Almanya’nın başkenti Berlin’in güçlü takımı Hertha Berlin Almanya’da daha önce görmediğimiz bir adım atmaya hazırlanıyor. Yakın bir tarihte kurulması beklenen Türk Alman Fan Kulüp bence çok önemli bir adım. Başkentte olması da ayrı bir önem taşıyor tabi.
Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi çözülmeyi bekleyen hatta çözülmesi imkansız görülen birçok sorunun futboldaki paraleli çoktan çözülmüş veya paralellerine göre daha çok ilerleme göstermiş olabiliyor. 40 yıl önce İkinci Dünya Savaşı sonrası işgücüne ihtiyacı olan Almanya, işe ihtiyacı olan Türk işçilerine kapısını açmıştı. Bugün Almanya’daki Türk nüfusu iki milyonu aşkın. Günümüzde Türkçe konuşamayan göçmen torunları da bu nüfusun içinde. Özellikle aşırı milliyetçi çevreler bu büyük Türk nüfusu kendilerinden biri olarak kabullenmese de bu grup politika dahil Almanya’da birçok işte çalışmakta kendi işlerini açmakta ve diğer Almanlardan??? hiçbir farkları olmadan yaşamaktalar.
Yine de “entegrasyon” tam olarak sağlanmış değil. Aynı işte çalışsalar da, aynı amaca hizmet etseler de birçok kurumda kendilerini bir saymamakta direten(iki taraftan da) kısımlar var. 6 Aralık Pazartesi günü www.bundesliga.dedeki (Bundesliga’nın resmi sitesi) haberde Berlin’de bu ortak Fan Kulüp’ün kurulduğunu okudum. Stadyuma gittiklerinde aynı şarkıyı söyleyen, aynı golle sevinen bir grubun içinde sadece bir pasaport farkı önemsiz ve etkisiz kılınıyor bu atılımla ve zaten öyle de olmalı. Başlıkta dediğim gibi kendi kendime “Was ist los?”(neler oluyor) sorusunu sordum. Bunun Almanya’da ilk olması gerçekten önemli ve bir yandan da geç değil mi sorusunu sormaya itiyor. (Kanun dışı İslam Örgütleri’nin yediği haltların iki milyonluk bir nüfusa mal edildiği bir ortamda bu soruyu cevaplamak biraz zor tabi.) Geç tabi ama olmuş önemli olan bu. İlk olarak Hertha Berlin kulübünü kutlamak lazım. Sene başında Yıldıray’ı transfer ederek Türk nüfusu stada çekme çabalarını böyle güzel bir kurumla süslemeleri gerçekten takdire layık. Devre arasında da İlhan katılırsa sanıyorum hem oradaki Türk nüfus hem de bizler Almanya liginde Hertha Berlin’i destekliyor olabiliriz.
Olaya “kültürel entegrasyon” taraftarı olarak baktığımızda kültür çatışmalarına ılımlı ve birleşimci bir yaklaşım olarak niteleyip takdir ediyorum. Bir de kulüp yöneticiliği açısından bakıyorum ve bir kez daha takdir etmem gerektiğini düşünüyorum. İki milyon nüfuslu bir topluluktan (çoğu Berlin’de) bahsediyoruz ve bu büyük bir seyirci potansiyeli demek. Yıldıray’ın takımda olması, İlhan’ın katılacak olması ve bu fan kulübün kurulacak olması bilet satışı ve merchandising açsından Hertha Berlin bütçesine de katkıda bulunacaktır. Türk futbol seyircisinin ne kadar sadık olduğunu ben tartışmam bile. Tabi oradaki nüfusun ne kadar Türk olduğu tartışılır ama yine de ben onları Türk-Alman sentezi olarak görüyorum. Hele bir maç hatırlıyorum ki Almanya’da yaşayan Türk taraftarının sadakatini bana kanıtlar sahneler içeriyor. 1999-2000 sezonu UEFA 3.Tur ilk maçı Dortmund-Galatasaray…
Hem kulüp yöneticiliği açısından hem de milyonların takip ettiği bir sporun sosyal bir görevi de olduğunu hatırlatmaları açısından Hertha Berlin’i kutluyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder