Hazır milli maç arasına girmişken sezonun şimdiye kadar ki en başarısız kadrolarına baktığımızda Almanya’da Bayern hemen göze çarpan takım olacaktır. Geçen yıl 34 hafta boyunca lider kalıp şampiyon olan, hatta Almanya Kupası ile duble yapan Bayern araya girerken 7 maçta 2 galibiyetle 11. sırada. Dahası yedikleri 13 golle lig sonuncusu Gladbach’tan sonra ligin en çok gol yiyen ikinci takımı.
Hal böyle olunca Jürgen için çatlak sesler çıkmaya başladı bile. Geçen yıl mart ayında Hittzfeld’in gelecek yıl takımda kalmayacağını açıklamasından sonra Klinsmann ile yıllık 12.6 milyon dolar gibi bir rakama anlaşılmasına oldukça şaşırmıştım. Zira yaklaşık 10 senelik bir mazide Bayern ile Klinsmann hiçbir zaman harika bir beraberlik sergilemediler.
Daha oyunculuk zamanında 1995’te Tottenham’dan Bayern’e gelirken kontratına garanti oynar maddesi istemişti. Bunun yanı sıra yıllardır Bayern ile çalışan Addidas’ın ürünleri yerine kendi kişisel giyim sponsoru Reebok’ın ürünlerini kullanmakta diretmişti. (Bu olayı daha sonra defalarca özellikle milli takım seviyesinde gördük) Bayern buna uzun süre dirense de en sonunda oyuncuya bir istisna tanımışlardı.
Almanya’nın başında olduğu dönemde de iki tarafın yıldızı hiç barışmadı. Bayern tarihinin en önemli kalecilerinden Sepp Maier, Klinsmann tarafından milli takım kaleci antrenörlüğü görevinden kovulurken, diğer önemli ismi Oliver Kahn’ı da ikinci plana atmıştı.
Hal böyleyken ne oldu da Klinsmann başa geçti? Bunun cevabı elbette ki 2006’da kimsenin ummadığı bir üçüncülük dahası göze oldukça hoş gelen hücum futbolu.
Velhasıl, Euro2008’de Joachim Löw yönetiminde Almanya finale çıkınca takımın taktiksel dehasının kim olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Ha, Bayern yönetimi bunun farkında değil miydi? Muhtemelen farkındaydı.
Ancak Jürgen’in milli takımda bir proje müdürü gibi dünyanın dört bir tarafından koçlar, fitness uzmanları, scoutlar, psikologlar getirmesi ve değişik futbol filozofilerini harmanlaması anlaşılan Bayern yönetiminin gözünü boyamaya yetmiş.
Ancak gel gör ki geçen sene Almanya’da işin cılkını çıkartan Bayern’den şu ana kadar eser yok. Başlıca sebebi tabiî ki Löw’ün eksikliği. Scoutlar, fizyoterapistler falan iyi de taktiksel anlamda Löw’ün işini yapabilecek biri yok.
İkinci ve belki daha büyük problem ise kulübün tepesindeki babalar. Klinsmann’ın çalıştığı kulübün başında bir avukat ya da ticaretle uğraşan bir başkan yok. Rummenige, Beckenbauer, Hoeness ve Breitner’den oluşan bir yönetimde haliyle işine karışılmadan takımı yönetmesi imkansız hale geliyor.
Bundan sonra ne olur? Şampiyonlar Ligi’nde 2 maçta alınan 4 puan ve liderlik şimdilik biraz Klinsmann’ın postunu koruyor gibi duruyor. Ayrıca ne olursa olsun Klinsmann Almanya için önemli bir insan ve ülke içinde de oldukça karizması var.
***
Bayern’den başlamışken, Almanya’da lider kim? Hamburg. Başında kim var? Tottenham’dan kovulan Martin Jol. Tottenham nerede? Ligin dibinde. Futbol işte!
Dip not: Bir zahmet birileri şu Bundesliga'ya el atsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder