Premier Lig bütün heyecanıyla devam ederken hem üst sıralar hem de alt sıralar için bu seneki mücadele geçen senekinden daha çetin geçecek gibi gözüküyor. Bu durumun en önemli sebebi olarak lige yeni çıkan takımların geçen senekilere oranla daha iyi takımlar kurmalarını gösterebiliriz ve hakikaten de baktığımızda beşinci olan Aston Villa ve sonuncu olan W.B.A’in arasında sadece dokuz puan fark var.
Lige yeni çıkan takımların en azından şu ana kadar başarılı olmalarındaki temel sebep, başındaki menajerlerin başarıyı elde etmiş kadro iskeletini çok bozmamaya çalışmalarından kaynaklanıyor. Gerçi Hull City bu takımların arasından sıyrılıyor biraz ancak onların da yaptıkları Geovanni, Boateng ve Cousin transferleri hakikaten çok yerinde. Özellikle Geovanni transferi Phil Brown’un tam bir fırsat avcısı olduğunu gösterir nitelikte. Geovanni geçen sene Manchester City’ye Sven Goran Eriksson tarafından getirilmiş ama ilk 11e adını bir türlü yazdıramamıştı. Yine de oynadığı maçlarda yeteneğini sergilemiş ve ismini özellikle alt sıra ekiplerinin transfer listesine yazdırmıştı.
Başka önemli bir nokta da Stoke City ve W.B.A’in kalelerini ligin önemli kalecilerinden olan Thomas Sorensen ve Scott Carson’a emanet etmiş olmaları. Şu ana kadar bu ikili de takımları için çok iyi performans sergilemiş durumdalar. Her ne kadar çok çekişmeli geçecek gözükse de ben Stoke City ve W.B.A’in düşeceğini tahmin ediyorum. Yine de taçtan attıkları gollerle de olsa (Rory Delap’ın bu seneki tüm Stoke City maçlarında 6 taç asisti var) iki takımın da lige geçen seneki Derby County’den daha fazla renk ve heyecan getirecekleri kesin.
Şampiyonluk mücadelesine gelecek olursak yine orada da sezonun son maçına kadar sürebileceğini düşündüğüm bir çekişme olacak gibi. Özellikle Liverpool’un Robbie Keane transferini Benitez’in şampiyonluğu istediği bir hamle olarak görüyorum. Hatta Gareth Barry’yi de kadroya alsa benim gözümde şampiyonluğun en büyük adayı olurdu Liverpool. Agger’in dönüşü, Arbeloa’nın ve Aurelio’nun uyum sağlaması, Alonso ve Mascherano’nun da oynadıkları zaman göz kamaştırmaları ve Kuyt’un parmak ısırtan performansı Liverpool’u şu ana kadar zirveye ortak etmiş durumda. Torres’in dönüşüyle birlikte daha da güçlü olacaklar ve Gerrard kaptanlığında ilk kez bu kadar ciddi bir şampiyonluk havasına girecekler. Yine de Chelsea ve Manchester’ı unutmamak lazım. Lampard’ın kariyerinin son beş senesini Chelsea’de geçirecek olması ve geçen seneki ayrılıp ayrılmama kararsızlığından kurtulması “The Machine”in hem şampiyonlar liginde hem de ligde fırtına gibi eseceğinin bir göstergesiydi benim için ve şu ana kadar göstermiş olduğu muhteşem performansı da bunu doğruluyor. Ayrıca Anelka’nın da özellikle son haftalarda göstermiş olduğu performanslar da yıllardır beklenen büyük patlamayı göstereceği şeklinde yorumlanabilir. Bosingwa ve Deco transferleri, sakatlıklarından çıkmalarıyla takımlarına büyük katkı sağlayacaklarını düşündüğüm Essien, Ballack ve Drogba gibi oyuncularla da Chelsea hakikaten şampiyonluğun en önemli favorilerinden.
Manchester United içinse Berbatov transferiyle beraber yine şampiyonluğun en büyük adayı olacağını söylemiştim ama bu sefer hakikaten karşısında kendisini çok zorlayacak iki güçlü rakip var ve bu yüzden çok zevkli bir şampiyonluk mücadelesi izleyeceğimizi düşünüyorum. Arsenal’i bu kadroya eklememeyi düşündüm çünkü ortasahada bariz bir defansif orta saha eksikliği var ve Denilson bu açığı kapatacak özellikte ve deneyimde bir oyuncu değil. Fabregas’ın performansındaki düşüşün en büyük nedeni yanında Flamini gibi defansif özellikleri iyi olan ve Fabregas’ın orta sahadaki yükünü hafifleten bir oyuncu olmamasından kaynaklanıyor. Adebayor, Van persie ve Nasri’nin performansları her ne kadar iyi olursa olsun defansif sıkıntıları bulunan Arsenal’in bu üçlüyü zorlayabileceğini tahmin etmiyorum. Ancak ve ancak bu üçlüyü sıkı bir şekilde takip edeceklerinden şüphem yok ama Arsenal’in onlara yetişebileceğini, yetişse bile orada çok durabileceğini sanmıyorum. Orta sıra takımlarını içeren kapsamlı bir yazıyı yakında yazacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder