-Dünya Kupası'nın 6. günü, yani gruplarda ilk maçların sona ereceği ve 2. maçların başlayacağı gün açılışı H Grubu'nun ilk maçı Şili-Honduras ile yaptı. Açıkçası sabaha karşı NBA Final serisi 6. maçı olduğu için hiç uyumamıştım ve o maç bittikten bir kaç saat sonra uyudum. Düne kadarki 14.30 maçları hiç zevk vermemişti bana, tuttuğum Hollanda dışında. Dolayısıyla yatağa "Maça uyanmam, rahat rahat yatar uykumu alırım." düşüncesiyle girdim ancak 5 dakika sonra kalkıp saati 14.30'a kurdum. İşte futbol aşkı! Neyse kalktığıma pişman olmayacağım bir maç oynandı. Daha doğrusu Şili, tek taraflı olarak çok etkiliydi. Valdivia çok tuttuğum bir adamdır. Vidal çok etkiliydi. Şili orta sahası ve hücum attı Honduras'a büyük üstünlük kurdu. Alexis Sanchez sürekli alan değiştirdi ve çok hareketli oynadı. Golü de çok iyi bir organizasyon sonucu Isla'nın sağ kanattan ortasına Beausejour'un dokunmasıyla buldu Şili. Maçın tamamında çok etkili oynadılar. Daha farklı bitirebilirlerdi ancak Honduras kalecisi Valladares'i geçemediler.
-Günün 2. maçı herkesin beklediği İspanya ile İsviçre arasında oynandı. İsviçre buraya gruplarda Yunanistan'ın üstünde 1. çıkarak gelmişti ve 1 mağlubiyet almıştı sadece ve çok ilginçtir, o 1 mağlubiyet de kendi sahalarında Lüksemburg'a karşı alınmıştı. Yani ne yapacağı pek belli olmayan bir takım. Usta hoca Ottmar Hitzfeld harika bir taktisyen. Takımını da çok iyi hazırlamış. Barcelona-Inter maçının bir benzerini izledik adeta. Tek farkla, o maçı Barcelona 1-0 kazanmıştı elenmesine rağmen. Bu maçı 1-0 kazanan İsviçre oldu. İlk yarı İspanya %80'e yakın oynadı topla. Ama sadece Pique'nin ve Villa'nın karşı karşıya kaldıkları 2 pozisyonları var. 2. yarı aynı maç devam etti, İsviçre Eren'in getirdiği topta Fernandes ile golü buldu ve 1-0 öne geçti. Sonra İspanya'nın baskısı artacak diye düşünürken bir 7-8 dakika oyun orta alan mücadelesi şeklinde geçti. Torres'in girişiyle İspanya yeniden ağırlığını koydu ancak üst üste ataklardan yararlanamadılar. Xabi Alonso'nun üst direkten dönen füzesi dahil en tehlikeli atağı bulan takım yine İsviçre'ydi Eren ile. Üst üste çalımlarla ceza sahasına giren Eren'in vuruşu da direkten döndü. İspanya sonrasında da gol bulamadı ve İsviçre büyük bir sürpriz yaparak son Avrupa Şampiyonu İspanya'yı 1-0 devirmeyi başardı. 35 maç sonra ilk defa Güney Afrika'da ABD'ye kaybeden İspanya, bir kez daha Güney Afrika'da, İsviçre'ye kaybetti. Güney Afrika havası adamlara yaramıyor besbelli, eheh.
-İspanya-İsviçre maçı hem H Grubu'nun, hem de ilk maçların sonuncusuydu. Oynanan 16 maçta 25 gol oldu. Gol ortalaması 1.56! İddaa tabiriyle oynanan 16 maçın 14'ü alt, 2'si üst bitti. İki takımın da gol bulduğu ve birinin galibiyetiyle sonuçlanan 1 maç var. İki takımdan en fazla birinin gol atamadığı maç sayısıysa 11 tane. Geriden gelip kazanılan maç sayısı: 0! Bana göre ilk turun takımı Almanya, ilk turun oyuncusu Mesut Özil, ilk turun hayal kırıklığı Yunanistan ve ilk turun sürprizi tabii ki İspanya 0-1 İsviçre.
-21.30'da ise 2. maçlar başladı Güney Afrika-Uruguay ile. İlk 20-25 dakikasını kaçırdım maçın. Oturduğum gibi Forlan inanılmaz bir gol attı. İlk yarı sonuna kadar Güney Afrika gol atmak namına hiç etkili olamadı. Oyun tamamen Uruguay'ın kontrolü altında oynandı. 2. yarı başladıktan sonra da aynı tablo devam etti. Güney Afrika 60. dakikadan sonra Mphela ve Modise ile bir kaç pozisyon buldu. Ancak o dakikalarda da çok talihsiz bir kararın kurbanı oldular. Massimo Busacca sevdiğim bir hakemdir. Fakat penaltı+kırmızı kart kararı çok yanlıştı. Güney Afrika hem 2-0 yenik duruma düştü, hem 10 kişi kaldı, hem de 1. kalecilerinden bir sonraki maç için mahrum kaldılar. Moralleri çok bozuldu ve son dakikada yedikleri golle de sahadan 3-0 yenik ayrıldılar. Böylece bir Güney Amerika takımı ilk defa Dünya Kupası'nda ev sahibi takımı yenmiş oldu ve büyük ihtimalle ilk defa evsahibi takım gruptan çıkamayacak Dünya Kupası'nda. Bitirmeden küçük bir Luis Suarez parantezi açalım. Kendisinden çok şey beklenen Suarez, ilk maç büyük hayal kırıklığı yaşatmıştı. Bu maç kendisinden beklenen oyunu fazlasıyla oynadı.
2 yorum:
"Böylece bir Güney Amerika takımı ilk defa Dünya Kupası'nda ev sahibi takımı yenmiş oldu"
Burada bir hata var.
- 1950'de ev sahibi Brezilya finalde Uruguay'a yenildi.
- 1958'de ev sahibi İsveç finalde Brezilya'ya yenildi.
- 1962'de ev sahibi Şili, yarı finalde Brezilya'ya yenildi.
- 1990'da ev sahibi İtalya, yarı finalde Arjantin'e yenildi.
- 1994'de ev sahibi ABD, ikinci turda Brezilya'ya yenildi.
"gruplarda"yı eklemeyi unutmuşum, pardon.
Yorum Gönder