İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

2.07.2010

Trabzonspor'un Biten Ekolü

Okuyacaklarınızı klasik eleştiri olarak algılamayın. Bir durumun meali deyin, ne derseniz deyin ama körü körüne eleştirdi demeyin.


Dışarıdan bakanlar için Trabzonlular akıllı insanlar, işini bilen insanlar. İçerde ise maalesef bunun esamesi okunmuyor.


Akıllı işini bilen insanların herkese faydası var ama iş spor yönetimine gelince maalesef bu kadar sene bu kadar üst üste hata yapmak özel eğitim ister. Kabiliyet ister.


Trabzon yerel medyası, Trabzon’un dinamikleri, senelerdir bu hataların kaynağını arıyor, sorumlu buluyor, yönetimler geliyor, gidiyor, yığınla futbolcunun yolu Trabzon’a düşüyor, maçın ilk yarısına kaptan çıkan ikinci yarı kadro dışı kalıyor vesaire.


İnsanın aklı bazen bazı şeyleri alamıyor. Bir plan dahilinde yapılsa, 25 senede Trabzonspor’u yerin dibine batıracağız deseniz, bu kadar sistematik bir yokoluş olmazdı herhalde.

Sözünü ettiğim konu transferin de ötesinde.


Ne olacak Pantelic gelse, ne olacak Ronaldinho gelse..!


İşin muhasebe kısmında hiç değilim ama olacağı şu, gelen ünlüler bu işten para kazanacak biz de olağanüstü kongrelerle bir deneme daha yapacağız.


Pfaff gelmedi mi? Camphell gelmedi mi? Şota yok muydu? Ünlü Marcelinho gelmedi mi?

Onun için ünlü bir golcü alacağız, Türkiye’yi sallayacağız demek, tribüne yumruk şov yaptırır, biraz da gol attırır. Ötesi bir sene sonra biz yine aynı şeyleri konuşur oluruz?


Medyası, eski yöneticisi, yeni yetmesi, ileri geleni, yani biz Trabzonlular, başarısız transfer örneklerinden, başarısız yönetim biçimlerine kadar bir dizi yanlışı eleştire eleştire maymun olduk. Taraftar forumlarda çıldırıyor, en basitinden formanın dikişine bile sayfalarca eleştiri yazılıyor.


Trabzonspor, gelenekleri olan, ekolü olan bir spor okuluydu. Süleyman Rıza Kuğu diye bir adam çıktı, futbol kitabı yazdı. Hala onu söylüyor, onu okuyoruz. 1924 Paris olimpiyatlarına sporcu gönderen kent. Ben hayatta değilken, babam da askere henüz gitmemişken, amatör İdmanocağı, profesyonel Beşiktaş’ı kupadan eledi. Süper lig şampiyonlukları, Avrupa maçlarındaki asaletli futbol. Keşke Trabzonspor, bu başarılarının üzerine yenilerini koysa ve bize bunları yazdırmasa.


Altyapısından başlayan, daha sonra üst yapıda şampiyonluklarla taçlanan o yıllar ekol yıllarıydı. O futbol geleneğinin oluştuğu yıllardan sonra gelen herkesin ekolün yerle bir olmasında payı var. İsmi ne olursa olsun. Müdahil olmayanların da. Adamına göre konuşanların da bu yokoluşta payı var.


Bugün Trabzon futbolu ve Trabzonspor, kendi futbol ekolünü, geçici transferlerle, amatör yöneticilerinin acemilikleriyle, yanlış teknik adam ve transfer taarruzlarıyla tarihe gömdü. Hani neyi kutlayalım dediğiniz var ya işte bunu kutlayabilirsiniz. Ekolümüzün tarihte bir anı olmasının 25.yılı. Her neyse işte, siz 26 deyin, ne derseniz deyin.!


Trabzonspor yeniden kendi ekolünü üretebilir mi? Küllerinden doğabilir mi?


Olabilir…


Bunu Şenol Güneş yapabilir.


Yalnız, futbol ekolünün ne anlama geldiğini bilmeyen yöneticilerle ve yönetememe becerisiyle olmaz. Ronaldinho’nuz olsa da olmaz. Bu başka bir şey. Yıkanma, arınma, eski günahlarınıza tevbe etmeden zaten hiç olmaz.


Sadece Ahmet Suat Özyazıcı’nın futbol danışmanı, sadece Ali Kemal Denizci’nin teknik danışman olmasıyla da. Hem bu insanlara görev veriyorsanız, dibine kadar da yetki verecekseniz. Kırıp dökmeleri gerekiyorsa kırıp dökecekler, yıkıp yapmaları gerekiyorsa yıkıp yapacaklar. ‘Bak Ali Kemal de kulüpte’ dedirtmek iş değil, çözüm değil.


Başarı hikayesi dendi mi aklıma Trabzonspor gelir. Ne vardı o hikayede?

Anadolu’dan tek şampiyondu, artık değil. Bursa geldi.


Avrupa kupalarında Barcelona’yı, Liverpool’u yenmişti Trabzonspor. Galasatasaray’ın UEFA kupasından, Fenerbahçe’nin ŞL’de çeyrek finalinden sonra bunları mı söyleyeceksiniz?


Trabzon’da yarı sahayı geçmek ve korner atmak, deplasman takımı için o günün kazanımıydı. Şimdilerde Trabzonsporlu oyuncuların yenilmedik demesi alkışlanıyor.


Artık Trabzon futbolu ve Trabzonspor, ülke futboluna yeni bir alternatif sunmuyor. Yeni bir oyuncu da. Milli takıma bile 1995’de A takıma yükselen FatihTekke alınsın istiyoruz. Yok, kimi önereceksin? Umut gitsin Fatih gelsin istiyoruz. Takımın yıldızı Trabzonlu değil. En basitinden çokça övündükleri altyapılarından bir sağ bek bile çıkmıyor.


Trabzonsporluluk her zaman bir duruş bir güzelleme. Ama geri dönmesi gereken bir güzelleme. Kendini var etmesi gereken, başka bir biçimde üretmesi gereken bir güzelleme. Sadece bu kadar.


Onun için bonservisi neyse verilsin, yabancı oyuncu yerine yabancı ekol alınsın. Daha gerçekçi, daha marjinal ve daha etkili. Denersek, görürsünüz…

Hiç yorum yok: