Her yeni gün yeni bir hikaye çıkıyor. Olimpiyatlara hazırlanan kızdan, babaannesinin öldüğünü saklamaktan tut, ampute atlete kadar film olsa "hadi len" denecek bir dünya konu var. En son dün Felix Sanchez 400m engelliyi kazanınca babaannesinin fotoğrafını çıkardı öptü, ağladı falan.
Madalya alan da ağlıyor, ağlamayan da. 100m finalinden sonra dopingten dönüp bronz alan Gatlin de ağladı, saniyenin yüzde biri gerisinden gelip madalya alamayan büyük sakatlıklardan sonra buraya gelen Tyson Gay de.
2 sene önce "Roger gibi ağlayabilirim ama onun gibi oynayamam" diyen müzmin dördüncü Murray, aynı sahada Wimbledon finalinde Federer'e kaybettikten 3 hafta sonra bu kez olimpiyatta rövanşı aldı.
Olimpiyat rekortmeni Liu Xiang'ın Pekin'den sonra Londra'da da sakatlanması buna rağmen tek ayakla yarışmayı tamamlaması gene ayrı bir hikaye.
400m şampiyonu Kirani James'in yarı finali kazandıktan sonra ilk iş olarak Oscar Pistorius ile isimlik değişmesi not düşülmesi gerekenlerden.
Sanki ömrü boyunca geçilmeyeceğini düşündüğüm Isinbaeva bile geçildi. Havanın ve rüzgarın azizliği diyelim.
Peki bizim payımıza ne düştü? Rıza bronz madalyamızı aldı ve TRT spikerinin deyimi ile "devletimizin itibarı arttı"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder