Ve bir sezon daha bitti. Başarılı bir sezon geçiren takım için sezonun en sıkıcı dönemleri olan bu dönemler eğer takımın başarısız bir sezon geçirdiyse en zevkli dönemi oluyor. Takım başarılıysa amacın kadroyu korumak… Koruyamazsan ne kadar güçlü takım kurarsa kur ‘ Ya şunu ararsak, bunun şu özelliği çok işimize yarardı ‘ gibi triplere girersin. Ama birde kadroyu koruyup yanına takımın dengesini bozmayacak şekilde bir tanesi süperstar kimliğinde iyi eklemeler yaparsan ne büyük tat alırsın o da ayrı…
Peki ya başarısızsan? Amacın yeni antrenör, yeni transferlerle güçlü bir ekip ve başarılar. Her gün yeni bir umutla alınan gazeteler okunan transfer haberleri. Büyük bir futbolcunun takıma geleceğini duymak, olmayınca bir ikincisinde ‘ Bunu alalım bari demek ‘ o da olmayınca son bir ümitle üçüncüsüne sarılmak ondan sonuç çıkmayınca gazete almayı kesmek. Hepimizin bu dönemde yaşadığı şeyler bunlar.
Ha tabii birde gerçekleşen transferler var. Spektaküler bir transfer yapmışsan hemen, değişen yeni formanın arkasına onun ismini yazdırmak, tanınmamış bir futbolcu aldıysan ‘Nasıl acaba diye merak etmek ‘, eleştirilen bir transfer yapmışsan da gelen oyuncunun pozitif yönlerini aramak, araştırmak, düşünmek, bulmak… Hepimiz böyle bir döneme giriyoruz. Yeni sezonda bazılarımız eski sezonu hatırlayacağız, özleyeceğiz, bazılarımız ise her ne kadar olumlu taraflarını hoş bir şekilde hatırlasak da unutmak için uğraşacağız.
Örneğin, Sporting Lizbon… Leverkusen, Monaco diye başlayan ve ligde ve Avrupa’ da finale kadar gelip finalde kaybeden diye adlandırdığımız takımlara bu sene Milan ile beraber katılan takım. Sezon boyu hücuma yönelik bir performans sergilediler ve arayla ligin en çok gol atan takımı oldular. Ama çok da yedikleri, savunmaları sağlam olmadığı için genelde hatasız oynayan savunma takımlarının kazandığı finallerde kaybettiler. Bizim son haftaki Fenerbahçe- Galatasaray derbisini bile aşan önemdeki maçta Benfica’ya karşı ve CSKA finalinde potansiyel iyi olan hücumları rakip savunmalar karşısında etkisiz kalınca ve defansları kötü olunca kaybettiler. Bütün maç hücum yapıp gol atamadılar. E herkes Beira- Mar değil tabii ki.
Beira Mar demişken sakın ezdiğimi sanmayın. Lig sonuncusu oldular ama 30 puanla. Şampiyon Benfica ile arasındaki puan farkı kaç? 35. Bizim sevgili ligimizde lider ile sonuncu arasındaki fark? Sebat’ın son maçta Beşiktaş’ a yenileceğini varsayarsak 62. Benfica kaç puanla şampiyon oldu 65. Burada Portekiz Ligi’nin geçtiğimiz yıllara oranla nasıl küçük eksenini aştığını ve Türkiye Ligi’nin ne hale geldiğini görmenizi istedim.
Tabii Portekiz Ligi’nin ve futbolunun bu denli gelişmesinde ( ki bence Avrupa’ da ki muhteşem beşliden sonra altıncılığa en uyan isim Hollanda’yı geçen Portekiz ) Portekiz Milli Takımı kadar Porto’nun da büyük katkıları oldu. Peki, o Porto bu sezon ne yaptı? Bütün sezon şampiyonluk yarışından kopmadan ama şampiyonluktan uzak bir şekilde gitti, son haftalarda Sporting’in yaptığı hataları değerlendirip ikinci oldu. Aynı Trabzonspor gibi değil mi?
Porto’nun be seneki başarısızlığında en önemli faktör oyuncuların doymuşluğu ve rehaveti oldu. Bunu da kendi sahalarında kaybettikleri maçlarla gösterdiler. Bence Porto bu sezon sonunda yaşlanan oyuncuların da etkisiyle kadroda önemli değişikliklere gitmeli ve bir bakıma yeniden yapılanmalı. ( ki başladılar ) Fakat Avrupa’da kazanılan başarıların çok paraya dönüştürülemediği ve Porto’nun yıldızlarla bezenmiş bir kadro kuramayacağı da açık.
Sezonun büyük sürprizlerinden Boavista ‘Sürprizsiz kapatmayım’ dedi ve son haftalarda verdiği puanlarla 5.’liği Guimares’e verdi. Braga ise sezon boyu çok iyi gidip niye şampiyon olamayacağını ’ Kritik Maç’larda gösterdi. Sonuç şuydu: Braga için ‘Büyük Maçlar’ sadece tek taraflı ‘Büyük Maçtı’ ve ‘Kritik Maçlarda’ da niye bu maçların tek taraflı ‘Büyük Maç’ olduğu ortaya çıkıyordu.
Gelelim şampiyona. Baştan da dediğim gibi büyük bir istek ve azim sonucu iyi kadro, tecrübeli antrenör gibi etkenlerin sonucunda şampiyonluğa ulaştılar. Simao, Miguel, Luisao gibi oyuncular tavan yaptı ve onların bu sene daha yüksek meblağlara başka takımlara gitmesi söz konusu olabilir.
Düşme hattında çok büyük bir heyecan yaşanmadı. Burada dikkati çeken sezona çok kötü başlayan ve uzun süre sonunculukta giden Academica’nın düşmemiş olması. Hatta 14. sıraya kadar çıktılar. Sonrasında ise Leiria, Moreinense, Estoril ve Beira- Mar geliyor.
Son olarak, gelişmekte olan ve bu sene puan farklılıklarının çok az olduğu lige yaz döneminde hangi futbolcular katılacak çok merak ediyorum. Fakat hareketliliğin negatif yönde başladığını ve ilk olarak Maniche, Costinha, Luis Fabiano‘nun Porto’dan ayrılmakta olduğunu belirteyim…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder