İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

4.06.2006

Kupanın Afrikalıları

Dünya Kupasındaki 32 takım arasına Afrika kıtasının beş takımı bulunuyor. Bu beş takım Fildişi, Tunus, Angola, Togo ve Gana. Afrika kıtasından Nijerya, Kamerun, G. Afrika, Fas, Mısır gibi takımların Dünya kupasına gelmelerine alışmıştık ne var ki Almanya’ya Angola, Togo, Fildişi ve Gana gibi alışık olmadığımız takımlar katılıyor. Bu takımların her birinden uzun uzadıya bahsetmenin zor olduğu malum. Bu nedenle bu beş takıma bir arada bakmaya çalışacağım.

Fildişi Sahilleri:

Tarihinde ilk kez dünya kupasına katılacak olan Fildişi Afrika’nın Dünya Kupasındaki en güçlü takımı olarak görünüyor. Futbolunun zirvesine ulaşmış olan Fildişinde Drogba, Dindane, Kalou gibi önemli oyuncular yer alıyor. Her dünya kupasında özellikle de Afrika takımların sürprizlerine alışmış olan futbolseverler için bu seferki sürpriz adayı Fildişi. Ancak yer aldıkları grup bir hayli zor. Yine de Senegal’in Fransa’yı alt etmesi gibi Fildişi de Hollanda, Arjantin ve Sırbistan gibi takımların arasından sıyrılıp sürpriz yapabilir.

Takımın kalesini 34 yaşındaki Jean-Jacques Tizie koruyor. Afrika’dan kaleci ne kadar çıkar diyerek O’nun da çok iyi bir kaleci olduğu kanısında değilim. Tunus’un ve Afrika’nın önemli takımlarından Esparance’de forma giyiyor. Afrika Uluslar Kupasını izleyenler Tizie’nin yüzünü hatırlayacaklardır. Takımın diğer kalecileri Fransa’da Montepiller’de oynayan Gerard Gnanhouan ve Belçika’da Beveren forması giyen Barry Boubacar.

Fildişi savunması birçok tanıdık oyuncudan oluşuyor. Arsenal’de harika bir sezon geçiren 25 yaşındaki Kolo Toure, Yine Arsenal’de bu sezon çok büyük bir çıkış yapan ve Dünya üzerindeki önemli sağbekler arasına giren 23 yaşındaki Emmanuel Eboue, Fransa’da Creteil’de oynayan 35 yaşındaki tecrübeli oyuncu Cyrille Domoroud, Troyes’de oynayan Blaise Kouassi, Strasbourg’lu Arthur Boka, Messina’da oynayan 23 yaşındaki Marc Zoro ve Marsilya’da oynayan Abdoulaye Meita’dan oluşan savunmaya sahipler.

Fildişi orta sahasında ise çok popüler oyuncular olmasa da oynadıkları takımlarda iyi performans ortaya koyan oyuncular mevcut. Lille’de oynayan Keita, Saint-Ettiene’li Zokora, İsviçre’de oynayan takımın 10 numarası 23 yaşındaki Yapi Yopo, Olympiakos’lu Yaya Toure, Hamburg’lu Demel, Le Mans’da forma giyen Romaric, Axuerre’de oynayan Akale ve Nantes formasını giyen 21 yaşındaki Fae.

Fildişi’nin forvet hattı ise önemli oyunculardan oluşuyor. Chelsea’nin yıldızlarından Didier Drogba takımın kuşkusuz en önemli oyuncusu. Bir diğer önemli oyuncuları da PSG’de oynayan 27 yaşındaki Kalou. Lens forması giyen eski Anderlecht’li Aruna Dindane Fildişi’nin önemli hücum oyuncularından biri. Nice’de forma giyen Bakary Kone ve Fildişi’nin bu turnuvadaki yıldız adayı olacak olan PSV’li Aruna Kone.

Oyuncularının hemen hemen hepsi Fransa takımlarında forma giyiyor olması Fildişi takımı için dikkat çekici bir durum. Bu nedenle oyuncular Dünya futboluna uzak olmayan, tecrübeli isimler. Grubun zor olması Fildişi’nin ikinci tur hayallerini zorlaştırsa da insanlar için sürpriz beklentisi devam ediyor. Fildişi takımı hücumda önemli silahlara sahip olmasına rağmen orta sahada zorlanabilirler. Savunmalarında da oldukça iyi oyuncular bulunuyor. Fransız Henri Michel Fildişi’nin teknik direktörlüğünü yapıyor. Fildişi Sahilleri Tunus ya da Togo’nun yer aldığı gruplarda yer almış olsaydı sanırım ilk ikiye girmesine kesin gözüyle bile bakabilirdik. Mutlaka izlenmesi gereken oyunculara sahip bir takım.

Gana:

Özellikle gençler şampiyonalarında gösterdikleri başarıları Dünya Kupası elemelerinde gösteremeyen Gana sonunda şeytanın bacağını kırdı ve 2006 Almanya’da yer alamaya hak kazandı. Appiah’lı, Essien’li Gana’nın grubu da turnuvanın ilgi çekici gruplarından biri. İtalya, Çek. Cumh. ve ABD ile aynı grupta yer alıyor olmaları onların da ikinci tur şansını zorlaştırıyor.

Gana kalesini İsrail’de futbol hayatını sürdüren Adjei, Ankaraspor’lu Kingston ve Owu koruyor. Bu kalecilerden hangisinin forma giyeceği de belli olmuyor açıkçası.

Gana savunmasının en önemli ismi hiç kuşkusuz Samuel Kuffour. 30 yaşındaki Roma’lı oyuncunun yanı sıra, Wolfsburg’lu Sarphei, Rennes’li 24 yaşındaki Mensah, İsrail’de oynayan Pappoe ve Pantsil, Danimarka’da oynayan Ahmed ve futbol hayatlarına Gana’da devam eden Shilia, Mohamed ve Quaye.

Gana’nın belki de en güçlü yeri orta sahası. Fenerbahçe’li Appiah’ın ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu biliyoruz zaten. Chelsea’li Essien Appiah ile birlikte orta sahanın en önemli oyuncuları. PSV’de oynayan Eric Addo, Mainz’de oynayan Otto Addo ve Udinese’li Muntari diğer önemli orta saha oyuncuları. AIK Solna’da oynayan Derek Boateng de dikkat çekici bir isim. Dramani Gana orta sahasının diğer ismi.

Gana forvetinin en önemli isimleri Dortmund’lu Matthew Amaoah ve 20 yaşındaki Modena’da oynayan turnuvanın yıldız adaylarından Gyan Asamoah. Genç oyuncu 10 kez milli olup 7 gol attı şu ana kadar. Pimpong ve Tachie-Mensah diğer forvet oyuncuları.

Özellikle iyi orta saha oyuncularına sahip olan Gana iki genç forveti Amoah ve Asamoah ile etkili olabilir. Gana pek de tanınmamış savunmacılardan oluşmasına rağmen iyi savunma yapan bir takım. Genelde 4-4-2 oynayan takımın teknik direktörü Ratomir Dujkovic.

Takımın muhtemel on biri ise; Sammy Adjei, John Mensah, Sammy Kuffour, Emmanuel Pappoe, John Pantsil, Stephen Appiah, Michael Essien, Sulley Muntari, Otto Addo, Asamoah Gyan, Matthew Amoah olarak söylenebilir.

Abedi Pele ile duymuştum sanırım Gana’nın adını ilk kez bundan onbeş yıl evvel. Daha sonraları Yaw Preko ve Samuel Johnson gibi oyuncuları Türkiye’de boy göstermişlerdi. Türk futbolseverlerin pek de yabancı olmadığı bir ülkedir o yüzden Gana. Bu Gana’ya duyulan sempatiyi elbette artırıyor. Gana gerçekten üst düzey iyi oyunculara sahip bir takım. İzlemekten keyif alacağımız takımların başında geliyor Gana.

Tunus:

Roger Lemerre’in çalıştırdığı Tunus son üç dünya kupasına da katıldı. İstedikleri başarıları hiçbir zaman yakalayamamış olan Tunus takımı H grubunda İspanya, Ukrayna ve Suudi Arabistan ile karşılaşacak. Grubun çok zor olmadığını düşünürsek bir sürpriz yapıp ikinci bitirme şansları var.

Tunus kalesinde Boumnijel var. Diğer kaleciler ise Nefzi ve Kasroqui. Üç kaleci de Tunus liginde oynuyor.

Savunmada en tanınmış isimleri Trabelsi. Diğer savunmacıları ise Fransa’da oynayan Haggui, Jemali ve Yahia. Lecce’de oynayan Saidi, Samsunsporlu Ayari ve Bolton’da oynayan Jaidi. Tunus takımının orta sahasında en önemli isim 10 numarayı da sırtına geçirmiş olan Konyaspor’lu Kais. Birmingham City’de oynayan Nafti, Erciyesspor’da oynayan Bouazizi, Nürnberg’li Chedli ve Mnari ile Rangers’da oynayan Namouchi. Orta saha oyuncularının tamamını Avrupa’da oynuyor olması önemli bir avantaj olabilir.

Tunus forvetinde yer alan Toulouse’da oynayan Brezilya asıllı Santos takımın da en önemli oyuncusu kuşkusuz. Brezilyalı oyuncu 2003’de Tunus vatandaşlığına geçip Milli takımda da oynamaya başlamış. Socheux’den Toulouse 3 milyon euro bedelle transfer olan Santos Tunus takımında dikkat edilecek oyuncuların en önünde geliyor. Tunus’un beklentileri tamamen onun üzerinde olacak. Gaziantepspor’dan da hatırlayacağımız Troyes’da oynayan Jaziri diğer önemli isim. Rosenborg’lu Essediri, Lens’da oynayan Jomaa ve kendi ülkesinde oynayan Chickhaqui diğer forvetler.

Tunus için sürpriz ancak ikinci tur olur kanısındayım. Daha önce belirttiğim gibi Ukrayna’dan sıyrılıp ikinci bitirme ihtimalleri de göz ardı edilmemeli. Tunus takımı diğer Afrika takımlarına oranla daha tecrübeli bir takım. Diğer Afrika takımlarına oranla da iyi kura çektiklerini söyleyebiliriz.

Togo:

Batı Afrika’nın bir başka takımı da Togo. Dünya kupasına gelmesi de sürpriz sayılabilecek olan Togo’nun kuşkusuz en önemli oyuncusu Arsenal’li Emmanuel Adebayor. Zayıf sayılabilecek bir grupta yer alıyorlar. Fransa, İsviçre ve Güney Kore’nin yanından sıyrılarak ilk ikiye girmeye çalışacaklar.

Togo kalesinde Metz’de oynayan Agassa ile Obilale ve Tchagnirou yer alıyor. Doğal olarak isimlerini ilk kez duyduğumuz bu kaleciler nasıldır onu da bilmiyoruz açıkçası.

Togo savunması Kıbrıs’da oynayan Abalo, Avusturya’da oynayan Akoto, İspanya’da Ciudad’da oynayan Assemoassa, Belçika’da oynayan Nibombe, İtalya’da Benevento’da oynayan 28 yaşında 90 kez milli olmuş olan Tchangai, Daha önce hiç milli olmamış olan 21 yaşındaki Hamburg’lu Guede ve Leverkusen altyapısından 18 yaşındaki Assimiou Toure.

Togo orta sahası ise şu isimlerden oluşuyor. Metz’de oynayan takımın 10 numarası Cherif Toure Mamam, İsviçre’de Young Boys’da oynayan Aziawonou, Valenciennes’de oynayan Dossevi, yine Fransa’da futbol hayatını sürdüren Erassa ve Romou ile Beveren’de oynayan Agboh.

Forvetin en önemli ismi hiç kuşkusuz takımı Dünya Kupasına da çıkaran Emmanuel Adebayor. Arsenal’de oynayan 22 yaşındaki genç oyuncu önemli bir yetenek. 28 Milli karşılaşmada 12 gol atmayı başarmış. Fransa’da Brest’de oynayan Salifou, Guingamp’da forma giyen 75 kez milli olup 51 gol atan Mohamed Kader’de önemli bir oyuncu. İsviçre’de oynayan Senaya, Katar’da oynayan Olufade, Fransa’da oynayan Forson ve Brest forması giyen Malm diğer forvet oyuncular.

Togo tarihinde ilk kez Dünya Kupası oynuyor. Nasıl bir takım Dünya üzerinde bunu bilen çok da fazla insan yok. Sarı-Yeşil formalarıyla renk katacaklar kuşkusuz Dünya Kupasına. Fransa, İsviçre ve Güney Kore yanında ilk ikiye girmeleri elbette sürpriz olacak. Tabi onların da amacı bunu gerçekleştirmek. Fildişi takımı gibi Togo takımı oyuncularının da neredeyse tamamına yakını Fransız kulüplerinde oynuyor. Togo’nun teknik direktörlüğünü Alman Otto Phister yapıyor. Togo da diğer takımlar gibi 4-4-2 oynamayı tercih eden bir takım. Senegal’i saf dışı bırakarak buraya gelen Togo’nun sürpriz yapmasını da beklemek çok güç gibi.

Angola:

Afrika’nın diğer takımı güneyden. Kuzeyden Tunus, Batıdan ise Togo, Gana ve Fildişi yer alırken Güneyi Angola temsil edecek. Angola deyince insanların aklına özellikle de basketbolseverlerin aklına bir futbol takımından evvel basketbol takımı gelecektir. Basketbol Dünya Şampiyonlarında alışık olduğumuz Angola bu kez futbolun Dünya Kupasında. Angola eskiden Portekiz sömürgesi olan bir ülkeydi. Futbolcularının isimlerinden de Latin dünyasının izlerini anlamak mümkün zaten. Angola’nın 1975’de bağımsızlığını kazandığını not düşelim. Bayraklarındaki kırmızı-siyah parça üzerindeki sarı orak-çekiç ve yıldız da nasıl bir devlet olduklarını anlatıyor sanırım. Angola’nın Dünya Kupasına gelmesi de başlı başına bir olay. Nijerya ile aynı grupta yer almış ve Nijerya ile birlikte 21 puan toplayıp averajla Dünya Kupasına kalmayı başarmıştı. Sanırım hepimiz Angola yerine Nijerya’yı burada görmek isterdik. Meksika, İran ve Portekiz ile aynı grupta yer alan Angola’nın sürpriz yapacağını da beklemek hayalcilik olacak. Herhalde Angola’nın gruptan çıkması demek at yarışlarında 100 lira ganyanlı bir atın gelip o gün altının devretmesi gibi bir şey olacak. Angola’nın oyuncularına bir göz atalım.

Angola kalecileri;36 yaşında Joao Ricardo’nun kulübü bile yok ilginç bir durum. Diğer kaleciler Lama ve Mario ülkelerinde oynuyorlar.

Angola savunmacıları, Ülkesinde oynayan Jamba, Lembo Lembo, Loco ve Delgado ile. İngiltere’de Hull City’de oynayan Rui Marques ile Portekiz’de futbol hayatlarını devam ettiren Kali, Marcos ve Abreu.

Angola orta sahasında ise Portekiz’de oynayan Figueiredo, Mateus, Mendonca, Edson, Angola’da oynayan Miloy ve Ze Kalanga ile Kuveyt’de oynayan Andre.

Angola forvetinde en önemli isim Mantorras. Benfica’da oynayan Mantorras kuşkusuz takımın en önemli kozu. Mısır’da Al-Ahly’de oynayan Flavio, Ülkesinde oynayan Love ve Fransa’da oynayan Buengo diğer forvetleri. Ayrıca 75 milli maçta 35 gol atmış olan takımın 10 numarası ve kulüpsüz Akva, Mantorras ile birlikte önemli bir başka isim.

Angola takımının kadrosuna da baktığımız zaman Togo da dahil olmak üzere diğer Afrika takımlarından çok gerilerde olduğunu görmekteyiz. Bu takımın grupta averaj takımı olmasını engellemek pek de mümkün değil. Portekiz ile aynı grupta yer almaları da ilginç. Angola’nın oyuncuları gibi teknik direktörü de çok zayıf bir isim. Luis Oliviera Gonçalves’in herhangi önemli bir deneyimi yok.

Afrika’dan Dünya Kupasına yükselen beş takıma biraz olsun bakmaya çalıştık. Takımlar hakkındaki bilgilerimiz ve görgülerimiz oldukça kısıtlı. Belki bu beş takımdan toplam izlediğimiz oyuncu sayısı bile yirmiyi bulmaz. Gana ve Fildişi diğerlerine oranla hem oyuncu kalitesi açısından hem de takım olarak çok daha iyiler. Ancak bu iki takımın da diğerlerine oranla şansız oldukları bir durum var. O da çektikleri kuralar. Dünya Kupasının en zor iki grubunda bu iki takım yer alıyor. Afrika ile özdeşleşmiş bir durumda sanırım o ülke hangi ülkenin sömürgesi olmuşsa hala onun etkisinde. Çoğu Fransız sömürgesi olan bu takımların oyuncuların çoğu Fransa’da oynuyor. İkinci tura Afrika’dan bir takım çıkarsa bu Tunus olabilir diye düşünüyorum. Tunus Togo ve Angola’ya oranla daha iyi bir takım ve diğer dördünden de tecrübeli. Grubu ise müsait bir grup. İspanya’yı ayrı bir kenara koyarsak. Ukrayna ve S. Arabistan ile başa çıkabilirler. Tabi bu Ukrayna’yı hafife almak olmamalı. Ukrayna elbette daha güçlü ve iyi bir takım ama diğer Afrika takımlarının gruplarındaki bazı takımlara kıyasla daha zayıf sayılabilir. Futbolseverler Fildişi ve Gana’ya daha fazla özen göstereceklerdir kuşkusuz. Ben de öyle yapacağım. Gönül isterdi ki Gana ve Fildişi biraz daha zayıf gruplarda yer almış olsalardı. Senegal’in, Nijerya’nın, Kamerun’un yaptıklarını bu ikisinden de bekleyebiliriz(Belki de Togo’dan da).

Hiç yorum yok: