İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

20.08.2007

Copa America Dosyası - III

YARI FİNALLER:

BREZİLYA – URUGUAY : 2-2 (5-4)

Herkes biliyor ki Brezilya bir futbol ülkesi. Ama Uruguay içinde aynı şeyler söylenebilir. İlk Olimpiyat Şampiyonu, İlk Dünya Şampiyonu, ilk Copa America Şampiyonu hep aynı; Uruguay. Kulüp takımlarında da en büyük başarıları yakaladılar. Nacional ve Penarol defalarca Libertadores Şampiyonu ve Dünya Kulüpler Şampiyonu oldular. Son yıllarda milli takım bazında çok büyük başarılar kazanamasalar da Avrupa’nın pek çok büyük ligine ihraç ettikleri yıldız oyuncular, bu 3,5 milyon nüfuslu küçük ülkenin hala futbolun nabzının attığı yerlerden biri olduğunu gösterir bence. İki ülke arasında oynanan karşılaşmalar her zaman ayrı bir öneme sahiptir. En unutulmaz maç ise Brezilya futbol tarihinin en dramatik gününe işaret eder. 1950 Dünya Kupası finalinde ünlü Maracana Stadı’nda tribünleri dolduranların tamamı emindir Brezilya’nın kupayı kaldıracağına. Ama Uruguay geriden geldiği maçta bir kez daha Dünya Şampiyonluğu’nu kazandığında Maracana üzerine sanki ölüm sessizliği çökmüştür. Yine iki ülke arasında yine aynı statda oynanan bir karşılaşma Copa America maçları içinde özel bir öneme sahiptir. Çünkü Maracana Stadı tribünlerinde tam 170.000 kişi maçı izlemektedir. Copa America 2007 de ki maçta dolu tribünler önünde oynandı. Ancak Jose Pachencho Romero Stadı’nın kapasitesi ne yazık ki bu maçı kaldıracak büyüklükte değildi. Sadece 40.000 kişi bu havayı soluyabildi. Karşılaşmanın ilk yarısındaki tek gol 12. dakikada bir türlü uzaklaştırılamayan pozisyonda Maicon ile geldi. La Celeste 48. dakikada Doni’nin yumrukladığı topu kaleye gönderen Forlan ile eşitliği yakaladı. Beş dakika sonra sağ kanattan serbest vuruş kullanan Maicon’un ortasında kale alanı içinden Julio Baptista Brezilya’yı tekrar öne geçirdi. Ama maçı bırakmayan Uruguay 70. dakikada tekrar eşitliği yakaladı. Soldan Fucile ortaladı, Forlan’ın kafa ile arka direğe aktardığı topu yakın mesafeden Abreu filelere gönderdi.Turnuvanın ilk ve tek penaltılara taşınan maçında ibre iki takım lehine de döndü. Brezilya Robinho, Juan, Gilberto Silva ile ilk üç vuruşu kayıpsız geçerken, Uruguay’ın en büyük kozu Forlan’ın kullandığı ilk penaltıy birazda şansının yardımıyla ayakları ile önleyen Doni Brezilya’ya büyük avantaj sağladı. Uruguay sonraki penaltıları Scotti, Ignacio Gonzales, Cristian Rodriguez ve Abreu ile değerlendirdi. Afonso Alves topu yan direğe nişanlayınca penaltılara eşitlik geldi. Son penaltıyı Diego ters köşeden ağlara bıraktı. Artık sıra yapılan hatanın telafisinin mümkün olmadığı penaltılara gelmişti. Fernando topu sol yan direğe nişanlayınca Uruguay finalin kapısına gelmişti. Ama Pablo Garcia’da topu sağ yan direğe nişanlamasaydı. Sonra Gilberto Seleçao’yu öne taşırken kaptan Lugano’nun penaltısını kurtaran Doni takımının finale çıkma sevincini fazlasıyla yaşadı. Tabii burada hemen bir dip not basınımız için. Final şansının kaçırılmasının bütün yükünü Lugano’nun omuzlarına yüklemesine. Lugano penaltıyı kaçırdı ve final şansı uçtu gitti. Buraya kadar her şey tamam. Lugano penaltıyı gole çevirseydi bir sonraki penaltılara geçilecek iki takımın eşit şansı olacaktı. Ama aynı düşünceyle bir önceki penaltılarda takımını finale taşıyacak vuruşu gol yapamayan Pablo Garcia’nın hiç suçu yok mu? Yada ilk penaltıyı kaçıran Forlan daha mı masum? Bu oyuncuları idam sehpasına göndermek her şeyi çözümlüyor mu? Halbuki bana göre Uruguay’ın yarı finale kadar gelmesinde bu üç oyuncunun büyük emekleri var. Siz ne dersiniz?

ARJANTİN – MEKSİKA: 3-0

Aslında turnuvadaki performansları incelendiğinde bu iki takımın 1993 yılında olduğu gibi finalde karşılaşmalarını isterdim. Sonuçta tipik olarak elenene yazık oldu diyeceğimiz bir eşleşme. Karşılaşmada Arjantin ilk yarı boyunca iyi top çeviren ve özellikle Messi’nin giriş çıkışlarıyla etkili olan ekipti. İyi alan daraltan Meksika’da zaman zaman önemli ataklar geliştirdi. Ama ilk yarıdaki tek gol son dakikada geldi. Kendisine yapılan faulden kaynaklanan serbest vuruşu kale alanına indiren Riquelme’nin ortasında arka direğe hareketlenen Heinze, kaleci sanchez’in hatalı çıkışını cezalandırarak takımını öne geçirdi. 55. dakikada kaleci ile karşı karşıya kalan Castillo’nun üst direkten dönen şutu maçın kader anlarından biriydi. Zira altı dakika sonrası Arjantin nefis bir golle rahatladı. Tevez’in ani pasıyla ceza alanında buluşan Messi, hiç kimsenin beklemediğini yaptı ve harika bir aşırtma ile skoru perçinledi. 65. dakikada Tevez Rafael Marquez tarafından engellenip düşürülünce mavi beyazlılar penaltı kazandı. Usta ayak Riquelme sık sık izleme şansına sahip olamadığımız nefis bir aşırtma vuruşla penaltıda estetik dersi verdi. Son anlarda oyuna dahil olan Palacio’nun etkili ataklarından gol çıkmayınca Albicelestes 3-0 lık galibiyetle finalde Brezilya’nın rakibi oldu.

3. LÜK – 4. LÜK MAÇI:

MEKSİKA – URUGUAY: 3-1

Karşılaşmanın 22. dakikasında Ignacio Gonzalez’in derinleme pası ile buluşan Pereira soldal güç pozisyonda güzel ortaladı. Arka direkte iyi yükselen Abreu, defansa rağmen güzel bir kafa golüyle Uruguay’ı öne geçirdi. Ancak ilk yarım saat sonunda önce oyunda dengeyi yakalayan Meksika, 36. dakika da skoru da dengeledi. Morales’in serbest vuruşunda üst direkten top geri döndüğünde Uruguay barajının hemen önündeki Torrado kendini yerde buldu. Ekvadorlu hakem Mauricio Reinoso penaltı noktasını gösterirken Lugano’yu da saha kenarına gönderdi. Daha önce tek golünü penaltıdan atan Blanco ikinci golünü de penaltıdan atarak maça eşitlik getirdi. Üstelik diğerinde olduğu yine toptan bir hayli uzaklaşarak ve yine çok sert bir şutla. Bu gol sonrası Uruguay oyundan düştü ve Meksika topa hakim olmaya başladı. Ama belirtmem gerekir ki hem penaltı hem de kırmızı kart oldukça ağır kararlardı. İkinci yarıda gerçekten güzel iki gol izledik. Önce 68. dakikada Omar Bravosürdüğü topu Carini’nin ileri çıktığını görünce sert bir vuruşla ağlara gönderdi. Sekiz dakika sonra Blanco sağ taç çizgisi kenarından uzun pasıyla ters kanatta bomboş durumda olan Guardado’yu gördü. Genç yıldız öyle sert vurdu ki üst direğin altına çarpıp çizgiyi geçen topun gol olduğunu anlamak kolay olmadı. Sonuçta Meksika Copa America 2007’nin üçüncülüğünü haklı bir şekilde alırken Ekvadorlu hakemin hatalı kararları olmasa sonuç değişik olur muydu sorusu kafaları karıştırdı. Misafir takım olarak turnuvaya davet edilen Meksika’nın turnuvaya en fazla oyuncu veren lig olması ilginç bir not olarak gözümüze çarptı.

Hiç yorum yok: