İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

14.03.2005

Schalke04, Irkçılık ve Futbol

Son zamanlarda ülkemizde gündemin en önemli konusu Avrupa Birliği ile olan ilişkelirimiz. Avrupa Birliği içerisinde Türkiye’ye olan tepkiler sağ tabanlı milliyetçi partilerden ve aşırı sağ diyebileceğimiz ırkçı kesimlerden geliyor. Genel argümanları ise “multikültürel” bir toplumun entegrasyonunun olanaksız olduğu ve Avrupa’da hızla artan “yabancı” sayısının Avrupa sosyal yaşamına zararlı olduğu. Almanya’da büyük nüfusuyla farklı kültürlerden kesimleri içinde barındıran bir ülke ve bu “farklı kültürler” içerisinde en büyük dilim Türk vatandaşları. Bu grupların argümanlarının doğru veya yanlış olduğu tartışmaya sonuna kadar açık bir konu ve bunu ayrıntılarıyla tartışmak bu sitede yapıcağımız iş değil.

Futbol arkasından kitleleri sürüklerken “futbol hakkında konuşucağız” lafının arkasına saklanıp, bu tarz sosyal konuları futbol ile bu kadar iç içeyken konuşmamak da bana futbola at gözlüğü ile bakmak gibi geliyor. Simon Cuper’in dediği gibi “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir.” Geçenlerde AufSchalke Arena’da taraftarların ve polisin bazı aşırı-sağ sembolleri kulübe rapor etmesiyle ırkçılığa karşı ve entegrasyon destekçisi olarak bilinen Schalke04 kulübü bir karar aldı.

“membership of the National Democratic Party of Germany (NPD), the Republicans (REP), or of parties having the same or similar political aims is incompatible with membership of FC Schalke 04.”

Almanya Milliyetçi Demokrat Partisi, Cumhuriyetçiler ve/veya benzer siyasal amaçlı partilere üyelik, Schalke04 Futbol Kulübü üyeliği ile uyumsuzdur.

Aşırı sağcı hareketlerin kulüp tüzüğüne aykırı olduğunu resmi sayfasında açıklayan Schalke04, ayrıca bu haber içerisinde tüzükten maddelerle kararını desteklemiş. Kulübün amacı ve işlevi bölümünde, “Yabancı vatandaşların sosyal entegrasyonu desteklenecektir” pasajı bulunuyor. Üyeliğin kesilmesi bölümünde ise, “Irkçı görüşlerin dışa vurumu ve benzeri uygunsuz davranışlar sonucu kulüpten uzaklaştırma kararı alınabilir,” pasajı vurgulanmış. Kulüp sekreteri Peter Peters’ın açıklaması ise çarpıcı: “ Aşırı sağ partilerin Schalke’de yeri yok. Bu kesimleri yaşamlarımızdan ve kulüpten dışlamak için elimizden geleni yapacağız.”

Bu açıklamaları okuduğumda biraz şaşırdım aslında. Bu kadar göz önünde bir futbol kulübünün büyük bir siyasi gruba karşı açıkça bir tavır takındığını görüyoruz. Irkçılığa karşı olmak UEFA’nın en önde gelen amaçlarından biri aslında. Irkçılığı futbol dışına itmek amaçlanıyor. Ancak bunu yaparken isim vererek bazı siyasi partilere karşı tavır takınmak çok ciddi bir adım. Schalke04 Futbol Kulübü görünüşe göre “multikültürel” yaşam hakkındaki tartışmalarda nerde durduğunu açıkça belirtiyor. Milyonlarca Türkiye vatandaşının yaşadığı Almanya’da entegrasyon destekçisi kurumların varlığı önemli bence. Schalke04 Futbol Kulübü bu konuda destek veren kurumlardan biri konumunda. Kadrosunda iki Türkiye Vatandaşı bulunduruyor Schalke. Hamit Altıntop ve Volkan Ünlü.

“Dem Ball ist egal, wer ihn tritt.”(Top için ona kimin vurduğu önemli değil.)

Bu kampanya da FARE(Football Against Racism in Europe) adlı UEFA kampanyasının Almanya kolu denebilir. 2002 yılı Ekim ayında UEFA, 3. Irkçılık ve Ayrımcılık Karşıtı haftasını düzenlemiş. Almanya’da ise bu yine Schalke taraftarları tarafından desteklenerek yaygınlaşmış. Bence ismi çok güzel. Schalke oyunculurı bakımından çok uluslu bir takım. Kampanya zamanında 2002’de Arjantinli Matellan, Siyahi Alman Asamoah,(Schalke taraftarları için Asamoah’ın oyunculuğu dışında varlığı da onların tutumunun sembolü denebilir. Belki de kaybetmeyi hiç istemeyecekleri bir oyuncu.) röportajlar vererek kampanyaya dahil olmuşlar. Schalke stoperi Polonyalı Waldoch ve milli takımdan arkadaşı siyahi oyuncu Emmanuel Olisadebe’nin birlikte yer aldığı poster ise Polonya’da dağıtılmış. Zamanında kampanyaya katılanlar Makedonya’dan Norveç’e bir çok kulüp. İçlerinde Arsenal ve Man. United gibi devler de var.

Schalke’nin ırkçılık konusundaki siciline bakarken bir başka olumlu davranış dikkatimi çekti. Bu haberin tarihi ise 13 Kasım 2003. Legia Warşova ile oynanan deplasman maçında İki Schalke oyuncusu Emilie Mpenza ve Gerald Asamoah ırkçı sloganlara hedef olmuş. Bunun üzerine Schalke AufArena’daki rövanş maçına bir pankartla çıkmış. Pankartta, “Stimmung statt Rassismus,” yazıyormuş. Irkçılık yerine keyif alalım tarzı bir anlamı var. Futbolun güzelliklerinin ırkçı tavırlarla gölgelenmesine karşı olduklarını bir başka yerde daha vurgulamış Schalke.

Daha önceki yazılarımdan birinde daha futbolda ırkçılık karşıtı kampanya “Stand up Speak up” ’dan bahsetmiştim. Irkçılığın futbolda yeri yok. Her kıtada izlenen ve milyarların sevgisini kazanan bir spordan bahsederken ayrımcılıktan bahsedemeyiz. Irkçılık karşıtı olayları takip etmeye çalışıyorum ve olanak buldukça sitemiz okuyucularıya paylaşıcağım. Türkiye’de futbola olan sevgi aslında her şeyin önüne geçiyor sanki. Bizim ırkçılıkta bir sabıkamız yok. Bizim sabıklalarımız başka konularda. Futbolda şiddeti de ilerki yazılarda masaya yatırmaya çalışacağım. Geçen yazıda da kulllanmıştım yine kullanacağım CM açılış yazısını.

“ LET’S KICK RACISM OUT OF FOOTBALL.”

Hiç yorum yok: