Şimdiye kadar pekçok kez altyapı olarak, taktiksel olarak, mental olarak Avrupalılara göre gerilerde olduğumuz yazılıp çizildi, bunun analizini yeniden gündeme getirip laf kalabalığı yapmaya gerek yok. Bu seferki konu daha basit, modern futbolun ihtiyaçları ile en çok alakalı olanı : "Fizik Güç ".
Über spor gazetelerimiz yaz sezonunda her gün bir kuple yazarlar, futbolculara ne kadar yükleme yapıldığı ile ilgili. Ama senelerdir görüyoruz ki bu yüklemeler ya abartılıyor, ya alınan oyuncular fiziki açıdan zayıf, ya da ortalama futbolcu maaşları 1.5-2m € arasında değişen 3 büyüklerimiz orta sınıf olarak değerlendirelebilecek rakiplerini ciddiye almadığı için hemen hemen her ön elemede rakipleri tarafından ciddi derecede domine edilebiliyorlar.
Ertuğrul Sağlam'lı Beşiktaş'ın Metalist Kharkiv gibi ne olduğu belirsiz bir takımı İstanbul'da zar zor yendiği maçı çok net hatırlıyorum. Adamlar bize top göstermemiş olmalarına rağmen şanssız bir yenilgi almışlar acısını 2. maçta fena çıkarmışlardı. Serdar, Cisse, Delgado ve Tello'dan oluşan orta sahanın gösterdiği zaafiyet turun kırılma noktasıydı. Zira gerekli sertliği sağlamalarını geçtim, rakibin 2 forvetinin katettiği mesafeyi toplamda katetmeyen statik orta sahanın bir takıma ne kadar zarar verebileceğinin net dersidir o karşılaşma.
Ve dün bir kez daha benzeri bir tablo vardı karşımızda. Aykut Kocaman'ın Ertuğrul'a göre daha fazla bahanesi vardı belki, sezonun ilk maçıydı, kadro eksikti, taktik oturmamıştı vs. ama fiziksel açıdan bu kadar kırılgan olunması, statik orta saha, Fenerbahçe'yi o kadar aciz durumlara düşürdü ki yeni bir faciadan ucuz kurtuldu Sarı-Lacivertliler.
Burda devreye Avrupalının profesyonel futbol deyince ne anladığı giriyor. Bu işten para kazanan bir adamdan ne beklersiniz: Az biraz halı sahadaki arkadaşlardan daha teknik olsun, duracağı yeri bilsin, taktik disiplini ve konsantrasyonu ortalama olsun diye sıralarsınız ama en önemlisi koşsun dersiniz. Adamların diğer mevzularda bize olan üstünklükleri tartışılır ama en azından futbolun basit gereğini yerine getiriyorlar, 90 dakika koşuyorlar. Kaybederlerse teknik yetersizlikten, şanssızlıktan kaybediyorlar.
Şöyle bir örnekle açıklayayım FB teknik kapasite olarak 10 üzerinden 7 lik bir takımsa, YB 10 üzerinden 3 civarlarında fakat vasat bir takımda bile 10 üzerinden 6.5 olması gereken fiziki kapasite FB'de 3-4 seviyesine düşünce, 8 lik' bir fizik güçle mücadele eden YB aradaki teknik farkı kapatıp bir adım öne bile çıkabiliyor.
Futbolda kazalar olabilir. Yarın Liverpool veya Milan gibi takımlar da Young Boys gibi takımlara kaybedebilir ama hiç bir zaman fizik olarak bu kadar ezileceklerini düşünmüyorum. En azından aradaki kalite farkının kapanamasına izin vermeyeceklerdir.
Bu bağlamda çözüm ne olur, açıkçası kestirmek güç ama en basit yöntem 2.5 m € maaş verip teknik kapasitesi yüksek diye kadroya aldığınız fizik olarak zayıf adamlarla kadroları şişirmekten vazgeçmek olacaktır. Fizik olarak bu sporun gereklerini yerine getiremeyenler ve potansiyeli olup da getirmeyenlere bir an önce yol vermemiz gerekli. 1,60'lık Messi'nin 4 tekmeden sonra yıkılmadığı bir ortamda omuz omuza mücadelede bile yere devrilen, rakip orta saha oyuncularına ceza sahasına girene kadar eskort görevi yapan, hemen hemen hiç bir hava topuna müdahale edemeyen, defansın önünde 20 metre sağa-sola koşmayı ön liberoluk olarak gören statik oyuncular yerine, 90 dakika mücadele eden, teknik kalitenizi ortaya koymanıza yardımcı olacak fiziksel açıdan kuvvetli ve koşan oyuncular takımlara kazandırılmalı.
1 yorum:
Bizimkilerin çok ciddi bir sezon başı sorunu var; yeri geliyor 1950'lerin futbolundan daha statik bir futbol oynayabiliyorlar.
Yorum Gönder