İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

8.02.2007

Neler Oluyor Bize?

Uzun zamandır sizlere yazılarımla seslenemediğim için özür dilerim. İlk paragraflarımı yazının ana konusuna aktarmayı gelenek haline getirmişken bu yazıda bir istisna yapmak istedim. Kendimi bildim bileli çevrem ve aile yapımdan dolayı futbolla iç içeydim. Uzun yıllardır çok sayıda maç izledim; hazırlık maçları, lig maçları, kupa maçları, hazırlık turnuvaları, Avrupa kupaları, büyük organizasyonlar. Bugüne kadar binlerce maç izledim ve bu yaşıma kadar hiçbir zaman futbol zevkimi kaybetmedim. Ama kısa bir zamandır savunma futbolları Dünya futbolunda o kadar etkili olmaya başladı ki artık futboldan sıkılmaya uzaklaşmaya başladım. Kendi başıma bir şey yapamayacağımı biliyorum ama temenni ediyorum ki eski hücum futbolu günlerine geri döneriz.

Yazımın ana konusuna gelecek olursak bu yazımda futbolun halkımızın sinirlerini nasıl etkilediğini anlatmak istiyorum. Ligimizin ve Türkiye kupamızın maçlarına evimde yayıncı kuruluşum alıcısı olmadığı için halka açık yerlerde zaman zaman bir cafede zaman zaman da kahvehanelerde izliyorum. Bu şekilde futbolun insanlarımıza etkisini rahatlıkta inceleyebiliyorum.

Bu incelemelerimden sonra ülke futbolumuzun halkımızı çok gerdiğini ve sinirlendirdiğin apaçık gördüm. Maç başında benle çok sakin bir şekilde konuşan bir insan maç bitiminde arkadaşına iyi akşamlar derken bile ağzından alevler çıkacak zannediyorsunuz. Bu gerilmeleri tetikleyen iki etmen var bana göre. Biri futbolcular ikincisi de hakemlerimiz.

Eğer futbolu seyir zevki açısından izliyorsanız ve güzel hareketlerden hücum futbolundan zevk alıyorsunuz Türkiye Ligi maçlarını hiç izlememelisiniz. Çünkü seyir zevki açısından çok düşük seviyede giden ligimizi her hafta Barcelona’ nın maçına tercih eden çok futbolsever tanıyorum. Bu kararlarında haksızda değiller hani. Çünkü futbolumuzda artık eskisi kadar yetenekli oyuncular göremiyoruz. Dünya Kupası’ ndan bu zamana kadar hala Hasan Şaş’ ı tartıştığımıza göre Arda gibi Tuncay gibi Burak gibi oyuncuları önümüzdeki 10 sene boyunca konuşacağız gibi geliyor. Onları gölgede bırakacak yetenekte yeni oyuncuları futbolumuza kazandıramıyoruz. Bu yüzden de seyir zevki için maçları izlemeye gelen insanlar, sadece koşan, mücadele, eden, rakibin iyi oyuncusunu futboldan soğutan, sahadan silen, hücum varyasyonları yapmasını engelleyen tabiri caizse yetenek fakiri oyuncuları izleyince ayar oluyor. Adam 10 numara izlemeye geliyor ama aslında stoper olması gereken 9 tane oyuncu bir de kaleci izliyor. Futbolcuların halkımızı germesinin bir diğer nedeni de yaptıkları aldatmacalar, rakip takımların oyuncularına yaptıkları yanlış hareketler. Örneğin çok sakin bir şekilde evden çıkan adam en ufak darbede üç takla atıp boğazını yırtarak bağırarak hakemden faul isteyen oyuncuyu gördüğünde sinirleri zıplıyor. Dalyan gibi oyuncular bir faul almak için balerin gibi kendilerini yere atınca önce bir ‘kalıbından utan’ lafı geliyor ardından sadece yanlarındaki kişinin duyacağı desibelde okkalı bir küfür sunuyorlar. İkinci olarak oyuncuların germe sebebi de rakip takım oyuncularına yaptıkları yanlış hareketler. Türk örf ve adetlerine göre büyüklere saygı en önemli yazılmamış kurallardan biridir ama futbol sahalarında bu kuralın hiçe sayıldığını görebiliriz. Çünkü bazı oyuncular yaşça kendilerinden oldukça büyük oyunculara bile saha içerisinde sülalesine kadar dayanan küfürler edebiliyorlar. Tamam bunu maç sırasındaki heyecana, adrenaline bağlayabiliriz ama maçtan birkaç gün sonra terbiyesizlik yaptıkları için bir özür bile dilemiyorlar. Ben 2001 yılında Kadıköy’ de kendisinin yıllarca kaptanlığını yaptığı Bülent Korkmaz’ a yaptıklarını uzun bir dönem unutamayacağım.

Gelelim ikinci ana gerilim sebebine. Cuma gününden başlayıp Pazartesi gününe kadar süren hakem eleştirilerindeki gibi bir eleştiri yapabilir miyim bilmiyorum. Ben bu işe farklı bir açıdan bakıyorum. Bu gerilimde hakemlerin bana göre hiçbir suçu yok. Nasıl diyebilirsiniz. Paragrafın başında da söylediğim gibi 4 gün boyunca bir kurum sürekli eleştirilirse insanlarda normal olarak hakem camiasına karşı bir antipati besleyebiliyorlar. Her hafta sonu bir maçı canlı izlediğim için artık hakemlerin ağırlığını da anlayabiliyorum. Çünkü insanlar en ufak hatada bile onlara küfür demetlerinden en ağırlarını seçip yolluyorlar. Bana göre artık içi boş hakem forması bile göstersek insanlarımız küfür etmeye başlayacaklar.

Bu yazıyı yazmaktaki amacım son dönemlerdeki duygularımı ve gözlemleri size aktarmak istememdi. İnşallah sizi sıkmamışımdır ve okunası zevkli bir yazı ortaya çıkarmışımdır.

Bol hücum futbollu günler dilerim.

Hiç yorum yok: