İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

3.11.2007

Arsenal - Manchester United (3.11.2007)

Daha başlama düdüğüyle birlikte Hleb’in geri pas atmak yerine topu ileri sürmesinden maçın son dakikasında gelen gole kadar heyecanı azalmayan, tempolu bir maç oldu. İki hoca da hafta içi verdikleri demeçlerde takımlarına çok güvendiklerini ve kesinlikle kazanacaklarını açıklamışlardı ve özellikle Arsenal’in kazanma arzusu maç içinde çok belirgindi. Emirates Stadı’nda taraftarını da yanına alan Arsenal, 16.dk’ya kadar Manchester’a doğru düzgün pozisyon dahi vermedi ancak, Arsenal’in de baskılı oynamasına rağmen çok ciddi bir şans yarattığını söyleyemeyiz. Scholes’un yerine oynayan Anderson her ne kadar onun yerini dolduramasa da yaptığı basit ama önemli faullerle Arsenal’in ataklarını daha fazla büyümeden kesti.



Her iki teknik direktör de maçı kazanamamalarının gururlarına fazlaca dokunacağını bildiğinden dolayı maç boyu yerlerinde duramadılar. Yirminci dakikada Ferguson ayağa kalktı dördüncü hakeme bayağı bir veryansın ettikten sonra Wenger de boş durmadı ve o da hakemlere birşeyler söyledi. Taraftarın da muhteşem baskısıyla Arsenal sağlı sollu ataklar denerken Vidic kilit adamdı. Bir pozisyonda Hleb’i öyle profesyonelce düşürdü ki hakem Howard Webb penaltı vermekten çekindi. Ayrıca kritik pozisyonlarda(Özellikle Anderson’un yaptığı fauller) yanlış karar verdiğini düşündüğüm Howard Webb de ilk yarıda Arsenal’in hızının kesilmesine neden oldu.



İlk yarının tam da bu skorla biteceği düşünülürken ve de Manchester 44.dk’da oyunun kontrolünü eline aldı diye not düşerken, Rooney Toure’nin önlediği pozisyona benzer ön direğe doğru çapraz koşusunu yaptı ve Gallas’ın da yardımıyla takımını öne geçirdi. Emirates’de ilk yarı sonunda büyük bir sessizlik oluştu. Devre arasında Ferguson’ın Hargreaves’i kenara çekeceğini, Wenger’in de Walcott’u oyuna alacağını düşünürken iki teknik adam da aynı 11le devam etti. Manchester, önde olmanın da etkisiyle ikinci yarıya rahat başlarken Hleb’in müthiş pasında bir kontra ataktan, son pozisyonda Sagna’nın yerine Walcott’un olduğunu düşündüğüm bir şekilde golü Fabregas’la buldu. İlk yarının sonunda gelen golle sesi kesilen tribünleri geri döndüren bu gol, Manchester’ın da planlarını bozdu. Golden sonraysa yetmişinci dakikaya kadar müthiş bir orta saha mücadelesine dönüşen maçta özellikle 60 ve 70.dakikalar arası çok yüksek bir tempoda geçti maç ve iki takım da özellikle Manchester soldan geldiği ataklarda etkili oldu. Bu periyotta geçen senelerde kendileri hakkındaki düşüncelerimi adeta bana yedirircesine iki futbolcu takımlarının kilit isimleri oldu: Flamini ve Evra. Flamini doksan dakika boyunca her pozisyonda, maçın her dakikasında etkili oldu ve oyundan düşmedi. Evra’ysa Manchester özellikle 70.dk’dan sonra kontrolü ele geçirdiği dönemde yaptığı bindirmelerle çok etkili oldu ki nitekim golün asistini de o yaptı.



70.dk’dan sonra kontrolü eline alan Manchester ataklarda etkisiz gözüken Wes Brown’ın yerine John O’shea’yi oyuna dahil etti. Wenger’se bence geç kaldığı Walcott değişikliyle zaten çok iyi oynayamayan Eboue’nin yerine kontra atak ve uzun paslarla ileriye daha hızlı çıkmayı istedi. Bu hamleyi gören Ferguson yorulan ve ataklarda kararsız kalan Anderson ve Arsenal’in müthiş baskın ve istekli ortasahasında kaybolan Tevez’in yerine Saha ve Carrick’i aldı ki Saha’nın, Ronaldo’nun golünde önemli bir katkısının olduğuna dikkat etmek lazım. Bu arada Nani yerine Giggs’i tercih eden Ferguson’ın da kararında ne kadar doğru olduğunu Giggs’in Evra’yı etkili kılan paslarında gördük. 82. dk’da gelen golle yenik duruma düşen Arsenal’de 80.dk’da oyundan düşen Rosicky ve Hleb’in yerine Silva’ları oyuna dahil etmişti ancak bu iki değişikliğin de çok olumlu olduğunu söylemek zor. Zira Gilberto Silva ilk 11de zor şans buluyor ki maç eksikliğinden dolayı fiziksel olarak çok güçlü durmadı, Eduardo da Silva’da oynamaya alışkın olmadığı bir yerde Rosicky’nin yaptıklarını yapamadı. Ancak bütün bunlara rağmen son dakikada gelişen atakla kaptan Gallas’ın ayağından golü bulmayı başardı Arsenal.



Maç sonrasında Ferguson son dakikada yenilen gole karşı çok öfkeliydi çünkü Manchester yendiği anda Arsenal’in maç eksiğine rağmen liderlik koltuğuna oturacaktı ancak bundan daha önemlisi ezeli rakiplerinden Wenger’e karşı önemli bir zafer elde etmiş olacaktı. Ayrıca iki kere öne geçtiği maçtan 1 puan çıkartabilmişti. Buna rağmen Wenger, maçtan sonra yaptığı açıklamada kendine has olan üslubuyla takımının teknik kapasitesinin yanısıra gözden kaçmaması gereken bir karaktere sahip olduğunu bunu da iki kere yenik düşmelerine rağmen yenmeleriyle kantladıklarını söyledi. Ferguson’sa bu kadar zorlandıkları maçtan az daha galip gelmenin keyfine varacakken maçın berabere bitmesinden dolayı sinirliydi ve elimize gelen fırsatı teptik dedi. Önemli ayrı bir nokta da şampiyonlukla ilgili sorularaysa iki menajerin de Chelsea ve Liverpool’un düzeldikten sonra belli olur şeklinde açıklama yapmalarıydı. Müthiş bir maçı yorumlamanın zevkini bana tattırdıkları için de her iki menajer ve takımın da önünde saygıyla eğiliyorum.

Hiç yorum yok: