İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

14.09.2008

İngiltere'de Şampiyonluk Mücadelesine Bakış

İngiltere Premier Ligi'nde her sezon aynı soruyu sorarak başlarız ve her sezon da cevap bölümünde dört şık yer alır: Arsenal, Chelsea, Liverpool, Manchester United kim şampiyon olacak?
        
1992'de kurulan Premier Lig'de dört büyükler arasında Liverpool hiç şampiyon olamazken, dört büyükler dışından Blackburn Rovers 1994/95 sezonunda şampiyon olmayı başarmıştı. Man Utd sekiz, Arsenal dört, Chelsea ise iki şampiyonluk almayı başardı. Geçen sezonun başında Chelsea'nin teknik direktörü olan Jose Mourinho'ya göre Tottenham da şampiyonluk yarışının içinde yer alıyordu ama Tottenham için sezon hiç öyle gitmedi.
        
İngiltere'de alttan gelen takımlar yukarıdakileri tedirgin etse de, arada müthiş bir uçurum olduğunu söyleyebiliriz. Son yılların en atılımcı takımı olan Manchester City, sonunda Arap sermayesinin oldu ve Robinho bombasını patlatarak gözdağı verdiler. Elano-Jo-Robinho üçlüsünün önemli işler yapacağı tahmin edilse de bu takımın zirveyi tehdidi zor gözüküyor. Everton da son yıllarda kadro istikrarına ve başarı istikrarına sahip ama 2004/05'deki dördüncülük bile zorla geldi ve yukarıyı aşamıyorlar. Tottenham'ı da unutmayalım tabii...
        
Olağandışı işler olmazsa şampiyon dört büyükten biri olacak, bu dört takımı tek tek inceleyelim...
        
Son iki sezonun şampiyonu olan ve geçen sezon Şampiyonlar Ligi'ni de kazanan Manchester United sezona bomba transfer yapmadan giriyordu ki, son anda kulüp tarihinin en yüksek bonservis bedeliyle Tottenham'dan forvet Dimitar Berbatov'u transfer ettiler. Giggs-Scholes-Gary Neville üçlüsüyle tecrübe dengesini sağlayan Manchester United, Anderson, Rooney, Cristiano Ronaldo, Tevez gibi dünyanın en yetenekli futbolcularından birkaçına da sahip. Burada, Ronaldo konusuna bir parantez açmak istiyorum. Transfer dönemi boyunca adı Real Madrid'le anılan Cristiano Ronaldo son olarak Real Madrid'i istediğini söylemişti ve ''Ben köleyim.'' açıklamasında bulunmuştu. Bu açıklamadan sonra bile kendisini satmayan ve arka çıkan Sir Alex Ferguson'un kariyerinin sonlarında kendisine yakışmayan bir davranışta bulunduğuna inanıyorum. Malum, 2006 Dünya Kupası sonrasında da aynı şeyler yaşanmıştı ve Sir Alex Ronaldo'ya sahip çıkmıştı. Bu sefer ise Ronaldo'nun terbiye sınırlarını aştığını düşünüyorum ve Ronaldo haricinde Man Utd takımına da antipatiyle bakmama neden oluyor...
        
Son iki sezonun ikincisi Chelsea'ye göz atalım. Geçen sezonun müzmin ikincisi Chelsea, Premier Lig'i ve Şampiyonlar Ligi'ni Man Utd'ye; Lig Kupası'nı da Tottenham'a kaybetmişti. Bu sezona yeni teknik direktörleri Luis Felipe Scolari ile başladılar. Chelsea sezona önemli transferlerle girdi. Savunmanın sağına Bosingwa'yı, orta alanın önüne de Deco'yu transfer eden Chelsea nereden bakarsanız bakın Avrupa'nın en iyi kadrolarından birine sahip durumda. Sadece forvete bir takviye olsa daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Sakatlık sorunu yaşanmazsa bu sezon Premier Lig'i tekrar domine edebileceklerini düşünüyorum. Cole-Terry-Carvalho-Bosingwa dörtlüsü önünde Essien, ortada Ballack-Lampard, önlerinde Deco ve ileride Drogba ile Joe Cole-Salomon Kalou-Nicolas Anelka'dan birisi. Kalede de dünyanın en iyi üç kalecisinden biri olan Petr Cech. Şampiyon olmaya çok yakın bir kadro...
        
Son iki sezonda bu ikilinin arkasında yer alan Liverpool-Arsenal ikilisine de kısaca göz atalım...
        
Liverpool'da taraftarın sabrı taşmak üzere. 1990'dan beri şampiyon olamayan takımda teknik direktör Rafa Benitez her sezonun başında duyduğumuz ''Çalıştığım en iyi kadro'' açıklamasını yaptı. Bu sezonki transferlere bakarsak Robbie Keane dışında hiçbiri dünya çapında üne sahip olan futbolcular değil. Liverpool'un bu sezonki başarısında etki edecek isimler ise bu sezon gelenlerden çok geçen sezon gelenler. Fernando Torres, Lucas, Ryan Babel ve Yossi Benayoun; Gerrard-Mascherano-Kuyt-Xabi Alonso desteğiyle Liverpool'u başarıya götürebilir. Yine de, Man Utd-Chelsea'nin birkaç adım gerisinde kalan bir kadro...
        
Arsenal sezona Flamini ve Hleb kayıplarıyla başladı. Marsilya'dan geleceğin en büyük yıldızlarından biri olan Samir Nasri'yi transfer ettiler. Yine genç bir yıldız olan Aaron Ramsey ve son olarak da tecrübeli Mikael Silvestre transfer edildi. Fabregas'ın önderliğindeki Arsenal'in geçen sezonki gibi heyecan verici futboluyla belki bir süre zirveye çıkabileceğini ve Şampiyonlar Ligi'nde göze batabileceğini düşünüyorum ama şampiyonluk için şansının düşük olduğuna inanıyorum...
        
Son olarak yüzde verecek olursam; Chelsea %50, Man Utd %40, Liverpool %5 ve Arsenal %5 ihtimalle şampiyon olurlar...

Hiç yorum yok: