Merhabalar,
İkinci ve tahmin ediyorum son season preview la karşınızdayım..
Geçen yazıda Porto’yu uzun uzun incelemiştik..Bu yazıda Lizbon ekiplerine bir göz atalım…
Malumunuz sezon açıldı..Geçen yılın şampiyonu Benfica ilk maçta Academica ile 0-0 berabere kaldıktan sonra, ikinci hafta kendi sahasında Gil Vicente’ye 0-2 yenildi…Tabii ki sürpriz den öte sansasyonel bir başlangıç..Sezon öncesi Portekiz Super Kupası’nı da kimselere yar etmeyen Benfica’nın zayıf rakiplerine kaybettiği puanlar herkesi şaşırttı..
Tabii ki Benfica’nın bu puanları kaybetmesinde geçirdiği anlamsız yaz döneminin çok büyük etkisi var..Anlamsız diyorum çünkü Benfica bu yaz döneminde güç kaybetti..Evet resmen güç kaybetti..Rakipleri hiç güçlenmemiş bile olsa Benfica şu an itibariyle şampiyonluğun en büyük favorisi olamazdı..Rakiplerinin de güçlendiğini düşünürsek şampiyonluğun favorisi falan değiller…
Bir keresinde daha yaz başında Trapattoni’nin istifası ile sarsıldı Benfica..Trapattoni niye istifa etti derseniz cevabını hala verebilmiş değilim..Yani gidip de Benfica’yı bırakıp Stutgart’ın başına geçmenin ne gibi bir mantığı olabilir..’Ailemi özledim’ dedi…O zaman Almanya’ya niye gidiyorsun??..Portekiz yakın memleket, ırkları da benzer, iki ülke de çirkeftir..
Tabii ki herkes gibi ben de Trapattoni’nin istifasına kendi kafamda bir yorum yaptım..Bence yaşlı kurt, Benfica’yı şampiyon yapınca biraz havalara girdi..İstifa edip boşta kalınca kendisine çok cazip teklifler geleceğini düşündü..Hiç teklif gelmeyince o da Stutgart’a gitti..Zaten orda da saçmalamaya devam ediyor…Allah akıl,fikir versin..Bence Türk Milli Takımına bile razı olabilirdi ama biz Fiorentina’daki halefi Fatih Terim’i tercih ettik..
Trapattoni gidince Benfica, Porto’ya nispet yaparcasına takımın başına bir başka Hollandalı Koeman’ı getirdi.. …Bence çok akılıca bir karar..Hatta bence Trapattoni’den daha iyi..Ben zaten genç antrenörlerden yanayımdır. Son yıllarda Bütün Dünya benimle hemfikir zaten..Koeman,Ajax’ta olduğu gibi geniş yetkilerle donatılırsa, uzun vadede çok önemli işler yapacağı kanısındayım..Uzun soluklu bir sözleşme yapılması ve geniş yetkiler verilmesi gerekir..Ajax’ ta bulduğu güveni bulursa Ajax’ta yaşadığı başarıları da yaşayabilir..En azından kuvvetle muhtemel…
Koeman’ın gelmesi ile takım çok fazla bir değişikliğe gitmedi..Miguel, Sokota ve Azer Karadaş dışında takımdan ayrılan önemli bir oyuncu yok..Ha bu isimlerden Miguel dışındakiler ne kadar önemli derseniz siz de haklısınız derim..Kadronun temeli korundu.Yine Nuno Gomes,Simao,Geovanni gibi isimler hücumu, Petit,Luisao,Quim ise defansı götürecek...Öyle aman aman, takıma direk katkı yapacak yıldız transferi yapılmadı..Rus golcü Karyaka, Karşıyaka Ve Khryapa karışımı bir isimle gollerini sıralamaya çalışacak..Ve o gol atınca tribünler Karyaka diye bağırınca biz Karşıyakalılar da, Karşıyaka diye bağırıyorlar sanıp kendi kendimize gelin güvey olacağız..Bu sene takımda 86’lı genç Tiago’da dikkat çekebilir..Tabii ki bu ismi Chelseali Tiago ile karıştırmayacaksınız..Hiç söylemiyim o yüzden..Zaten gitsek Portekiz’in en ünlü caddesinde Tiago diye bağırsak 100 kişi bize bakar..Adamlarda herkesin adı Tiago..Ne demekse…
İşte sezona bu şekilde güç kaybederek hazırlandıktan sonra ben bu kadar kötü olmasa da sezona hasar vererek başlayacaklarını tahmin ediyordum…4. hafta Lizbon Derbisi’nde oynayacakları Sporting maçı kilit maç..O maçın ardından ya çok şey gidecek, ya da taşlar oturmaya başlayacak…
Benfica’ya artık yeter dedikten sonra geçelim diğer takımlara… Sporting Şampiyonlar Ligi ön elemesinde elendi ve artık hedefi UEFA Kupasında geçen sene gösterdiği başarıyı şampiyonluğa çevirmek.. Ayrıca lige de tam konsantreler ve iki maçta 6 puan yapmış durumdalar..Onlar da Benifca gibi kadronun temelini koruyanlardan..Zaten bu sene Avrupa’da başarısız olan takımlar bile kadro dağıtmadı..Bir de nispeten başarılı olan Benfica, Sporting gibi takımlar mı dağıtsın?Kalede Ricardo’nun Avrupa’da kaleci sıkıntısını yaşayan bolca takımdan birine gitmemesi beni şaşırttı..Orta saha da Rochemback, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine takımın beyni ..Ya da belkemiği. Ne derseniz deyin, önemli bir organı yani anlayacağınız.. Forvette ise Deivid bu sene öne çıkacak gibi..Bakalım Jose Peserio yönetimindeki Sporting bakalım geçen seneki göze hoş gelen futbolunu tekrar edebilecek mi.. Ve acaba bu sene Dünya Futboluna kimleri kazandıracaklar.. Yalnız bu yazıyı hazırlarken bir şey dikkatimi çekti..Benfica ve Sporting’in Internet siteleri tasarım olarak birbirinin aynı..Benzer falan değil..Resmen aynı..
UEFA Kupasında mücadele edecek bir başka Portekiz takımı Braga da lige iki maçta 6 puanla başladı..Braga bu senede böyle giderse geçen seneki başarısının tesadüf olmadığını gösterir herkeslere..
Portekiz’de Millenium un flaş takımı Boavista ise son yıllarda gösterdiği performansı bu sezona yansıtamayacak gibi..En azından başlangıçları öyle..Benfica gibi iki maçta 1 puanla başladılar…
Diğer takımlardan geçtiğimiz yıllarda Boavista’nın ya da Braga’nın yaptıklarına benzer bir şeyler yapabilecek, sezonun flaş takımı olmaya aday bir takım yok…Lige 6 şar puanla başlayan lider Rio Ave ve 4. Gil Vicente’nin önümüzdeki haftalarda durulacağı kanaatindeyim..Benim ilgimi ilginç ismiyle Naval 1 Maio çekti..Keza Paços de Ferreira da öyle..Cips ismi gibi…
Güzel stadlı Guimares ise lige sıfır çekerek başlasa da yazın ilgi çekici bir transfer yaptı…Bir ara Galatasaray’ın da gündeminde olan Selim Benachour’u aldı..PSG’ye ilk geldiğinde geleceğin yıldızı diye adlandırılan ve hep el üstünde tutulan bir oyuncuydu Benachour..Ama bir türlü istenileni veremedi ve en sonunda Galatasaray bile almadı..Ama kendisini ve yeteneklerini yakından bildiğim için Guimares adına güzel bir transfer diyorum…Benachour ‘dan beklentiler öyle fazlaydı ki kendisine Tunus’un Zidane’ı diyorlardı..Gerçi bir arkadaşımın onun hakkındaki yorumu daha da ilginçti…’’Tunus’ta ben olsam ben de Zidane olurum..’’
Hadi Eyvallah…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder