1985 yılının sıcak bir mayıs ayında gelişmişti ilk işleyeceğimiz olaylar. Şimdiki Şampiyonlar Ligi’nin karşılığı olan Şampiyon Kulüpler Kupasında final oynanıyordu adres ise Belçika’nın başkenti Brüksel’deki Heysel stadı idi.
Bir yanda o yılların efsanesi inanılmaz takımı Liverpool vardı. Kadrosunda enteresan işler yapan kaleci Grobbelar efsanevi oyuncu Dalglish ve inanılmaz golcü İan Rush gibi önemli oyuncuları bulunduran takım çeyrek finalde Austria Wien’i yarı finalde Yunan ekibi Panatinaikos’u rahatlıkla geçen takım finalde İtalyanların karşısına dikildi.
Liverpool’un rakibi ise o yıllarda fırtına gibi esip İtalya’da alınmadık kupa bırakmayan Juventus’tu. Bianconeriler o yıl çeyrek finalde Sparta Prag’ı kolaylıkla geçtikten sonra zorlu Bordeaux’u da zorlanarak geçmiş finalde Liverpool’a rakip olmuşlardı. O yıllarda da çok zengin bir kadroya sahip olan Juventus’ta da yıldızlar çoktu. Tabii ki içlerinden bir tanesi farklıydı o da Platini idi. T.D ise hepimizin hala tanıdığı Giovanni Trapattoni
Maç günü gelip çattığında saha dışında İngiliz ve İtalyan taraftarlar arasında çok şiddetli kavgalar yaşanmaktaydı. Özellikle alkolü fazla kaçıran İngiliz taraftarlar ortalığı birbirine katmaktaydılar. Öyle ki İngilizler Brüksel sokaklarında gördükleri her İtalyan’a saldırıp sokakları karıştırmıştı. Dışarıda bunlar olup biterken Belçika polisi olanlara önem vermemekte ve stad içi güvenliği fazla önemsememekteydi. Bu yüzden Futbol tarihinin en kanlı günlerinden biri oldu 29 Mayıs 1985 tarihi.
Taraftarlar stada girdikten sonra İngiliz holiganlar iki takım taraftarı arasında barikat olmaması sebebiyle İtalyanlara saldırmaya başladılar. İtalyanlarda karşılık vermeye çalışıyorlardı. Bu hengâme sırasında oluşan izdiham sırasında oradaki bir duvarın çökmesi facianın yaşanmasına sebep oldu. Duvarın da yıkılmasıyla beraber pek çoğu İtalyan olan pek çok taraftar can verdi.
Bu hengâme ve olaylardan pek fazla haberi olmayan oyuncuların sahaya çıkması ile maç başladı. Oyunculara söylenen şey ufak bir tartışma olduğu can kaybı olmadığı idi. Ama bazı oyuncular yine de oynamayı reddetse de UEFA mercilerin girişimleriyle maç başladı. Maçta pek tat tuz yoktu. İlk yarı golsüz geçti. İkinci yarının 11 maçın 56, dakikasında Juventuslu Boniek’in düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Platini gole çevirmiş maçı Juventus 1–0 kazanmıştır. Ancak penaltı pozisyonunda topun ceza sahası dışında olduğu görülse de Liverpoollu oyuncular tribündeki yaşanan hengâmenin utancı ile pozisyona itiraz edememiştir.
Maçtan sonra holigan İngilizlere cezayı UEFA değil kendi hükümetleri vermiştir. Futbol Federasyonunun kararıyla İngiliz kulüpleri 5’er yıl Avrupa müsabakalarına katılamamıştır. Bu ceza ana aktör Liverpool’a 6yıl olarak uygulanmıştır. Cezayı yeterli gören UEFA başka bir ceza verme gereği duymamıştır.
Bu maçtan sonra Heysel stadının bir kısmı yıkılıp yeniden yapılmış stadın ismi de King Baudouin olarak değiştirilmiştir. Stad da ölen 39 kişi holiganizmin şanssız kurbanlarının arasına katılmıştır. Ancak bu olay sonrası Avrupa kupaları organizasyonlarında başka büyük bir olay yaşanmamıştır. Akıllanmayan Britanyalılara tarih bir kez daha ders verecektir. Bu ders daha acı olacaktır. Bkz: Hillsborough Faciası
Maçın kadroları ile yazımı bitirmek istiyorum bu köşedeki bir dahaki yazım Hillsborough faciası.
Juventus T.D. Trapattoni
Tacconi, Favero, Cabrini, Brio, Scirea, Bonini, Platini, Tardelli ,
Briaschi (Prandelli), Rossi (Vignola) ,Boniek
Liverpool T.D: Fagan
Grobbelaar; Neal, Belgin, Lawrenson , (Gillespie) Hansen ,
Nicol, Dalglish, Whelan, Wark, Rush, Walsh (Johnson)
Maçın Hakemi İsviçreli Andre Diana
Bir dahaki yazıma kadar herkese saygı sevgi futbol
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder