İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

26.05.2011

Son Maç

Pazar sabahı yazdıklarıma bakarsanız esasında güne çok rahat başlamıştım. Hatta maç öncesinde Kemerburgaz'a chill out festival'e gittim. Pek de maçı ya da şampiyonluğu düşünmüyordum. Ne zamanki akşam saatlerinde Şaşkınbakkal'a geldim, o zaman geçen yıl ki anılarım canlandı. Skor 1-1 olunca yine bir stres yine o caddeyi boynu bükük terketmek. Şampiyonluk maçında 90+3'te gol yemek ne demek ya? Böyle bir stres yok.

Sonrasında pazar 1.30'a kadar, pazartesi de 23'e kadar süren şampiyonluk çoşkusu. Tüm takım kupayla şampiyonluk turu atarken Baroni'nin çocuğu ile sahanın öteki yarısında kalması gideceğinin göstergesidir. Pazartesi akşamı eğlenceliydi. Bütün bir sezon saha kapanacak korkusuyla edilemeyen küfürlerin, yakılamayan meşalelerin acısını çıkardık. Taraftarın sahaya girmesini engellemek için "sahaya giren cimbomblu olsun" tezahüratı efsanedir.

Bu sezonki kombinemin yerinden memnun değildim. "Yenilemeyeyim, ilk gün gider, illa ki yukardakilerden yenilemeyenler olur" diye düşünmüştüm. Çarşamba günü 11'de kombine almak için içeri girdiğimde 2 senedir izlediğim tribünde yer kalmadığını gördüm. Artık yeni yerim fenerium lacivert tribün. Fena da olmadı. Direk mackolik complex'den içeri girerim.

Selçuk İnan'ın bize geleceğini kendimi çok inandırmıştım. Emre, Selçuk İnan, Mehmet Topuz'dan oluşan bir orta sahanın yabancı sınırında bizi çok rahatlatacağını düşünüyordum. Ancak daha önce de bahsettiğim pasaport ücreti burada gene devreye girdi. Nuri Şahin'in Real'den yıllık 2.5 milyon avra aldığı ortamda Selçuk İnan'ın 5 yıl için 18 milyon avro almasının başka bir açıklaması yok. Emenike 9 milyon avro eder mi? Soru işareti!

1 yorum:

momos dedi ki...

ne geçen seneki son dk şampiyonluk yitimi 2006daki gibi yüreğime işlemişti, ne bu seneki mucize şampiyonluk o kadar keyifliydi benim için. sanırım taraftarlık rolümü sorguluyorum bu birkaç yıl. yine de şampiyon olmak güzel bir duygu.

emenike de selçuk da o paralara değmezler. birinde başarılı bir menajer çalışması diğerinde ise klasik bir anadolu kulübü yutturması söz konusu. ikisini de yiyen iki büyük kulübümüze aflyet olsun. sonra borsaya eksik bildirim, yok neden avrupada yokuz falan. bu oyuncu-maaş-bonservis ücretleriyle nasıl güçlü bir takım kurulabilir ki?