İletişim

Twitter: @ortakafagolcom E-Mail: ortakafagol.com@gmail.com

26.11.2007

Fas

Fransa maceramın üçte ikilik kısmı tamamlanırken, geçtiğimiz hafta Fas’a gittim. Kanadalı ev arkadaşım 2 aydır bütün ülkelerde diplomat itibarı görüp, her haftasonu bir Avrupa ülkesini vizesiz gezerken ben evde köskös oturduğumdan, Türkler'den vize istemeyen Fas benim için de iyi bir tercihti.

Yolculuğumuz Çarşamba günü başladı. Madrid aktarmalı olarak Casablanca’ya uçarken, uçakta verilen Herald Tribune’de, bir önceki cumartesi İsrail’in Rusya’yı yenip İngiltere’yi favori konuma sokmasından bahseden İngiliz yazar, Rusya’nın Sovyetler'in çökmesi ile birlikte düşüşe geçtiğini, eski Sovyet takımında hızlı Ukraynalı kanat oyuncularının, sağlam Gürcülerin, Ermenilerin olduğunu ancak SSCB bölündükten sonra hiçbir Sovyet ülkesinin başarıda istikrarı yakalayamadığını yazıp durmuş. 4 gün sonra eve dönerken aynı gazetenin "FA bu takım sizin eseriniz, kıçınıza kına yakın!" şeklindeki yakarışlarını okuyunca, maç skorunu bilmeyen ben, uçakta ufak bir türbülans yaşadım.

Fas’a gelirsek, 4 günde Casablanca ve Fez’i gezdik. Fas’ın 10-15 yıl öncesinin Türkiye’sinden ya da şehirlerin varoş mahallelerinden pek bir farkı yok. İlk defa bir Müslüman ülkeye gelen benim coni arkadaşlarıma Fas çok değişik gelirken, Osmanlı’nın 500 yıllık başkentinden gelen benim için, 2 tane kıçı kırık cami, ya da kapalı çarşı çakması çarşılar pek de ilginç değildi. Mimari olarak Türkiye’den tek farkı minarelerin silindir değil, dikdörtgen prizması şeklinde olmasıydı.

Çarşamba akşamı, yapacak fazla bişi bulamayınca, bir kahveye girip Fas – Senegal maçını izledik. Tabi, barda bira içerek maç izlemeye alışmış benim coni arkadaşlarım için kahvede çay içerek maç izlemek ilginç bir deneyimdi. Fas, maçı 3-0 aldı. 3 gün önce de Stade de France’da 2-2 berabere kalmışlardı. Ben maçı izlemedim. Maçı izleyen Faslı arkadaşım, takımın oynadığı oyunla gururlandığını söyledi. Golleri izleyince zaten kalecinin iki aptal hatasıyla gol yediklerini anlıyorsunuz. Arkadaşım, sırf maç için Fas’tan birçok insanın günübirlik Paris’e geldiğini de söyledi. Zaten özetlere bakarsanız stad full Faslı.

3 sene önce bir arkadaşım Fas’a gittiğinde her yerde Chamakh forması gördüğünü söylemişti. Halen daha çakma Chamakh formaları duruyor. Ancak şu sıralarda Fas’ın en formda oyuncusu Boukhari. Porto’da oynuyor. Şampiyonlar Ligi’nde bu sene Marsilya’ya çok güzel bir gol attı. Fransa maçındaki 2 gol de ona ait. Senegal filelerini de boş geçmedi.

Fas futbolu için şu dönemlerde iyi şeyler söyleyebilirim. Senegal'e karşı oynadıkları maçı, çok az pozisyon vererek tamamladılar. Ocak sonunda başlayacak ve takvim itibariyle benim izlemekten en keyif aldığım turnuvalardan biri olan Afrika Uluslar Kupası’nda işleri pek kolay olmayacak. Kurada torbalar FIFA sıralamasına göre değil önceki kupalardaki başarılara göre düzenlendiğinden torbalar güç dengesine pek yansımadı. Bunun sonucunda Fas kendini Essien ve Appiahlı evsahibi Gana ile birlikte, şu anda FIFA Afrika sıralamasında Nijerya ve Fildişi Sahilleri'nin arkasında üçüncü sırada olan Gine ile aynı grupta buldu. Gine’de Trabzonlu Yatara, Antepli Diawara, eski Beşiktaşlı Youla tanıdık oyuncular var. Grubun son takımı ise Namibia.

Hiç yorum yok: