Futbol dünyasında klişedir bu bazı kişiler ne kadar başarılar elde etseler de yaranamazlar. Bu yazımızda da bu tip insanlardan aklımıza gelen birkaçını sizlere aktaralım.
1-)Frank Rijkaard-Barcelona:
Ülkemizde genel olarak Rüştü yerine Victor Valdez’e şans verdiği için sevilmeyen İspanya’da da her mağlubiyetin ardından adına teneke çalınan Rijkaard harika futbolculuğunun yanına bir de iyi bir teknik adamlık kariyeri eklemektedir aslında. Tamam bazı konularda eksikliği yanlışlığı vardır biraz şansı da vardır aslında iyi oyuncularla çalışmak ve başında Cruyff olması gibi ama nedense bir türlü yaranamamıştır hep kötü antrenör hep yetersiz bir çalıştırıcı olarak görülür.
2-)Sven Goran Eriksson-İngiltere Milli Takımı:
Çok şaşalı kulüp kariyerinden sonra bir anda İngiltere Milli takımının başına geçer Sven Goran ve bu takımı 2 kez dünya kupası finallerine bir kez de Avrupa Kupasına götürür bu turnuvaların tümünde gruplardan çıkar ve eleme turlarında sürekli mağlup olur. Ancak bu üç mağlubiyetin ikisini penaltılarla yaşarken birinde de o zaman yeni parlayan Ronaldinho’nun dengesiz şutuna Seaman’ın daha dengesiz bir çıkışla karşılık vermesi sonucu alır. Bazı gazetecilerinde oyununa kurban giden Sven Goran Eriksson görevi bırakır. Kendisine yapmadığını bırakan İngilizler de belalarını ne idüğü belirsiz McClaren ile bulurlar. Sven ne kadar bu süre zarfından İngiltere’ye kupa kazandıramasa da çok başarısız sayılmamalıdır bence.
3-)Hector Raul Cuper-Inter,Valencia,Mallorca:
Kendisinin asıl problemi dünyanın en bahtsız insanlarından biri olmasıdır bana göre. Aşırı defansif bir taktik uygulaması oyun disiplinine önem vermesi onun temel özellikleridir. Ancak finaller de kaybetme huyu onu bir efsane olmaktan uzaklaştırmıştır. Kim bilir belki finalleri kazansaydı dünyanın en büyük T. D olacaktı. Mallorca ile UEFA finalini Lazio’ya Copa Del Rey finalini Barcelona’ya. Valencia da CL finalini Real ve Bayern’e kaybetmesi,bir ara İtalya’ya gidip Inter ile son maçta Scudetto’yu Lazio’ya kaybederek Juventus’a hediye etmesi ve sonra CL’ de yarı finalde ezeli ebedi düşmanı Milan’a kaybetmesi kendisi için düşüşün başlangıcı olmuştur sonra da Cuper bir daha hangi dalı tuttuysa kurutmuştur. Herkes kendisinin son dakikada kaybettiği kupaları sayarken finale gelirken elde ettiği başarılar hep bir kalemde silinmiştir.
4-)Carlo Ancelotti-Milan:
Rüştü Valdez olayının bir değişiğine aktör olması sebebiyle ülkemizde negatif görüş toplayan Ancelotti de yaranamayalar grubunun ilk sıralarında ne yazık ki. Herkes onu 3-0 dan verdiği CL kupasıyla bir türlü Serie A’da başarılı olamamasıyla ve genç oyuncuları kullanmamsıyla eleştirir durur. Ama hiç kimse kendisinin sahip olduğu 2 CL kupasından dede olmuş kadroyla son beş yılda Şampiyonlar Liginde 3 final 1 yarıfinal 2 kupa yapmasından bahsetmez. Arada almış olduğu bir İtalya Ligi zaferi ise zaten unutulmuştur. Kendisi her zaman başarısız bir antrenör olarak görülür. Sadece biz de değil tüm dünyada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder