Belediyeler kanununun 14. maddesi belediyelerin görev ve sorumluluklarını net olarak açıklamış ve demiş ki, “..... kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, evlendirme, ........ hizmetlerini yapar veya yaptırır”. Yani su kesintileri başka hiçbir ülkenin başkentinde olmazken, su kesintisinin doruğa çıktığı dönemde orta kaldırım sulamayı ihaleyle başka şirketlere yaptırabilen belediyelere, git sen kendi takımını kur, oğlunu başkan yap, Ankaralının parasına kıy, kim ligde başka takımlarda gol atıyorsa al kendi takımına getir dememiş.
Bahsedilen takım Ankaraspor. Ankara’nın meydanlarının en kalabalık olduğu bir gün çıkıp sokakta Ankaralılara rengini sorsanız bilemeyecekleri takım. Gökçek’in şımarık oğluna eğlence olsun diye dünyanın en pahalı doğalgazını bize satarak, bizim vergilerimizle Necati’leri, De Nigris’leri alıp hafta sonları takım elbisesini giyerek, “ya ne güzel yaptık Ankaralının spor ihtiyacını da ne güzel giderdik bu takımı zapt ederek aklımı seveyim” muhabbetlerine konu olan takım. Şimdi bu takım küme düşme potasında ve birçok Ankaralının hislerine tercüman olduğumu düşünerek “belki hiç haddim olmadan” Gökçek’in kendi üslubuyla söylüyorum, “Allah izin verirse” küme düşecekler.
Şimdi birçok futbolsever gibi bende hiç bir takımın küme düşmesini ve bu takımda oynayan futbolcuların mağdur olmalarını istemem. Ama bu durum artık bir futbol meselesi olmaktan çok öte geçti. Çünkü İ. Melih Gökçek bu durumu övünülesi ve başka belediye başkanlarına laf atılası bir durum haline getirdi. İ. Melih Gökçek, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i, Eskişehirspor’a yardım etmemekle eleştirdi. Eleştiren kim? İ. Melih Gökçek. Yani “ben böyle sanatın içine tükürürüm” diyebilecek kadar sanattan anlayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı. Eleştiriye konu olan kim? Türkiye’nin tek balmumu heykeltıraşı, Anadolu Üniversitesi Eski Rektörü ve yerel seçimlerde AKP dışındaki partilerden Büyükşehir Belediye Başkanı seçilebilen nadir insanlardan biri. Seçim döneminde kendi destekçilerinden gelen Eskişehirspor’a yardım etmesi konusundan önerilere, benim görevim değil, benim görevim spor sahaları açmak, halkın spor yapmasını sağlamak, Eskişehirspor’un sponsora ihtiyacı varsa bulmalarına yardım edebilirim diye önerilere kulak asmayan, bu yüzden oy kaybeden ama neticede tekrar belediye başkanı seçilebilen Büyükerşen. Peki, İ.Melih Gökçek, sanat anlayışından daha kötü bir spor anlayışı olduğu Ankaraspor’un halinden anlaşılan, üslubu neredeyse sayısız kere bir belediye başkanına yakışmayacak değerlendirmeler yapmasına yol açan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı. Bu durumu hangi anlayışla eleştiri konusu yapabiliyor. Çünkü İ. Melih Gökçek, kendisini Büyükerşen ile kıyaslayan bir gazete haberine çok kızmış ve kendi üslubunca Büyükerşen’e saldıracak yer arıyor. Buna da, Ankaraspor’u alet ediyor.
Ben bir Ankaralı olarak, Ankaraspor’un derhal küme düşmesi için dua ediyorum. Çünkü İ. Melih Gökçek artık kendi asli görevlerini hatırlamalı ve ismini anarken, saygı göstermesi gereken, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i bu gibi yersiz eleştirilerle yıpratmamalı. Popülistliği en azından bir kereliğine bırakıp, yapması gereken hizmetlere yönelmeli ve orta kaldırım sulamayı sol şeritten bir kamyon yardımıyla yapmanın mantığını biz Ankaralılara açıklamalı. Ne zaman bir Müslüman hakkın rahmetine kavuşacak ve bu uygulamanın mantığını anlayacağız onu bilmiyorum ama dünyanın hiç bir yerinde görmediğim sol şeritten giden bir kamyon yardımıyla orta kaldırım sulamak herhalde İ. Melih Gökçek’in son buluşudur herhalde.
Spor mantığı içinde hiç bir önemi olmayan, kimsenin ilgilenmediği, desteklemediği ve umurunda olmayan bir takımın ligde bulunmasının da kimseye bir yarar sağlamayacağını düşünüyorum ve bütün futbol alemine hayırlı olacağına inandığım bu olayın gerçekleşmesi için dua ediyorum. Belki o zaman, bazılarının da hevesi kaçar ve ikinci lige düşen Ankaraspor’u da huzurlu ve hırstan uzak altyapı günleri bekler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder