Yazı Sepp Blatter’in görüşlerini dile getirmesinden sonra bu endüstrideki tezgahlarda kullanılan malzemelerin yani genç oyuncuların durumunu anlamak amacıyla yazılmıştır.
Hafta içinde FİFA başkanı Sepp Blatter Financial Times’a yaptığı açıklamalarda futbolda dönen paranın artık kendisini bile rahatsız edici boyutlara ulaştığını itiraf etti ve Roman Abromoviç’i futbola pornografik öğeler katmakla suçladı. Yani birinci ağızdan artık bu paranın bu kadar vurdumduymazca harcanmasına tepki gösterdi. 6M sterlin kazanan bir futbolcunun psikolojisini siz düşünün.20 yaşında oynadığı bir oyundan bu kadar para kazanan bir genci topluma adapte etmek üstün başarı gerektiren bir iş olmalı. Ayrıca bir de bu oyuncuların menajerleri var. 17 yaşında bir çocuk üstünden para kazanan, üretmeden pastadan pay alan, sırtlanları oyalayacak bir et parçası bulan dahi beyinler….Bu menajerler bir çocuğun kaderini pazarlıyor. Yaşayacağı ülkeyi, hangi arabaya bineceğini, hangi kadınlarla birlikte olacağını belirliyor. İşin kötü tarafı çoğu zaman hayatı pazarlanan genç oyuncularımız sadece ceplerine inecek dolarların miktarı ile ilgilenmekteler. Arkada akıp giden hayatın kendi hayatı olduğundan bi haber hangi marka arabaya daha yakın olduğu telaşı içinde….
FİFA başkanının ağzından dökülen sözler artık bu sektörde dönen paranın fahiş boyutlara ulaştığı ve normal yollardan kazanılan paralar olmadığını kanıtlıyor.Uzaklardaki bir ülkenin futbol takımına yatırım yapmayı kimse ucuz bir sevgi masalıyla açıklayamaz.Roman Abromoviç reklam için inanılmaz bir pazar buldu ve bu kadar kolay işleyeceğini kendisinin bile düşünmediği bir kara para aklama mekanizması keşfetti. Çünkü bu pazarda harcanan paralar, denetimi en az olan paralar.Chelsea artık bana eski çekiciliğinde gelmiyor. Birde bunları Londra ekibinin taraftarlarına sormak gerekir.Bu şekilde gelen bir şampiyonlukmu istersiniz, yoksa eski fedakar taraftarlığa devam etmek mi? Bu herhalde başka bir yazının konusu.Ama bir gerçek var ki Chelsea kulübü artık neredeyse mahallemizde top oynayan Alican’a bile talip olduğunu resmi sitesinden duyurup borsadaki hisselerinde hareket bekleyecek. Durum bu noktalara vardı. FİFA başkanı bu kapitalist saldırıdan genç oyuncuları mümkün olduğunca korumaya çalışacağını açıkladı ve çok doğru yolda.
Çünkü bu düzen artık çabuk starlar yaratıp bu çabuk yarattığı starları yarattığından daha çabuk yok ediyor. Düzenin yürümesi için bu gerekli ama hammaddesi insan hayatı olan bir endüstri bu kadar üretmeden tüketmeye dayanamaz ve hem genç oyuncuların hayatlarını hem de bu para döngüsünü mahvederek ayakta kalamaz, kalmamalı. Artık genç oyuncularımıza dünya takımları talip oluyor. Bizim starımız olmadan dünya starı oluyorlar ve iki sene içinde tıpış tıpış geri dönüyorlar.Örneklerle açıklamak mümkün. Bu bir tek bizim için geçerli değil bizim gibi genç nüfusa sahip ülkelerin hepsi için böyle.
Ne oldum delisi 19-20 yaşlarda, arabasının markasını her hafta değiştiren, içi boş insanlar haline geliyor bu oyuncular. Bu sistem yakında herkesi 15 dakikalığına dünya starı yapmaya aday. Dövüş kulübü filminin kült repliği bu durumu özetliyor.
“Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız.Bir amacımız ya da bir yerimiz yok. Ne büyük savaşı gördük, ne de büyük buhranı.Bizimkisi ruhani bir savaş. En büyük buhranımız hayatlarımız. Televizyonlarla büyürken birer milyoner, rock yıldızı ya da tv yıldızı olacağımızı düşündük… Olmayacağız!!! bunu yavaş yavaş öğreniyoruz ve bu yüzden çok çok kızgınız”
İnsanlar bizleri kandırıyor. Bu kadar çok yetenekli oyuncu yok piyasada ve bu paraları hak etmeyen bir sürü oyuncu yeşil sahalarda salınmalarına devam ediyor.
Artık kulüp sahipleri yüzlerini genç oyunculara çevirmiş ve onları bu döngünün içine çekip çarkı çevirmek amacındalar. Bu kapitalist düzenin futbolumuza pompaladığı para yakında futbolu boğacak. Bunları söyleyen Sepp Blatter yani futbolun başındaki isim.
Bu görüşler ışığında Nuri’yi veya onun gibi yetenekleri koruyacak bazı önlemler alınmalı görüşündeyim. Bunlara psikolojik ve mental yardım da dahil. Çünkü ortada söz konusu olan genç insanların hayatı ve bu futbol denilen, çok sevdiğimiz oyundan çok daha önemli bir mevzu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder