İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

8.05.2010

Megalomania


Kendisinden "biz" diye bahseden adamdan korkacaksın. Bu, megalomanlığın varabileceği en yüksek noktadır.

Resmi koydum, tespiti yaptım; aslında yazı burada bitebilir. Hakan Şükür'ün bulunduğu noktanın daha fazla bir yorumu hakettiğini düşünmüyorum açıkçası. Onun için yazının bundan sonrası, blog formatının yazar ve okuyucuya yüklediği "eğlenmek" misyonunun bir tezahürü olacak; daha fazlası değil.

Hakan Şükür, futbolu resmen bırakalı 2 yıl, fiilen bırakalı 5-6 yıl oldu. Bu benim yorumum; biraz abartılı bir yorumla "hiç başlamadı ki" diyenler de çıkabilir. Futbolu resmen bıraktığı günden beridir de konuşuyor; yazılar yazıyor, televizyonlara çıkıyor, yorumlar yapıyor, röportajlar veriyor.. Bütün konuşmaları da iki ana tema üzerinden; bir "bana haksızlık yapıldı", iki "şunu yaptım, bunu yaptım".

En son galiba bir radyo programına katılıp birinci tema üzerinden biraz daha geniş bir görüntü vermiş; "bize haksızlık yapıldı" diyor artık. Karışmasın diye belirteyim, "biz" diye bahsettiği birden fazla kişi değil, yine bizzat kendisi. Yazının girişinde buna değinmiştim.

Hayatının herhangi bir kesitine dair herhangi bir ayrıntıyı, büyük bir ustalıkla takımdan koparılışına ve şu anda bile (39 yaşında) oynasa mevcutlardan daha iyi performans göstereceğine bağlayabiliyor: "ne haber Hakan, nasılsın" diyene, "zımba gibiyim, iki gün kondüsyon yüklemesi yapsam kalan iki haftada gol krallığı potasına girerim, ama sormadılar işte hiç nasılsın diye" diyor belki de.

Zira, Arda'dan bahsediliyor; "ondan yeni bir Metin Oktay yaratmaya çalışıyorlar, bizim için (benim için demek istiyor) böyle bir çaba sarfetmediler, kendisiyle konuştum, yönetime güvenme dedim" diyor... Milli takımdan bahsediliyor; "Ersun Yanal şöyle yaptı, böyle yaptı, yönetim benim hakkımı savunmadı" diyor... Galatasaray forveti deniyor; "geri çağırsalar daha çok gol atardım" diyor... Bursaspor'un şampiyonluğu deniyor; "beni uzaklaştırmasalar şampiyonduk" diyor...

İkinci tema ise tek başına belki acıklı olacak ama birincisiyle birleşince sinir bozucu bir hal alabiliyor; gol attım, asist yaptım, yenilince ağladım, para istemedim, pul istemedim, kendi cebimden para verdim... En ilginci, Televole türevi programlarda Hakan Şükür izleyerek büyüyen bir nesli yok sayıp "televizyona çıkmazdım" diyebiliyor. İçeriye seçme kanalların mensupları dışında gazeteci/televizyoncu sokulmayan düğünün, ağaç dallarından zoomla çekim yapan kameralarla canlı yayınlandı be Hakan, yapma gözünü seveyim.


İki temanın da izlerini bulabileceğiniz son konuşmasının geniş bir özetini şuradan okuyabilirsiniz:

Hakan Şükür'den Büyük İddia / Milliyet

Hiç yorum yok: