Yazıma klişe sözlerle başlamak istemezdim. Ne var ki bu ülke takımından bahsederken de bu sözlere başvurmaktan başka çare kalmıyor. “Bakalım bu kez İspanyollar, ligdeki başarılarını milli takıma yansıtabilecekler mi?” evet, oldukça klişe bir söz. Yirmi yıldır takip ettiğim futbolda, her turnuva öncesi sorulan sorudur bu. Cevabı da hep hüsran olmuştur. Yine aynı soruyu soracağız ve belki de İspanyollar aradıkları başarıyı elde edene kadar bu soru hep sorulacak.
İspanya yine iddialı takımlar arasında. Kadro kalitesi açısından en değerli birkaç takımdan biri durumundalar. Luis Aragones’in çalıştırdığı İspanya takımı buraya gelirken, bol tartışmalardan geçerek geldi. Aragones’in kadro seçimi oldukça fazla tartışıldı İspanya kamuoyunda. Özellikle de Raul’un kadroda yer almıyor olması, İspanyolların son 10 gün içindeki en önemli gündemlerinden biriydi. Aragones’in şu tartışmalı kadrosuna bir göz atalım.
Aragones’in kaleci seçiminden başlayalım. Casillas’ın bu takımın kaleyi koruması gerektiği, sanırım yeryüzündeki tüm insanların ortak görüşü olsa gerekir. Liverpool’un kalesini koruyan Reina’da, uzun bir süredir Casillas’ın en önemli alternatifi. Aragones’in üçüncü kaleci seçimi ise son birkaç yılın formda kalecisi Palop oldu. Bu tercihi de normal karşılamak gerekiyor. Belki üçüncü kaleci tercihi için bu sezon Palop’a oranla daha başarılı bir yıl geçiren Villarreal’li Diego Lopez de tercih edilebilirdi.
Aragones’in aklındaki Casillas’dan sonra 11’deki ikinci ismi sağbekte görev vereceği Sergio Ramos. Real Madrid forması altında mükemmel maçlar çıkaran Ramos, İspanya’nın bu turnuvadaki yıldız adaylarından biri. Ramos’un alternatifi ise Liverpool’da başarılı bir sezon geçiren Alvaro Arbeloa. O’nun da kalitesi fazla tartışma götürmez. Aragones’in savunma göbeğinde görev vereceği ilk ve garanti isim ise Barça kaptanı Puyol. Önceki yıllara göre daha kötü bir Puyol izlediğimizi düşünsem de hem tecrübesi hem de mükemmel savunmacılığıyla Puyol İspanyol savunmasının en önemli ismi. Yanında görev yapmasını beklediğim ise berbat bir sezon geçiren Valencia’nın ve Milli takımın tecrübeli ismi Marchena. O’nun alternatifi ise takım arkadaşı, 21 yaşındaki Albiol. O’da özellikle hava toplarına hakim ve yetenekli bir oyuncu. Son stoper ise İspanya Milli takımında Aragones’in her zaman tercih ettiği isimlerden biri olan Betis’li Juanito. Son alternatif gibi görünse de önemli bir savunmacı. Sürpriz golleriyle de zaman zaman dikkat çeken bir isim.
Savunmanın solunda oynayacak isim Capdevila. Villarreal’in bu sezon ki başarısında en önemli pay sahiplerinden biri. Elemelerde de İspanya takımına çok önemli katkı sağladı. Özellikle hücuma çıkışları çok etkili olan bir isim. O’nu basit bir solbek olarak düşünmemek lazım. Zaten hem Ramos, hem de Capdevila hücumu çok fazla destekleyen isimler. Bu nedenle onların iki alternatifi olan Arbeloa ve Navarro hücum yönleri daha az olan isimler. Mallorca’nın iki sezondur önemli isimleri arasında yer alan Fernando Navarro’da takımdaki birçok isim gibi Barça kökenli.
İspanyol savunmasında yer verilebilecek önemli başka savunmacılar da vardı elbette. Espanyol’lu Daniel Jargue, sanırım bu sezon sakatlık sorunuyla karşılaşmamış olsaydı takımda kendine yer bulabilirdi. Yine Valencia’lı Alexis de oldukça kaliteli bir savunmacı, sakatlık sorunu O’nun da bu takımda yer alma şansını sıfıra indirdi. A.Bilbao’da çok başarılı bir yıl geçiren Amorebieta, Aragones’in değişilmezleri arasındaki Pablo ve Antonio Lopez, Villarreal’li Angel gibi isimler takımda yer alabilecek isimler olarak değerlendirilebilirdi.
İspanyol takımının orta sahası şampiyonadaki belki de en iyi orta saha. Özellikle topu yönlendirmek konusunda en kaliteli oyuncular burada yer alıyor. Aragones’in orta sahadaki tercihi muhtemelen Senna’nın yanına; Xavi, Fabregas, İniesta’yı koyacaktır. Dördüncü orta saha tercihi olursa da bu isim David Silva olur gibi görünüyor. Villarreal formasıyla önemli bir ön libero haline gelen Senna oldukça sert ve bir o kadar da topu yönlendirebilen bir isim. Sertliği sayesinde de Xabi Alanso yerine savunmanın önündeki ilk tercih olacak gibi görünüyor. Ön liberonun önündeki üç isim ise gerçekten çok büyük yetenekler. Barça’nın beyni Xavi, müthiş bir tekniğe sahip olan ve milli takımda golcü kimliğiyle de öne çıkan bir başka Barça’lı İniesta ve Arsenal takımının henüz 21 yaşındaki her şeyi Fabregas. Ufak tefek olan bu üç adam kesinlikle turnuvadaki en yetenekli orta saha. David Silva ise yine hücuma dönük yönüyle hem solda hem de forvet arkasında çok değerli bir oyuncu. Önemli şeyler yapmasını bekliyorum.
Bu turnuvada 10 numaralı formayı giyecek olan Fabregas’a ayrı bir paragraf açmak lazım. Dört sezondur aralıksız üst düzey futbol oynayan Cesc Fabregas, milli takımda şu ana kadar önemli performans ortaya koyamadı. Bu şampiyonada O’dan çok fazla şey bekleniyor ve bu sezon ki futbolundan sonra çok daha olgun hale gelen Fabregas, muhtemelen bu turnuvada İspanya takımını bir adım ileriye taşıyacak ilk isim olacak.
İspanyol orta sahasında göbekte oynayacak son isim ise De La Red. La Liga’nın bu sezon ki en iyi isimlerinden biri olan genç oyuncu, alternatif olarak kadroda yer alıyor olsa da önemli bir yetenek. Orta sahanın solunda Cazorla’yı tercih etti Aragones. Genç oyuncu Nihat, Pires ve Rossi ile birlikte Villarreal’in hücum gücünü oluşturan isimdi. Kadroda yer alması sürprizdi kesinlikle. Sağ kanattaki alternatif ise Sergio Garcia. Düşen Zaragoza’da bu yıl oynadığı futbolla çok fazla dikkat çekti ve milli takımada girmeyi başardı. Aslında bir forvet, kendine yer bulabilirse bence çok önemli şeyler yapabilecek, önemli bir kapasiteye sahip. O’da yine birçoğu gibi Barça kökenli.
Orta sahadan bahsetmişken kadroda olmayan bazı isimleri belirtmeli. Albelda, “Koeman belasını “ yaşamamış olsaydı, kadroda yer alması kesin olan bir isimdi ancak O bu kez turnuvada yer alamayacak. Guti’den bahsetmeli tabiî ki. 12 yıldır Real Madrid gibi bir takımda oynayacaksınız, son üç dört sezondur takımın her şeyi olacaksınız ama hala milli takım yüzü göremeyeceksiniz. Guti’yi oldukça şansız ilan etmek gerekiyor. Valencia’dan Vicente uzun süredir futbol oynamıyor, bu nedenle çok kaliteli bir oyuncu olsa da burada olmaması normal. Joaquin’in durumu ise biraz daha farklı. O burada olabilirdi ama kötü bir sezon geçirdi ve yok. Atletico’lu Raul Garcia bu takıma alınabilirliğini hayli fazla düşündüğüm bir isimdi. Özellikle sertliğiyle tercih edilebilirdi. Zaragoza’dan Zapater de yine takımzedelerden biri. Getafe’den Granero açıkçası Cazorla ya da Sergio Garcia yerine orta sahada daha iyi bir tercih olabilirdi ama O’nun da Xavi, Fabregas tarzı bu takımda olmamasının nedeni olabilir.
İspanyol forvetinde ise çok büyük iki isim var. Fernando Torres ve David Villa. Çok hızlı olan ve kolay adam eksiltebilen iki forvet. Her ikisi de iyi vuruş özelliklerine sahipler. Aragones 4-5-1’i seçerse bu iki isimden birini kenara oturtabilir. Fernando Torres’de tıpkı Fabregas gibi milli takıma artık önemli katkı vermek durumunda. İngiltere’de süper bir sezon geçiren El Nino, gol kralı adaylarından biri. Çok büyük bir golcü olduğundan şüphe yok. David Villa ise sezonun son bölümüne kadar ortalarda görünmese de son haftalarda iyi bir form yakaladı ve bu da şampiyonada önemli bir performans ortaya koyabilir. Zaten Milli takımda da çok iyi işler yapabiliyor. Son alternatif ise La Liga’nın gol kralı Guiza. Gol vuruşu açısından belki de hem Torres hem de Villa’dan daha iyi. Önemli bir golcü olduğunu düşünüyorum. Görev aldığı zaman işini iyi yapacaktır.
Raul tabi 18 gol attığı bir sezonda milli takımda yer alabilirdi diye düşünülen bir isim. Barça’nın genç yıldızı Bojan’da milli takımda ismine rastladığımızda sürpriz olmayacak bir isimdi.
İspanyol takımı bu kez öncekilerden daha farklı olacak. Kendini milli takım seviyesinde kanıtlamak, takımlarına şampiyonluk yaşatmak isteyen ve şu an dünyanın “en kaliteli” ligi olarak tanımlanan, Premier ligin dört önemli yıldızından ikisi yani Fabregas ve Torres, başarılı geçen sezonlarının ardından buraya bileniyorlar. 10 ve 9 numaraların takımlar için çok büyük şey ifade ettiklerini biliriz. Bu ikili bu kez takımlarını taşımak niyetindeler. Yine Villa, İniesta, Xavi ve Ramos gibi bu düzeyde kendilerini ifade etmek isteyen yıldızlar var. Bu da İspanya’yı farklı kılacak etkenlerden. İspanya için endişe edilebilecek en önemli iki konu var. Bu turnuvaları iyi bitirememeleri ve müthiş hücum güçlerine karşın, savunmada yaşayabilecekleri sıkıntılar.
Barça kökenli birçok oyuncuyla beraber, turnuvanın en iyi futbol oynamaya aday takımı İspanya. Topa daima sahip olan, ayağa pas yapan ve kısa, hızlı ve yetenekli hücum silahlarıyla oldukça tehditkar bir takım. Göze hoş gelen futbollarıyla yine kısa sürede birçok futbolsever için favori takım haline geleceklerini düşünüyorum. Özellikle sahaya çıkaracakları onbir çok kaliteli ama yedekleri de çok iyi futbolcular. Bu sebeple yine en iyi kadronun bu takımda olduğunu iddia edilebilir. Sonuç bakalım bu kez istedikleri gibi olacak mı? Bekleyip göreceğiz.
Kaleciler: Casillas(1), Reina(13), Palop(23)
Defans: Puyol(5), Marchena(4), Sergio Ramos(15), Juanito(20), Arbeloa(18), Albiol(2), Navarro(3), Capdevila(11)
Orta Saha: Senna(19), Xabi Alanso(14), Xavi(8), İniesta(6), Cazorla(12), De La Red(22), David Silva(21), Fabregas(10), Sergio Garcia(16)
Forvet: Fernando Torres(9), David Villa(7), Guiza(17)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder