşadığı 10 numaralı oyuncu sıkıntısını Reyes ve Fabregas ne kadar giderebilirler bu da merak konusu. Bazı sıkıntılara rağmen çok yetenekli ve tecrübeli orta saha oyuncularına sahipler.

Forvet:

9. Fernando Torres(Atletico Madrid):İspanya’nın 21 yaşındaki altın çocuğu bir forvette olması gereken tüm özelliklere sahip. Boş alanlarda etkili olabilecek kadar hızlı, pivot santrafor oynayacak kadar da mücadeleci. Topu istediği yere kadar gönderecek kadar golcü, istediği rakibi geçecek kadar da teknik. Henüz çok genç olmasına rağmen oldukça da tecrübeli. İspanya iyi bir ritim yakalayabilirse O’da Dünya Kupasının yıldızı olabilir. Bu sezon Atletico’da zaman zaman etkili olamasa da Milli takımın en önemli golcüsü. Genç yaşına rağmen 27 defa İspanya Milli takımında yer aldı.

7. Raul(Real Madrid):28 yaşındaki Raul İspanya futbolunun en golcü ismi. Şampiyonlar Ligi tarihinin de en önemli golcüsü olan Raul bu sezon sakatlık nedeniyle verimsiz oldu. Henüz form düzeyi de yetersiz görünen golcü eski günlerinde olmasa da çok önemli bir futbolcu. Hazırlık dönemini iyi geçirebilirse Raul Torres ile birlikte önemli bir hücum silahı olacaktır İspanyollar için. 92 defa Milli olan Raul şu ana kadar attığı 46 golle İspanya Milli takım tarihinin en golcüsü.

21. David Villa(Valencia): İspanya’nın bu sezonki en önemli golcüsü David Villa. Zaragoza’dan Valencia’ya bu sezon transfer olan genç oyuncu harika bir sezon geçirdi. 24 gol atan Villa da neredeyse diğer tüm İspanyol oyuncuları gibi çok teknik bir oyuncu. Bu form düzeyi ile Torres’in partneri O olacak gibi. Villa 5 kez Milli oldu.

İspanyolların hücum hattında sadece üç oyuncu olması dikkate değer bir durum. Ancak Luis Garcia ve Reyes’in de hücum oyuncusu özelliklerinin fazlaca olması bu dikkat edilecek konuyu ört bas ediyor. Yine de kadrodaki tek gerçek santraforun Torres olması onun başına gelebilecek herhangi bir şeyde sıkıntı yaşamalarına neden olabilir.

Son olarak İspanya’nın turnuvadaki şansını değerlendirelim. Kadro itibariyle en güçlü bir iki takımdan biri oldukları şüphe götürmez bir gerçek. En önemli problemleri bugüne kadar yaşamış oldukları hayal kırıklıkları. Bu hayal kırıklarının nedenlerine burada eğilmek bir hayli zor. Ne var ki genel hatlarıyla İspanya başarısızlığıyla ilgili birkaç şey söylenebilir. 90 Dünya Kupasıyla birlikte Dünya ve Avrupa Şampiyonalarını izlemeye başlayan birisi olarak dört Dünya Kupası dörtte Avrupa Şampiyonası izledim. İspanya bunların bazılarında kendi beceriksizliğinden bazılarında şansızlıktan bazılarında ise hakemlerden ötürü istediklerini hiç gerçekleştiremedi. Hakem konusunu bir kenara bırakırsak şansızlık ve beceriksizlik gibi kavramlar İspanyolların bir türlü Almanvari turnuva takımı olamamalarından kaynaklanıyor düşüncesindeyim. Özellikle son şampiyonalarda kadrolarının oldukça kaliteli olduğu ortada zaten. Son Dünya Kupasını ayrı bir yere koymak da fayda var. Çünkü bu turnuvada İspanya finali hak eden bir oyun oynamış ama Mısırlı hakeme yenik düşmüştü. Bir türlü istenileni yapamamak onlar üzerinde strese neden oluyor elbette. Bu onlar üzerinde artı bir motivasyon da sağlayabilir. Bu sezon önemli bir çok oyuncusunun sakatlık ve form grafiklerinde düşüş yaşamaları da önemli bir sorun. Vicente ve Valeron’un olmayışları önemli bir handikap olacak. Vicente sakatlıktan çıkmış olmasına rağmen Raul ve Xavi nasıl takıma alınmışlarsa O’da takıma alınabilirdi. Raul, Xavi gibi çok önemli oyuncularının da bu sezon sakatlık ve formsuzluk problemleri onlarında takıma ne kadar fayda sağlayabileceği konusunda şüphe uyandırıyor. Genel olarak 4-2-3-1 oyun tarzını tercih eden İspanyol futbolu 4-4-2 yi de uyguluyor bazı zamanlarda. Ancak Luis Aragones 4-3-3 dizilişini bu turnuvada kullanacağını belirtti. Alan savunmasını başarıyla uygulayan ve mevkilerinin futbolunu nasıl oynamaları gerektiğini çok iyi bilen oyunculara sahip olmaları önemli bir avantaj. Torres gibi bir golcünün varlığı da kuşkusuz çok önemli. Sağbek, Solaçık ve forvet hattında sıkıntı yaşama ihtimalleri var gibi görünüyor. Dünya Kupasının en genç takımlarından biri olduğu düşüncesindeyim İspanya’nın. Kadroda genç ama tecrübeli çok oyuncu yer alıyor. Turnuvaya iyi başlayabilmeleri çok önemli. İlk maçında Ukrayna ile karşılaşacak olan Boğalar için grup aslında oldukça kolay. Tunus ve Suudi Arabistan’ın da bulunduğu grupta zorlanmadan çıkacaklardır. Grup birinciliği ise oldukça önemli. Birinci olurlarsa muhtemelen İsviçre rakipleri olacaktır bu da onları çeyrek finalist yapar. Tabi zaman ne gösterecek yine de bilinmez. Çeyrek final maçında ise Brezilya ile karşılaşmaları olası. İlerleyen turlar ise bildiğiniz gibi biraz şans biraz da FİFA ile alakalı. Bu nedenle çeyrek final oynamaları oldukça olası. Ondan sonra ise ne kadar gidebilirler bilmiyorum. Her mevkide çok önemli oyunculara sahip olan İspanya eğer kadrosuna layık olan futbolu ortaya koyabilirse Almanya’da finali de görebilir.


İspanya’nın ideal on birini tam anlamıyla şimdiden söylemek zor. Yapılacak olan hazırlık maçları ve rakip takımların özellikleri kadronun nasıl oluşacağını gösterecektir. Fabregas ve İniesta bu sezon yakaladıkları çıkışları Milli forma altında da Haziran ayında gösterebilirlerse şampiyonaya İspanya adına damga vurabilecek oyuncular. Torres’in Dünya üzerindeki en komple santrafor olduğu düşüncesinde olan birisi olarak O’nun performansını da merakla bekliyorum. İspanya Arabistan ve Tunus gibi takımların yer aldığı grupta çok gol atabilir bu da Torres’i Dünya Kupasının gol kralı yapabilir. İspanya için başka kritik oyuncular da var. Reyes ve Joaquin segileyecekleri performansı önceden kestirilmesi zor oyuncular. Bu iki adam da iyi bir turnuva geçirebilirse İspanya’nın önü açılacaktır.


Kalbimin İspanya ile birlikte olması Onlar için zaman zaman iyimser yorumlarda bulunmama neden olmuş olabilir diye düşünebilirsiniz. Ancak kamuoyunda oluşan-özellikle son Avrupa şampiyonasındaki başarısızlık ve elemelerde zorlanılmış olması- bu kez İspanyolların şansı az havası bir avantaja dönüşebilir. Hem bakarsınız 2006 yılı sadece İspanyol takımlarının Avrupa’yı fethettiği bir yıl olmaz, Milli takımının da dünyayı fethettiği bir yıl olur.


Hep çok şey bekledim hep hüsrana uğradım. 2002 Dünya Kupasında sabah saatlerinde, televizyon karşısında penaltı atışları sonucu Güney Kore’ye elenirlerken ellerimi yüzüme kapadığım anı hatırlıyorum da şimdi bu kez fazla şey beklemeyeyim diyorum bu ülke takımından. Olmuyor yine de Beklentiler ve başarısızlıklar İspanya Milli takımı için bir fark edilirlikse de benim yine İspanya’dan beklentilerim var. Bakalım bu kez belki beklentilerle başarısızlıklar bir araya gelmez İspanya için.

Hiç yorum yok: