İngiltere'de futbolun yakın geçmişine bakarsak; sürekli ikili rekabetlerin olduğunu görürüz. ''Ada Futbolu'' deyince akıllara dört büyük gelir; Arsenal, Chelsea, Liverpool ve Manchester United. 1990'da Liverpool'un son şampiyonluğunu kazanmasından sonra, ligde düşüşe geçtiğini görüyoruz. 1992/93 sezonundan itibaren ''Premier League'' olarak isim değiştirildi. Bu yıldan sonra Sir Alex'in takımının müthiş bir sıçrayışı oldu. 2001'e kadar dokuzda yedi yapan ManUtd sonrasında yavaşladı. Efsanevi Arsenal takımı ve sonrasında da Roman Abramovich tarafından satın alınan ''yeni Chelsea''nin etkisiyle, ManUtd gerilere düştü.
Ligin ''dördüncü-beşinci sıra takımı'' iken 2003 yazında Roman Abramovich tarafından satın alınarak bir bakıma çizgisi değişen Chelsea takımı, ilk sezonda başarılı olamadı. İki yıl boyunca genelde iyi transferler yapan Chelsea, ikinci sezona Porto'nun başarılı ve genç teknik direktörü Jose Mourinho transferi ile başladı. 2004/05'te Premier League'i rekorlarla süpüren Chelsea, ertesi sezonda da rahat bir şampiyonluk aldı. 2006/07 sezonunda ise daha hazır ve ciddi bir Manchester United bekliyordu Chelsea'yi. Genç yıldızlarıyla tecrübeli isimleri çok iyi biraraya getiren Manchester United, yeni sezon için hazırdı. League Cup'ı Chelsea aldı. Ligde, Şampiyonlar Ligi'nde ve FA Cup'ta iki takım da sona kadar götürdüler. Şampiyonlar Ligi'ne yarı finalde veda etti iki takım da ve içeriye döndüler. Ligdeki mücadele, son iki hafta kalana kadar devam etti ve biraz daha çabalasaydı Chelsea şampiyon olabilirdi. FA Cup'ta ise iki takım finale kaldılar. Zorlu maçı uzatma sonunda Chelsea kazandı. Sonuçta; Chelsea iki, ManUtd bir oldu. Geçen sezonki müthiş rekabetten sonra, bu sezon da neler olacağını bekliyoruz. Bunun için de ilk gösteri; 5 Ağustos Pazar günü Charity Shield finalinde olacak. Maçı konuşmadan önce, sezon öncesi durumlara bakmalıyız.
Chelsea, son yıllara göre durgun bir transfer dönemi geçirdi. Savunmaya Bolton'dan Tal Ben-Haim, orta sahaya Reading'den Steven Sidwell ve Lyon'dan Florent Malouda, forvete de Bayern'den Claudio Pizarro transfer edildi. Boulahrouz'dan kurtulan takım, Arjen Robben ve Michael Ballack'ı da Real Madrid'e göndermek üzere...
Manchester United, Alan Smith dışında hiçbir önemli oyuncusunu kaybetmeden başlıyor yeni sezona. Takıma katılanlar ise; Owen Hargreaves, Nani ve Anderson. Carlos Tevez de takıma katıldı ama bu maçta oynayamayacak. Hargreaves dışındaki ikiliden çabuk katkı beklemiyoruz...
İki takımın kadrolarına bakalım: Chelsea sahaya 4-3-3 dizilişiyle çıkar gibiydi ama klasik olarak 4-5-1 gibi oynadılar. Savunmada kaptan John Terry'nin yokluğunda Tal Ben-Haim oynadı ve alışkanlık olmadığından fazlaca savunma hatası yapıldı. Orta alanda ise Essien-Lampard-Obi Mikel üçlüsü beklediğimiz gibi çok iyi bir düzendeydiler. Sağ çizgideki Shaun Wright-Phillips iki yıldır beklediğimiz ama bir türlü olmayan patlamasını bu yıl gerçekleştirecek gibi. Sol çizgide forma giyen yeni transfer Florent Malouda'nın da hiç sıkıntı çekmediğini gördük. Forvette, Drogba-Sheva ikilisinin yokluğunda Joe Cole forma giydi. O da yerini yadırgadı, arkadan da fazla destek gelmeyince etkisiz kaldı. Claudio Pizarro ilk 11'de neden oynamadı, merak ediyorum. Girdikten sonra takım daha bir normal oynadı, dikkat ederseniz.
Manchester United maça 4-4-2 ile başladı. Yenilerden hiçbiri sahaya çıkmazken, John O'Shea-Paul Scholes değişikliği dışında klasik 11'le sahaya çıktılar, diyebiliriz. Wayne Rooney'in arkasında Ryan Giggs forma giydi. Cristiano Ronaldo'nun da çok istekli olduğunu gördük. Paul Scholes'un katılımı ve Anderson-Nani ikilisinin ısınmasıyla çok daha tehlikeli bir takım olacağı, kuşkusuz.
Maça gelirsek; iki takım da temkinli ve temposuz başladılar. İlk 20 dakika boyunca hiçbir ciddi atak olmadı. Bu dakikadan sonra ManUtd rakibinin üstüne gitti ama olmadı. 34. dakikada sol çizgiden çabucak bir atak yapıldı ve Ryan Giggs bitirdi. İlk devrenin sonunda da Joe Cole'un ara pasına hareketlenen Florent Malouda devre sonunda skoru eşitledi. İkinci yarının başında ManUtd ciddi baskı kurdu ama golü bulamadı. Mourinho, Pizarro hamlesiyle oyunu dengeledi. Maç penaltılara gitti ve Manchester United, kupanın sahibi oldu.
İki takımın 90 dakikalık oyununu izledikten sonra gözlemlediğim; iki takım da lige tam hazır değil. Chelsea'de üç iyi merkez oyuncu dışında hücuma katkı veren yok. Geçtiğimiz yıllarda; Damien Duff, Arjen Robben, Joe Cole çok kritik görevler üstlenmişlerdi. Lampard kendini bulamazsa, Wright-Phillips böyle devam etmezse; Malouda ile olmayacak bu iş. Bu sezon hücum hattında sorunlar olursa, şaşırmamak lazım. ManUtd ise kadro dengesini iyi kurarsa, geçtiğimiz yıldan daha iyi olur. Liverpool kadro potansiyelini sahaya yansıtırsa; Chelsea bu iki takımın gerisinde kalacaktır gibi gözüküyor..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder