Afrikalılar ne yaptı? Afrikalılar ellerinden geleni yaptılar. Peki niye başarılı olamadılar? Fildişi Sahili haricindeki tek başarısızlık nedeni:hücumdaki beceriksizlik. Fildişi Sahili ise Afrika’nın kupadaki en iyisiydi belki ama onlarında fikstürleri zordu. Beni en büyük hayal kırıklığına uğratan iki takım vardı: Tunus, Togo. Özellikle Tunus, Suudiler ile bile berabere kalarak herkesi olduğu kadar beni de şaşırttı, Togo’nun ise iç karışıklıkları, para yüzünden futbolcuların milli değerlerini hiçe saymaları, yani paragöz olmaları gerçekten Afrika adına utanç vericiydi, bana kalırsa Afrika’nın yüz karasıydı onlar…
Şimdi alfabetik sıraya göre Dünya Kupası’na katılan beş Afrika takımını değerlendirelim;
1)Angola:
Bir kere çoğu sporsever Dünya Kupası’nda onların yerine Nijerya’nın bulunmasını, ve onların bu kupayı hak etmediklerini, kimseye zevk vermeyeceklerini düşünüyordu. Belki kırmızı-sarı-siyah renkli formaları olmasına karşın kimseye zevk vermediler ama, buraya gelirken gruplarında Nijerya’da vardı, ve onlar içerde 1-0 yendiler, dışarıda da 1-1 berabere kaldılar Nijerya’yla. Zaten Portekiz’i zorlamaları, Meksika ile 0-0 berabere kalmaları, ve İran’ı 1-0 yenerken yine berabere kalmaları onların Dünya Kupası’na katılmayı hak ettiklerin gösteren ayrıntılardı bizlere. Son maçta gruptan çıkma şansları bile vardı, ama İran’ı yenemediler ve Portekiz’de zaten Meksika’ya gerekli farkı atamamıştı. Grupta 2 puan toplamalarını karşın, birçok kişinin takdirini kazandılar, ellerinden geleni yaptılar her Afrika takımı gibi hücumda beceriksizlerdi ve defansları kuvvetliydi. Sonuçta ilk turda elendiler ama bu basketbol ülkesinin futbolda da en azından puanlar alması beni mutlu etti…
2)Fildişi Sahili:
Afrika’nın en iyisi bu kupada yok ama(Mısır), onlar bu kupada ki Afrikalıların en iyileri, ama bu şanssız kura çekimi sonrası onları 2.turda izleyemeden veda ettiler. Onların diğer Afrika takımları gibi hücumda beceriksizlikleri yok nitekim forvet hattında Didier Drogba, Arouna Dindane ve Kone var. Onlar 3 maçta da ilk yarıda defans hatalarından yediler golleri, Hollanda’dan ve Arjantin’den daha iyi oynadılar,ama yenemediler. Hollanda’nın ikinci golü yüzde yüz ofsayttı, grup birincisi olma şansları bile çok yüksekti ama maalesef olmadı, belki futbol oynamak istemeyen Togo’yla değiştirselerdi gruplarını belki daha çok izlerdik “Filler”i, ama hiçbiri olmadı, bu kadar zevk veren bir takımı daha yitirdik ilk turda, ama onlar kendine yakışanı yaptı, terinin son damlalarına kadar mücadele ettiler, Drogbasız Fildişi de güçlü bir takımdı, Sırbistan&Karadağ ile oynadıkları prestij maçında bile yürekleriyle çıktılar sahaya, kaleci Barry son dakikalarda kullanılan penaltıya bakamayacak kadar heyecanlıydı. Ve daha da oynamak istiyorlardı, ama onlar sadece 3 puan alarak, gruplarını 3. bitirdiler ve ilk turda veda ettiler. Yine de bu Afrika temsilcisi, oynadığı oyunla, verdiği zevkle büyük bir takdiri hak ediyor.
3)Gana:
Onlar da çok iyi takımdılar, onlarda ellerinden geleni yaptılar ve onlar gruptan çıktılar, onlar bu turnuvada Afrika’nın yüz akıydılar, tıpkı geçen sene ki Senegal, Fransa’da ki Nijerya gibi… İlk maçlarını İtalya ile yaptılar birçok gol pozisyonu buldular ama hücumda çok beceriksizlerdi, neredeyse sadece Appiah ve Essien’in ayağına bakıyorlardı, Pirlo’nun attığı golden sonra daha da saldırdılar ama bir savunma ekolü olan İtalya’ya gol atamadılar ve son dakikada Samuel Kuffour gibi tecrübeli bir ismin yaptığı hata sonucu 2. golü yediler, açıkça söyleyebilirim ki o golü yediklerinden sonra bende onlarla beraber ağladım, ama maalesef ağlamakla değişmiyor bir şey… Onlar ilk maçtan ders aldılar ve diğer maçlara öyle konsantre çıktılar ki, Çek Cumhuriyeti’ni 2-0, Birleşik Devletler’i de 2-1 yenip gruptan çıktılar. 2.Turda rakipleri Brezilya idi ve en önemli oyuncuları Essien yoktu. Yine de onlar Brezilya’ya kök söktürdüler ve defans hataları yüzünden elendiler, Brezilya hiçbir şey yapmadan 3 gol attı, Gana ise ne yaptıysa olmadı ve elendiler. Ama bu sene de Afrika’ya heyecan yaşattılar en büyük alkış onlara…
4)Togo:
Onlara söylenenler Angola’ya söylenenlerden farksızdı, herkes bu kupayı hak etmediklerini zevk veremeyeceklerini düşünüyordu. Evet Togo, Angola’nın yaptıklarını yapamadı ve puan alamadan evine döndü. El-Hadji Diouf, Dünya Kupası’na “yanlış takımların” gittiğini söylediğinde bu sözleri “ kedi ve uzanamadığı ciğer” çerçevesinde yorumlanmıştı. Ama Afrika Kupası’nda Togo’nun performansını gördükten sonra adamın haklı olabileceğini düşünmeye başlamıştık. Ama onlar Senegal’i evlerinde 3-1 yenerek geldiler buraya, tek önemli oyuncuları Emmanuel Adebayor ve o da diğer bütün Togolular gibi para peşinde…Milliyet Taktik gazetesinde yazılan bir paragraf var;”Yıllık geliri 300 dolar olan ortalama bir Togolu, onları seyretmek için sınırlı elektrik yüzünden karanlıkta kalmayı göze alırken, Togolu futbolcular ne yaptı? Para yüzünden küçük çocuklar gibi kendilerini odaya kilitlemeyi tercih ettiler ve kriz üstüne kriz çıkardılar.” Güney Kore’ ye 2-1, İsviçre’ye 2-0 ve Fransa’ya da 2-0 yenilerek elendiler, kimse de daha fazlasını beklemiyordu zaten…
5)Tunus:
Afrika’nın bir diğer hayal kırıklığı… Tamam İspanya’yı yenmeleri beklenmiyordu ama Suudiler’i yenip, Ukrayna ile berabere kalsalar gruptan çıkabilirlerdi, onlarsa ne Suudiler’i yenebildiler ne de 70.dakikada yedikleri penaltı golü sonucunda Ukrayna’yla berabere kalabildiler, önemli oyuncuları Dos Santos turnuva boyunca sakattı ve onun eksikliğini çok çektiler.
Bol Gollü Dünya Kupası dileklerimle…