İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

4.05.2015

Ravenna - Verona

Yaklaşık 1 saatlik tren yolculuğunun ardından Bologna’dan Ravenna’ya vardığımızda hava artık iyice kararmış ve soğumuş vaziyette. Ravenna çok daha ufak bir şehir olduğu için hem konaklama hem de yemek daha ucuz. Ama  ufak olduğu için de birçok restaurant açılmamış durumda.
Ertesi sabah erkenden uyanıp Ravenna’nın sokaklarını arşınlamaya başlıyoruz. 402 yılında Milano, Vizigotlar tarafından işgal edilince çevresi dağlık ve bataklık, savunması kolay olur öngörüsüyle Batı Roma İmparatorluğu’nun başkenti bu ufak şehre taşınıyor. Yine de 476’da bu defa Ostragotlar bu şehri işgal ediyor. 50 yıl sonrasında ise Bizanslılar şehri geri alıyorlar. İşte bu 150 yıllık süreçte Batı Romalılar, Ostragotlar ve Bizanslılar tarafından inşa edilen 8 tane abide bugün UNESCO dünya mirası korumasında.  Bunlardan bir iki tanesi ücretsiz. Diğerlerini de alınan tek bir bilet ile geziyoruz.  Nasıl ki kiliseler camiye çevriliyorsa, burada da görebileceğiniz üzere hamamları, vaftizhanelere çevirmişler.

Şehirde görülmesi gereken yerlerin hemen hepsi birbirine yakın, yürüme mesafesindeler. Sabah erken olduğu için kalabalık da olmadığından yaklaşık 3 saatte gezilmesi gereken yerleri tamamlıyoruz ve öğlen treni ile Verona’ya doğru yola çıkıyoruz.

Verona bu gezdiğimiz iki şehre göre çok daha turistik, hatta klasik İtalya tur güzargahında olduğu için zaten genelde uğranılan bir şehir. Bugün halen daha birçok Avrupa şehrine tren seferi olan Verona, Roma döneminde de geçiş yolları üzerinde olduğu için fazlasıyla gelişmiş ve yatırım yapılmış, sonrasında da bunları güzel bir şekilde korumayı başarmış bir şehir. Bu sebeple bir iki anıt ile değil, şehir komple UNESCO koruması altına alınmış. Tren istasyonu da bu yüzden tam şehrin merkezinde yer almıyor. Daha tren istasyonundayken 15 euro verip Verona Card almak bu açıdan oldukça mantıklı. Böylelikle hem bütün görülüp gezilmesi gereken yerlere giriş hakkı elde ediyourz hem de şehir içi ulaşımı kullanabiliyoruz.

Yaklaşık 10 dakikalık bir otobüs yolculuğu sonrası şehre vardık. Eşyaları bırakır bırakmaz kendimizi sokaklara attık. Bir kış günü olmasına karşılık dediğim gibi Verona turistik bir şehir ve bu sayede turistik alanlar akşam 7’e kadar açık.
Gezmeye Piazza Erbe’den başlıyoruz. Burası Roma döneminde forum işlevindeymiş. Halen daha turistik incik boncukların satıldığı tezgahlar kuruluyor. Meydanda üzerinde saatin bulunduğu, Verona’nın en yüksek kulesi olan Lamberti kulesi yer alıyor. İsteyen 238 basamak çıkarak tırmanabilir. Biz pas geçiyoruz.

Meydanında devamındaki Via Mazzin şehrin alışveriş caddesi. Armani’den Gucci’ye İtalya’nın bütün önemli markalarının mağazaları sağlı sollu sıralanıyor. Bu popüler caddede yürümek ise Zincirlikuyu’dan metrobüse binmeye benziyor. 

Caddenin sonu Piazza Bra’ya çıkıyor. Her turistik meydan gibi burası da tamamen turistik restoranlar ile çevrelenmiş. Ancak meydanın esas assolisti ise Verona Arena’sına ait. 30 (yazıyla otuz) yılında inşa edilan arena bugün halen daha asli görevi olan eğelence merkezi olarak işlev görmeye devam ediyor ve her yaz operalarda 500 bin kişiyi ağırlıyor.

Günü sonlandırmadan önce nehir kenarındaki Castelvecchio’ya gidiyoruz. Burası 14. Yüzyılda yapılmış bir kale. Kalenin ana binası şu anda müze olarak kullanılıyor. İçinde pek bir şey yok. Eğer Verona Card’ınız yoksa para vermeye değmez. En nihayetinde bir trattoria’da geceyi sonlandırıyoruz.

Ertesi sabah ilk işimiz Jülyet’in evine misafirliğe gitmek oluyor. Shakespeare’in Romeo ve Jülyet’i Verona’da geçiyor ve 1968 yılında çekilen filmde kullanılan ev bugün, aynen bizim Arap turistlere yaptığımız dizilerin çekildiği konak turlarında olduğu gibi, turistik amaçlı kullanlıyor. Şu yanda gördüğünüz de Jülyet’in “Romeo, Romeo nerdesin Romeo?” diye seslendiği balkon.


Şehrin kuzeyinde yine Verona Card ile girilebilecek, çok güzel dekore edilmiş iki katedral ve köprünün hemen karşısında Roma tiyatrosu bulunuyor. Buraları da kısaca gezdikten sonra esas noktaya, trenle 1 saat mesafedeki Venedik’e doğru yola çıkıyoruz.

Hiç yorum yok: