26.06.2010
Kocaman Bir Adam
Fenerbahçe tarihinin en çok gol atan futbolcusu, üç defa gol kralı olarak Aykut Kocaman, Fenerbahçe için elbet çok büyük oyuncudur ancak bizim jenerasyonumuz için Aykut'un yeri apayrıdır. Canlar, Lefterler, Selçuklar bizim jenerasyon için kulaktan dolma isimlerdir. Hiç olmayan pozisyonlardan gol çıkarma yeteneği ile Aykut ise bizim gördüğümüz ilk şampiyonluğu veren kişidir. Sonrası malum.
Konya, Malatya teknik direktörlüklerini hatırlamıyorum. Aykut'un teknik direktörlüğü denilince aklıma gelen arkasında futbolcuları dizilmişken uzattığı sakallarıyla bir masada oturup ağladığı basın toplantısıdır. En nihayetinde Aykut, bildiğim kadarıyla hakkında kitap yazılan tek Türk futbol adamıdır.
Her ne kadar başarısızlıkla sona erse de Aziz Yıldırım'ın teknik direktör seçimlerinin herbirinin bir mantığı var. Ne Avrupa Şampiyonluğu ünvanıyla buraya gelen dedenin böyle başarısız olabileceği öngörülebilirdi, ne de bu takımla daha önce 2 şampiyonluk yaşamış, Türkiye'yi tanıyan Daum ile takımda bu kadar huzursuzluk çıkabileceği.
Rakiplerin, kulübelerini biri Real Madrid'in, diğeri Barcelona'nın eski teknik adamlarını getirdiği bir ortamda paniğe kapılıp ismi büyük birini getirmeye çalışmayıp, aynı Guardiola'da olduğu gibi elle tutulur hiçbir başarısı olmayan kulübün içinden birine takımı emanet ediyor Aziz Yıldırım.
Bu durum beni fazlasıyla heyecanlandırıyor. Kombinem hazır. Umarım Daum ve Aragones'e gösterilen sabır Aykut'a da gösterilir ve Rıdvan ile Oğuz gibi 5-10 hafta sonra ilk ufak başarısızlıkta -örneğin olası bir Şampiyonlar Ligi'ne katılamama- gönderilmez. Yolun açık olsun Aykut.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
işin başına aykut kocaman gibi düzgün ve en önemlisi fenerbahçe için sembol olmuş bir ismin geçmesinden son derece memnunum. ama canımı sıkan camianın başında şampiyon olamayan bütün hocaların ipini çekmekte hiç sakınca görmeyen bir yönetim anlayışının bulunması. bu kocaman adama ikinci bir ali şen vakasını yaşatmaya kimsenin hakkı yok.
teknik olarak fenerbahçe'nin oyun mantığında köklü bir değişiklik olacağını zannetmiyorum. fenerbahçe uzun zamandır, bekleyerek, topa sahip olarak, pas yaparak oynuyor. herhalde en son daum'un ilk döneminde rakibin üstüne giderek, baskı kurarak, çok hücumcuyla oynanmıştı. aykut'un geçmiş dönem teknik direktörlük performansı bu şablona uygun. o da- sanırım parreria etkisiyle- topa sahip olan, pas yapan (bazen gereğinden fazla pas yapan) takımlar yarattı. rakip kaleye direkt gitmeyi tercih etmeyen bir anlayışı vardı ve sanırım ankaraspor'u çalıştırırken ligin en çok beraber kalan takımı ankaraspor olmuştu. bu kez elinde daha yetenekli oyuncular var. umarım izlerken gurur duyacağımız, şaklabanlığa (bilica olayı) geçit vermeyen bir takım yaratır.
Yorum Gönder