Belçika Ligi nde geride kalan 9 haftada beklenmeyen
inişler-çıkışlar,kısacası her sene olduğu gibi sürprizler yaşandı...2.Lig
den bu sene yükselen Zulte-Waregem,Westerlo müthiş performanslarıyla
zirveyi zorlamaya başladılar. Peki hayal kırıklığı yaratan ekipler olmadı
mı??? Tabi ki oldu...Club Brugge,Genk kalan 9 haftada en büyük hayal
kırıklığ oluşturan ekiplerdi...
Neyse bunlara yazımın ilerleyen bölümlerinde değineceğim ilk başta sizere 9
haftadaki puan durumunu vermek istiyorum...
Takım O G B Y A Ye Av P
1 Standard (STA) 9 7 1 1 20 10 10 22
2 Anderlecht (AND 9 6 3 0 26 7 19 21
3 Westerlo (WES) 9 6 2 1 14 3 11 20
4 Zulte-Waregem 9 5 2 2 18 12 6 17
5 AA Gent (GNT) 9 4 3 2 12 10 2 15
6 Club Brugge(BRU 9 4 3 2 11 9 2 15
7 Racing Genk 9 3 5 1 16 13 3 14
8 Lokeren (LOK) 8 4 1 3 9 10 -1 13
9 Charleroi (CHA) 9 2 6 1 10 8 2 12
10 Beveren (BEV) 9 3 1 5 11 13 -2 10
11 FC Brussels 9 2 4 3 11 11 0 10
12 Sint-Truiden 9 3 0 6 5 11 -6 9
13 Lierse (LIE) 8 1 5 2 5 9 -4 8
14 Roeselare 9 2 2 5 9 13 -4 8
15 Cercle Brugge 9 2 1 6 7 15 -8 7
16 Moeskroen 9 2 0 7 6 16 -10 6
17 G. Beerschot 9 1 3 5 9 17 -8 6
18 La Louviere 9 0 4 5 7 19 -12 4
Standard:
Genelde lige kötü başlayan Standard bu sene işi baştan sıkı tuttu.Ligin ilk
9 haftalarında 2002-2003 senesinde 6,2003-2004 senesinde 16,2004-2005
senesinde 15 puanla başlayan Standard bu sene ilk 9 haftada 22 puan
toplayarak tavan yaptı diyebilirz.Geçen sezona nazaran daha mütevazi bir
kadroyla lige başlayan Standard buna rağmen beklenilenden üst bir performans
sergiledi.Defansın önemli ismi Dragutinovic'i Sevilla'ya,Belçika'nın en iyi
golcülerinden Sambegou Bangoura'yı da Stoke veren Standard.Geçen sezon az
şans tanınan isimleri kadroya sokarak şuan özellikle Bangoura nın yokluğunu
aramadı.21 yaşındaki Kongo'lu Tchite beklenenin çok üstünde bir performans
sergileyerek Jupiler Lig de 9 golle şuan ligin en golcü ismi durumunda.Geçen
sene Jestrovic in 18 golle gol kralı olduğu aklıma gelince bu sene Tchite
gol krallığında en fazla adı geçen isim olacaktır diye düşünüyorum.
Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda Standard 2003-2004 sezonun kadrosundan
Carini,Emile Mpenza,Önder Turacı,Gonzalo Sorondo,Joseph Enakarhire gibi çok
önemli isimleri kaybetmesine rağmen 2004-2005 sezonuna daha da kaliteli
transferler yaparak o oyuncuların yerini akıllıca doldurdu.Carini nin yerine
tecrübeli Runje,defansa Lyon'da da kaptanlık yapmış isim Deflandre ve
Ekkoto,orta alana dünyaca ünlü orta alan oyuncusu Sergio
Conceiçao,Geraerts,bizlerinde yakından tanıdığı Milan Rapaic,forvete
Wamberto-Souza Campos gibi oldukça kaliteli isimler katarak şampiyonluk
yarışında biz de varız dediler..Ama 2003-2004 sezonundaki gibi yine 3.lükle
yetindiler.Aslında geçen sezon dönüm maçı olan Anderlecht maçında 90.
dakikada Thinen'den o golü yemeselerdi belkide Belçika'yı Anderlecht yerine
Standard takımı Şampiyonlar Ligi'nde temsil edecekti...Geçmişte yapılan
hatalardan iyi ders olacaklar ki bu sezon elindeki çekirdek kadroyu korumaya
çalıştılar.2003-2004 sezonunun yıldızlarından Portekizli Morreira'yı tekrar
kazandılar.Savunmadaki en önemli isim Dragutinovic'in sezona yeni
başlamışken gitmesi nedeniyle bir boşluk yaşasalarda.Beda ve Sarr ile bu
boşluğu kapatabileceklerini gösterdiler.Ara transferde kaliteli bir defans
oyuncusuyla bu ligin tozunu daha da attırabilirler...Yine sezon başında orta
alanda Rapaic gibi çok önemli ismin yaşadığı sorunlar yüzünden
gönderilmesiyle duran top organizasyonlarında ve orta alanın top dağılımı
konusunda sorun yaşamaları muhtemeldi ama teknik direktör Dominique
D'Onofrio bu sorunu takımın kendi içinde çözmeyi başardı.Göderileni diğer
isimler defans oyuncusu Gonzague Vandooren(Genk),Curbelo,Mumlek,Gomez ve
Curbelo'ydu.Yerlerine yapılan akıllı transferlerle bu sene Standard takımı
liderliği götürebilecek mi sorunun yanıtını bizlere verecek..
Anderlecht:
9 haftada hem şampiyonlar ligini hem de ligi götürmeye çalıştılar
ama işler teknik direktör Vercautern'in istediği gibi gitmiyor.Aslında
zirveden uzak değiller ve de iyi top oynuyorlar ama Şampiyonlar Ligi'nde en
son Betis maçında alınan kötü sonuç Vercautern'i epey üzdü..
Aslında bu sezon şampiyon olmasını beklediğim Anderlecht geçen sezonki
takımdan önemli sayılabilecek bir Aruna Dindane'yi sattı..Yerine Kadıköy
Boğası lakaplı Serhat Akın'la doldurmayı tercih ettiler ki bana göre
Dindane'nin pozisyonuna uygun en ''cuk'' diye yerine oturan transferiydi
Anderlecht'in..Ayrıca orta alana Lierse'den tanıdığımız Delorge ve yine
Lierse den alınan oldukça önemli isim Mitu ile takviye yaptılar.Defansa
Macar Roland Juhasz'u da kattıktan sonra forvete de Nantes takımından
Pujol'u kattılar..Kısacası elinde Kompany gibi yakında Avrupanın en iyi
defans oyuncusu olacak bir isim ile geçtiğimiz yılın gol makinesi
Jestrogol'e ve bunlar gibi daha bir çok değerli yıldıza sahip olan
Anderlecht bu sezon beklenen patlamayı en azından ligde yapcaktır diye
düşünüyorum..
Westerlo:
Öncelikle takımın başına Jan Cuelemans'ın yerine geçtiğimiz sezon
Beveren'i çalıştıran Herman Helleputte'yi getirdiler.Daha sonrada yapılan
tecrübeli-genç karması mayasının tutmasıyla sezon mükemmel başladılar..İşte
Westerlo'nun başarısının sırrı..Geçen sezon kendi 11 i yerine gençlere şans
vererek Adnerlecht maçına çıkan ve Anderlecht i belkide şampiyonluktan eden
Westerlo,bu sene beklenilenden çok daha yukarlarda mücadele ediyor.Takıma
tecrübeli isimler Albacete'den Gaspercic,Monchengladbach'dan Van Kerckhoven
gibi veteran isimlerin yanında.St.Truiden'den Van Imschoot,Antwerp'den Bernt
Evens,Oostende'den Björn Dewilde ve Victoria Zizkov'dan Michal Scasny gibi
çok da üst düzey kalitede olmayan isimleri transfer ettiler.Gidenlere
baktığımızda ise çok büyük kayıp yaşadılar..Jan Cuelmans Brugge'e,Harrie
Gommans ve Bart MVV'ye,Joe Keenan Chelsea'ye,Alex Brosque Queensland ve Jan
de Llanghe Aalst'ta,Heraldsen Ham Kam'a gönderildi.Ayrıca kontratı biten
takımın bana göre hücumunun %80 ini oluşturan çok önemli isim David
Paas,defansın belkemiği Saido Ba ve diğer isimler Stijn
Vlaminck,Houben,Svoboda'yla da yollarını ayırdılar.Bu kadar olaylara rağmen
takım şuan mükemmel gidiyor.Ama sezonun uzun olduğunu ve kısıtlı bir kadroya
sahip olduklarını düşünürsek ligin tepelerinde yer almak için ara transferi
iyi değerlendirmeliler diye düşnüyorum.
Zulte-Waregem:
Sezona bir diğer patlama yaparak giren ekip de Zulte
Waregem'di.2.Ligden yeni yükselmelerine ve ksıtlı bütçelerine rağmen şuan
onlar için her şey çok iyi gidiyor.Takımdan 7 oyuncu gönderip 10 oyuncu
transfer ettiler.Bu transferlerde göze çarpan isimler Ibrahim Salou,Tim
Mathjs ve Dindelux...Salou ve Mathijs ikilisi ilerde etkili
gözüküyor.Bunlara ek olarak Stijn Meert ve Tony Sergeant ın da gol
yollarında etkili olması takımın bu noktaya gelmesinde en önemli
etkenler..Bir başka anektod ise yapılan 10 transferden 4 ünün Gent
takımından olması.Bu oyuncuların birbirini tanıyor olması büyük avantaj
tabiki...
Lafı uzatmadan eper Zulte bu sezon bu takım oyununu sürdürürse ligde üst
sıraları zorlayacak bir orta sıra ekibi olarak yer alacaktır.
AA Gent:
Bu sezon benim büyük işler beklediğim takım konumundaki Gent takımı
sezona yeni bir yapılanmayla gitti.Takımdan 17 oyuncu gönderildi yerlerine
14 oyuncu alındı.Ben size önemli transferlerinden bahsetmek istiyorum.Geçen
sezon özellikle gol yollarında sıkıntı yaşayan Gent sezon başında Mons'ta
forma giyen Standard'ın youncusu golcü Aliyu Datti'yi kadrosuna kattı.Bence
çok önemli bir transferdi Gent adına...Ayrıca Anderlecht'ten orta alan
Gregoire'yi aldılar.Defansa GBA'dan önmeli bir isim olan Thompson ve
Anyanwu yu aldılar.Kaleye milli takım forması da giymiş önemli isim
Herpoel'in yedeği olarak Cercle'dan Peter Mollez'i getirdiler.Ayrıca
Metalurg Donetsk ten gelen Nenam Mladenovic ile Vardar'dan alınan Jovica
ileriki haftalarda daha sık görev almaya başlıyacak isimlerin başında
geliyorlar.Takımın tek sorunu kadroyu hala tam oturtamamaları..Bu yüzden her
maç ilk 11 de sürpriz oyuncularla karşılaşabiliyoruz...
Kısacası Gent eğer ideal ilk 11 ini de oturtursa üst taraflardaki yerini
koruyacaktır diye düşünüyorum.
Club Brugge:
Bu sezona tam bir hayal kırıklığıyla başladılar.Bunda en büyük etken kadronun yeni yapılanmaya gitmesi ve de sakat oyuncuların çokluğuydu.Başarılı teknik adam Trond Sollied Olympiakos'un başına geçme kararını aldıktan sonra,Brugge yönetimi hem Jupiler Lig tecrübesi olan hem de içlerinden olan eski futbolcuları Jan Cuelemans'ı,Westerlo'dan kendi takımlarının başına getirdi.Ayrıca takım kadro olarak da kan kayıpları yaşadı.Belçika milli takımının da yıldızlarından olan ve takımın en önemli isimlerinden Timmy Simons,Van Bommel'i kaybeden Psv'ye transfer oldu.Ayrıca orta alanda hem gole yakınlığıyla bilinen hem de oyun kurcu görevinin üstlenen ve geçtiğimiz sezon 10 golle takıma büyük katkı sağlayan Nastja Ceh de Austuria Wien'e transfer oldu.Genç ve kaliteli defans oyuncusu Hans Cornelis Genk'e,Çek defans David Rozenhal Psg'ye,sol bek Peter Vanderheyden de Wolfsburg'a giderek takımda büyük kan kayıpları oluşturdular.Tabiki Brugge bu boşlukları yeni transferlerle doldurmayı düşündü ve bunun için David Rozenhal'ın yerine Celtic'den Joos Valgaaren,Simons'un yerine Schalke'den Vermant,Ceh'in yerine Malaga'dan Ivan Leko transfer edildi.Bunların yanı sıra Fransa'nın Caen takımından Gregory Dufer,forvet oyuncuları Lange ve Ishiaku'nun sakatlığı dolayısıyla da Real Madrid'den Javier Portillo getirildi.
Yapılan transferler de tabiki iyi transferlerdi ama bir Vermant,Simons'un ya da son yılların en formda isimlerinden Sloven milli takımının da yıldızı Ceh'in yerini de Leko doldurabilecek mi? Bunlar herkesin merak ettiği konular...
sonuç olarak daha sezon başında Şampiyonlar Ligi ve Jupiler Lig'de Brugge'ün hayal kırıklığıyarattığı çok açık tabi ki bunda en önemli meseleler yeni alnınan oyuncuların daha adapte olamadan sakatlanmaları ve ayrıca da diğer önemli ve de çok şey beklenilen oyuncularının da sakat olması...Umarım bu 15 günlük aradan sonra sakatlıkların yavaş yavaş azalmasıyla Brugge'de geçtiğimiz sezonun havasını yakalar ve bizlere iyi bir lig izlettirirler...
KRC Genk:
Genk bu sezona beklenenlerin çok altında bir performansla
girdiler.Halbuki geçen sezon ortasında yapılan yeni transferler meyvesini
vermiş takım ligi 3. sırada bitirmişti.Bu sene geçen seneki kadronun üstüne
çok kaliteli oyuncular da kattılar ama lig şuan istedikleri gibi yürümüyor
bunun bence en büyük etkeni geçen sene Anderlecht'e kabus yaşatan Hugo
Broos'un takıma getirilmesi.Bence daha Hugo Broos kendini toplayamamışken
Genk in başına getirilmemeliydi.Her neyse takıma katılan oyuncular çok
akliteli isimler demiştim.Bunlar defansa Club Brugge2den alınan 21 yaşındaki
Hans Cornelis,Dortmund'dan çalışkan orta alan oyuncusu Sunday
Oliseh,Standard'dan defans oyuncusu Gonzague Vandooren...Aslında takımda bir
diğer şanssız olay sakatlıklardı.Onlarında canı Club Brugge gibi
sakatlıklardan çok yandı.Geçen sene takımın orta alanının beyni Orlando
Engelaar sadece 3 maçta oynayabildi.Ayrıca adı bir ara Beşiktaşla'da anılan
Seyfo Soley sadece son 4 maçtır görev yapıyor.Bence bu takımda en yararlı
isimlerden birisi Seyfo Soley...
Genk takımı çok genç ve tecrübesiz bir takım.İlerde bu kadroyu
koruyabilirlerse bence yakın çağda Jupiler Lig'de çığır açacak bir kadro
potansiyeline sahipler. Mesela defansın bekemiği Mikulic,orta aldan önemli
isim Koen Dearden 23 yaşında,yine diğer önemli isimler Beslija ve Haroun 20
yaşında,Belçika Milli takımında da oynayan müthiş forvet Kevin Vandenbergh
21 yaşında,bir başka forvet ve bu 9 haftada 169 dak.şans bulabilen Defour 17
yaşında,geçen sezon ortasında Ajaz'tan transfer edilen Tom Soaters 25
yaşında,yine defansın önemli isimleri Matouko 23,Cornelis de 21 yaşında,ve
takıkmın en önemli ofansif orta sahası Orlando engelaar 26 yaşında..
Bu isimler ilk 11 de sık sık şans bulan hatta çoğu 11'in daimi
isimleri.Artık heralde benim demek istediklerimi anlamışsınızdır.Bu Genk
takımı eğer bir kaç sene daha bu çekirdek kadroyu korursa bekledikleri
başarı kısa sürede gelecektir..ama bana göre önce Hugo Broos'un gönderilmesi
şart.Zaten bu gidişle fazla uzun da duramıyacak ve işte o gün takımdaki
yükselmeyi göreceksiniz sizlerde..
Lokeren:
Sezona deplasmanda aldığı sürpriz galibiyetlerle damga vuran Lokeren
adına her şey şuan yolunda gözüküyor.Evinde oynayacağı Lierse maçı eksik ve
bu durumda 13 puanla 8. sıradalar,o maçtan da 3 puanla ayrılırlarsa 5. liğe
kadar yükselecekler.Bu sezon deplasmanda Mouscron'u 2-0,Sint Truiden'i
2-1,Club Brugge'ü de 1-0 geçmeyi başardılar.Bunun yanı sıra Standard'dan da
son dakikalarda puan almayı kaçırdılar.Bunun yanında ligin yeni ekibi
Roseleare'ye 4-0 yenilmekten de kurtulamadılar.Ama o maçta hem
sakatlıklardan dolayı sıkıntıdalardı hemde 60.dakika maç 1-0 ken 10 kişi
kalınca oyun disiplinini kaybetmişlerdi.Yinede disiplinden kopmamalılardı..
Geçen seneden 7 kişiyle yollarını ayırdılar.Bunların içinden geçen sene
takıma katkısı büyük olan oyuncularda vardı.Brezilyalı Dos Santos geçen sene
takımda sürekli ilk 11 de yer alıp 8 gol atmıştı.Bunun yanında bir diğer
Brezilyalı forvet Correa da 2000 dakikayı aşkın sahada kalıp 4 gol
atmıştı.Ayrıca defans oyuncular Mamadou Coulibali,Ibrahima Conte ve Roma da
takımla sözleşmeleri fesh edilen diğer futbolcular.Bunu yanında Hendrix de
GBA'ya transfer oldu.Takım bu kan kayıplarının ardından 2 Yugoslav'danIvan
Vukumanovic'i Alania Viladikavkaz'dan,Goran Drulic'i Real Zaragoza'dan
aldı.Hırvat Stjepan Jukic Osijek'den,Hakim Bouchouari FC Nieuwkerken Sint -
Niklaas'dan,Gunther Van Handanhoven de La Louviere'den kadroya katılan
isimlerdi...Ligde gol atma sıkıntısı çeken Lokeren'in forvetlerinin
kendisine bir an önce çeki düzen vermesi şart.Özellikle geçen senenin yıldız
ismi Bance forvette biras daha etkili olmaya çalışırsa Lokeren adına işler
daha da kolaylaşacaktır...
Charleroi:
Geçtiğimiz sezon müthiş bir çıkışla ligi 5. bitirdiler ve kulüp
tarihinin en iyi sezonlarından birini geçirdi.Tabiki bence bunda en büyük
etken teknik direktör Jacky Mathijssen'di...Az bir bütçe ce kısıtlı bir
kadroyla neler yapabileceğini gösterdi ve takımı çok akıllıca oynattı...
Charleroi takımı aslında Jupiler Lig ekipleri arasında pek sevilmeyen bir
takım,geçtiğimiz sezon çıkan şike haberleriyle de yıkmaya çalışsalarda
ayakta kalamyı başardı Chareroi ve büyük çıkışını devam ettirdi...
Ama herşey bu sene değişti,Charleroi beklenilen gibi başlayamadı ve Avrupa
hayalleri çok erken bitti.Şuan da ligdeki konumlarıda geçen senekini aratır
biçimde.Geçen seneki kadrosundan çok önemli isimler kaybettiler.Bunlardan
Ibrahim Kargbo defansın belkemiğiydi ama sezon bitiminde Malatyaspor
transfer etti.Ama onlarda sakatlıklar nedeniyle verim alamadıkalr Kargbo'yla
yollarını ayırdılar.23 yaşındaki Sierra Leone'li oyuncu da bunun üzerine
Jupiler Lig'e FC Brussels formasıyla geri döndü..Charleroi ayrıca geçen
sezon 19 maç oynayıp 9 golle takımın en golcü ismi Türk asıllı İzzet
Akgül'ün bonservis sorunu yüzünden eski takımıyla Fifa'lık olması nedeniyle
onu oynatamamanın zorluğunu yaşıyor.100 bin dolar bile olmayan bu bedel
yüzünden Charleroi bence çok şey kaybetti..Bir diğer önemli kayıpta Laurent
Macquet'in takımdan ayrılması oldu..Bu oyuncuların yerini çok iyi
transferlerle dolduramayan Charleroi'de sonuç olarak düşüş yaşıyor.Teknik
direktör Mathijssen yine yoluna genç oyuncularla devam ediyor ama Strechele
gibi genç isimler de bence bir an önce bekleneni veremezse takım geçen
sezonu mumla arar...
Beveren:
Her sezon kadrosunda hep bildik Fil Dişi Sahilleri oyuncularını izlediğimiz Beveren tipik bir orta sıra takımı olduğunu bu sene de göstermek istiyor.Geçen sezon düşme potasına çok yaklaşsalarda bana göre bu sezon da ligde orta sıra takımı olmaya devam edeceklerdir...
Takım Arsenal'in sömürgesi olduğu için Fil Dişi Sahilleri'nden 18 oyuncuyla mücadele ediyor.Takımdaki diğer Afrikalılar da Congo ve Mali'den..
Geçtiğimiz sezon takımı sırtlayan isimleri 22 yaşındaki oyuncular Moussa Sanogo ve Ndri Romaric'di.Forvet Sanogo 14 orta saha Romaric ise 13 golle takımı sırtlayan isimler olmuşlardı.Ama bunlardan sadece Sanogo'yu ellerinde tutabildiler,Romaric bu sezon Fransa Ligue 1'e yeni çıkan Le Mans takımına transfer oldu.Teknik direktör Helleputte'nin Westerlo'ya gittiğni yerine Vincent Dufour'un getirildiğini de unutmamak lazım...
Bunnların dışında takımda pek bir değişiklik olmadı,Beveren yine Fil Dişi Sahili vatandaşı oyuncularyıla yoluna kadlığı yerden devam ediyor.
FC Brussels:
Geçtiğimiz sezon ilk yarı kesin düşer gözüyle bakılan Brussels takımı 2. sezona fırtına gibi başlayıp düşmelerini bekleyenleri oldukça şaşırtmıştı.Bu sezon da bu çıkışı devam ettirecekler gibi gözüküyor.Geçtiğimiz sezon takımın kurtarıcısı Emilio Ferreira'nın La Louviere'ye geçmesinin ardından onlarda La Louviere teknik direktörü Albert Cartier'i takımın başına getirdi.Ve bence teknik direktör Cartier yönetiminde hem transferlerde hem de taktiksel açıdan takım daha iyi bir hale geldi.
Kalede bizlerinde Gençlerbirliği'nden yakından tanıdığımız Patrick Nijs yer alıyor.Bana göre oldukça başarılı ve güven veren bir kaleciyle,kale konusunda bir problem yaşayacaklarını pek zannetmiyorum.Defansta da Fritz Emeran'ın takımdan ayrılmasından sonra sözleşmesi malatyaspor'la fesh edilen Kargbo'nun getirilmesi de bence oldukça yerinde bir transferdi.Orta sahada Riise'nin yerine La Louviere'den de tanıdık bir isim olan Mario Espartero ve Metz takımından Julien Goruis transfer edildi.Teknik direktör Cartier forvet mevkinde ise bir değişikliğe gitmeyerek Snelders ve Camagro ikilisiyle devam etti.Anlaşılan takımın yükü yine orta alanda geçen sezon 10 golle takımın en fazla gol atan Çek oyuncu Culek'de olacak.Bu oyuncuya Espartero ve Sels'in de katkısıyla Brussels iyi işler yapmaya devam edecektir diye düşünüyorum..
Sint-Truiden:
Kanaryalar lakaplı Sint-Truiden bu sezona da orta sıralarda yer almak amacıyla başladı.Şuan içinde bizlere böyle bir görüntü verdiler.Geçtiğimiz sezonda her sezonki gibi kayıplar yaşasalarda kendi maddi olanakları doğrultusunda yerinde transferler yaptılar.Marco Nijs,Cyrl Ramond,Ilıja Stoica gibi iyi transferlerin yanında Beda,De Cuellar,Van Imschoot gibi geçtiğimiz sezon göze çarpan isimleri kaybettiler.
Kısacası Sint-Truiden geçen sezon gibi bir sezon yaşayacak gibi gözüküyor...
Lierse:
Bu sezon Bosman'dan yara lan klüplerin başında gelen Lierse kayıplarını bütçesine göre yaptığı transferlerle kapatmaya çalıştı.Ateşli taraftarlarıyla tanınan Lierse geçtiğimiz sezondan Jupiler Lig'in en iyi orta olan oyuncusu Rumen Mitu'yu Anderlecht'e,defans oyuncusu De Roeck'i GBA'ya ve takımın en golcü ismi Avusturalya'lı forvet Archie Thompson'ı Bosman kuralları nedeniyle hiç bir bedel ödemeden göndermek zorunda kaldı.Bunların yanında orta sahanın önemli isimleri Delorge Anderlecht'e,Arjantinli Solari de ülkesinden bir takıma transfer oldular..
Bu kayıpların yerine Lierse takımı bombayı Bastia takımının tecrübeli yıldız ismi Tony Vairelles'i kadrosuna katarak patlattı.Bunun yanında,Flamengo'dan 23 yaşında genç forvet Alessandro Nunes,10 numaraya Hajduk Split'ten Lovrek,defansa Hırvat Andic ve Goran Mujanovic,forvete Figuirense'den Couto,yine orta alana GBA'dan da yakından tanıdığımız Kolombiyalı önemli isim Daniel Cruz ve bir kaç isim daha katıldı.
Sonuç olarak 9 haftada Lierse takımındaki en büyük sorun gol yollarında oldu.Vairelles'in formsuzluğu ve forvete katılan diğer Brezilyalıların uyum sorunu gol yollarında onların oldukça etkiledi.Ama ben inanıyorum ki Lierse takımı bir yükselişe geçip ligi orta sıraların üstünde bitirecektir..
Roeselare:Jupiler Lig'in bir diğer yeni ekibi Roeselare lige beklenenin aksine iyi başladı.Maddi durumu nedeniyle ksıtlı transferler yaptılar.Oostende den Eric Joly,Mouscron'dan,Genk'den Daan Vaesen,Mouscron'dan kaleci Jonathan Hochepied,La Louviere'den Wagneu Eloi, Red Star Waasland'dan Sebastian Dufoor ve Gent takımından kiralık olarak De Connick'i kadrolarına kattılar.Yeni transferlerinde beklenen formda oynamaları takımın iyi başlamasını sağladı.Şuan iyi gidiyolar ama lig uzun maraton bu kısıtlı kadroyla ligde tutunmak zor olaiblir.Bu yüzden ara transferde iyi bir kaç oyuncu almaları şart..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder